EHLİBEYTİNİ SEVEN PEYGAMBER’İ,
PEYGAMBER’İ SEVEN ALLAH’I SEVER

R.SAV.e bir adam geldi. Babasının sağlığında babasının gönlünü hoş edemediğini, onun helalliğini kazanamadığını, şimdi ise babasının öldüğünü anlattı, ne yapmam lazımdır diye sordu. R.SAV, o kişiye “Ebeveynini sevmen ve onlara itaat etmen farzdır. Bunun hiçbir mazereti yoktur. Ancak şimdi ölmüşler. Senin bu eksikliğini ananı-babanı seven, onların dostlarına sevgi, saygı göstermen, onları sevmen ve sayman, onlara iyilik etmendir. Babanın dostlarını hoşnut etmen, ana-babanı memnun eder. Senin babana olan itaatinden dolayı yaptığın hatalara kefarettir. Babanın dostlarını sev, onları say. Baban gibi, baba dostlarına hürmet et” buyurdular.
Şimdi, buradan hareketle, R.SAV.i sevmenin bir alameti de onun ailesini, ehli beytini ve ashabını sevmektir. Bu konuda da birçok emir ve tavsiyeler varit olmuştur.
R.SAV. efendimiz, “Size iki emanet bırakıyorum. Birisi Kur’an, ikincisi benim sünnetlerim ve ehli beytimdir. Ehli Beytimi seven, beni sever, beni seven Allah’ı sever, Allah’ı seven cennete girer. Ehlibeytimi sevmeyen beni, beni sevmeyen Allah’ı sevmiş olmaz ve cennete girmez” buyurmuştur.
Aynı hadisi şerif, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin için de varit olmuştur. Ali’yi seven beni sever... Ali’ye buğzeden bana buğzeder, bana buğzeden Allah’a buğzeder, Allah’a buğuz edeni Allah cehenneme tepetaklar atar.
“Ey ümmeti ashabım, beni ashabımı ve ehli beyitimi seviniz. Birbirinizi seviniz. Çünkü sizin canınız bana benim canımdan daha kıymetlidir. Yani ben sizi böyle seviyorum” buyurmuştur.
Benim sevgim yemeğe katılan tuzun yemeğe kattığı lezzet gibidir. Peygamber sevgisi olmayan İslam tatsız ve tuzsuz taama benzer.
Benim ashabım dostlarım gökteki yıldızlar gibidir. Gece yolunu şaşıranlar hangi yıldızın ışığıyla yürürlerse yürüsünler menzile ulaşırlar.
Benim ehli beyitim aile efradım ve ashabımdan hangisinin yolunda giderseniz gidiniz, sahili selamete varırsınız” buyurmuştur.
Sahabiler de insandırlar. Masum günahsız değillerdir. Onların özellikleri R.SAV.i görmeleri ve ona yardımcı olmaları, dini celili İslam’ı sağlam temellere oturtarak bizlere ulaştırmalarındaki gayretleri onları sevmemizin sebebidir ve R.SAV.in emridir.
Mesnevi 7. cilt, 682. sayfada Mevlana hazretleri der ki: Allahü teala mahlükatına olan kemal, olgunluk namına ne varsa lütufla hepsini bir yere topladı. Cemetti, hepsine birden adını Muhammet Mustafa SAV. Koydu ve Hz. Muhammed ekmeli mahlukat (yaratılanların en olgunu) eşrefi mahlukat (yaratılanların en şereflisi, yüzeyi) dedi. Hakkında “Levlake levlak lema helaektül eflak” Ey habibim seni yaratmasaydım kainatı yaratmazdım. Şanında vema erselna kailla rahmetellilalemiyn” Ey habibim ben seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdim, buyurması sevgilerin, saygıların, salavatların, itaatlerin hepsinin ana kaynağı ve sebebidir.
Peygamberimize itaatin bir belirtisi onun engin merhametine sığınmak, onun şefaatini kazanmak olmalıdır.
Mehamet rahmetin çeşmesi, kaynağıdır. Kainat Allah’ın rahmetinin sonucu bunca şükre medar olan nimetler hep Allah’ın rahmetinin, merhametinin eseri ve sonucudur.
Yüce Allah’ın canlılara, tabiata, merhameti en büyük olan iki sıfatının tecellisidir. Birisi Rahman, bütün kainata olan rahmetidir. Bu sıfatı gereği yüce Allah herkese ayırımsız, inanan-inanmayan itaat eden, isyan eden, zalime de, mazluma da esirgemediği merhametidir.
Güneş herkesi ışıtır ve ısıtır. Gece mümini de, kafiri de örter, uyutur. Arz, toprak herkesi besler, yağmur herkesi sular. Ayırım yok. Ama bu nimetlerin bedeli olan iman, iman ehline şükür sualleri ahirette vardır. Ulu Allahımızın ikinci rahmet sıfatı Rahiym’dir. O da ahirette müminlere cennet, cemal, haz ve surur olarak tecelli edecek. Kafirler bundan mahrumdur. Cenab-ı Allah insanları akıl, fikir, güç, mal, mülk, makam, mevki gibi dereceli üstünlükleri vergi gibi, merhametinin taksimini de farklı vermiştir.
SÜRECEK