Etkin dinleme:
Kulaklarımızla duyar, aklımızla dinleriz, duyduğumuz her ses kulaklarımız vasıtasıyla beynimizde objelere ve bilgiye dönüşür. İyi bir dinleyici hem iletilen bilgiyi doğru anlar hem de zamandan kazanır çünkü belirli sürede iyi dinleme yoluyla daha fazla şey öğrenebiliriz. Diğer taraftan iyi bir dinleyici olmak genel kabul görmüş bir adap ve terbiye konusudur. İnsanları ilgi ve dikkatle dinlerseniz sizi daha fazla düşünürler ve sizi kendi içsel yapılarında olumlu bir kategoride biçimlendirirler.
Konuşma üzerinde yüzlerce tavsiye ve yayın bulunmakla birlikte dinleme konusunda daha az kaynak bulunmaktadır.
Standart bir dinleyici 30 günlük bir süreç sonunda konuşulanların %50 sini hatırlayabilmektedir, bu nedenle de konuşma bilginin ve ayrıntıların saklanması veya depolanması için etkin bir yöntem değildir, bu konuda yazılı kaynaklara ihtiyaç duyulması da bu nedenle kaçınılmazdır
Eğitimle dinleme becerisi arttırılabilir çünkü dinleme irade gücü isteyen bilinçli bir davranıştır. Normal bir birey dakikada 100–200 kelime hızında konuşmaktadır konuşulan bu kelimelerin alıcı tarafından iyi anlamlandırılması için, dinleyicinin sakin bir ruh hali, odaklanmış bir etkinlik ve boş bir zaman aralığının içinde olması algısının artmasına yol açar.
Kurumsal yapılarda etkin ve iyi bir dinleme becerisi yöneticilerin sözlü iletişimde zayıf noktalarından biridir. Genellikle işletmelerde yöneticiler “astları ile konuşurken etkin dinleme konusunda kendilerini kapatırlar bu durumu otorite veya prestijlerinin kaybı veya inisiyatifi elden kaçırma olarak içselleştirmişlerdir. Çünkü onlara yöneticilik bir tanrı vergisidir ne derse doğrudur, diğerleri sadece laf olsun diye konuşmaktadır o halde konuşulanlara ayıracak zamanı yoktur”. İşte bu düşünce yapısındaki yönetici iletişimin en önemli kurallarından birini ihlal etmekte ve yine en büyük zararı hem kendisine hem yönetimine vermekte dolaysıyla işletme içindeki marjinal faydaya zarar vermektedir.
Çift taraflı iletişim:
İki taraflı iletişim bir voleybol maçı gibidir taraflar karşılıklı olarak birbirlerinin ilettiklerine tepki vermektedir. Alıcı bir mesaj aldığında göndericiye anlamlandırdığı geri dönüşüm teyidini vermektedir. Kurumsal yapılardaki en etkili yöntem çift taraflı iletişimdir. Çünkü taraflar karşılıklı olarak daha iyi anlaşırlar.
Ancak çift taraflı iletişimde taraflar aynı eğitim kültür yapısında olmayabileceği gibi aynı fikir ve düşünceyi de paylaşmıyor olabilir ancak bunu karşılıklı iletişim kurmadan da anlayamazlar. Ciddi fikir ayrılıklarının çıkması tarafların birbirlerini daha iyi anlaması ile sonuçlanır, farklılıklar karşı tarafı daha iyi anlamaya yol açar
Uyuşmazlıkların olduğu yerde bir önemli hususta endişe ve tepkilerin ortaya çıkma olasılığıdır bu olasılığı gidermenin yolu etkin dinlemedir böylelikle çift taraflı iletişimde dinleme –anlama- analiz -sonuç ve tepki (eylem) sıralamasının daha kolay yapılabilmesine fırsat tanınır
Kurumsal yapıdaki yöneten veya yönetilen kim olursa olsun Etkin dinleme ve çift taraflı iletişim için yol göstereceğine inandığım bazı tespitleri vermekte yarar görüyorum
“DİNLEMEYEN YÖNETİCİLERİN İYİ KARAR VERMEK İÇİN DAHA AZ BİLGİLERİ OLACAKTIR “ K. TETİK
•Susun
Çünkü hem konuşup hem dinleyemezsiniz karşınızdakinin sözü bitmeden araya girmeniz hem sizin anlamanızı engeller hem sizin konuştuğunuz tam dinlenmez
•Rahatlatın
Karşınızdaki kişin konuşmaya başladığında onu rahatlatın özgür olduğunu hissettirin konuşmasına serbest bir ortam hazırlayın
•Gösterin
Karşınızdaki konuşurken ilgilenmiş görünün ve öyle davranın göz temasını bozmayın anlamak için dinleyin ve bunu konuşmacıya vücut dilinizle belli edin
•Hazırlayın
Konuşmacının konuşmasını ve konsantrasyonunu bozacak davranış ve eylemlerde bulunmayın hatta ortamda bu tür kaçaklar varsa engelleyin ( örneğin gürültü için kapıyı kapatın sandalye gıcırdıyorsa değiştirin vb)
•Sabırlı olun
Konuşmacıyı sonuna kadar dinleyin araya girip bölmeyin lafının bitmesini bekleyin bazı insanlar tüm mesajlarının konuşmanın sonuna bırakır bazıları son söyleyeceğini ilk söyler bunu bilemezsiniz sabırla bekleyin
•Sakin olun
Burada kastettiğim sinirlerinize hâkim olun sinirle istenmeyen sonuçlarla karşılaşabilirsiniz bazı durumlarda konuşmacı sizin sabır ve sinir katsayınızı ölçmeye de kalkabilir bunu bilemezsiniz ama bildiğiniz tek şey dinlemektir bunu sabır ve sebat ile uygulayınız
•Yumuşak davranın
Tartışma ve münazaralarda eleştirilerinizi sert yapıp agresif olmanız size bir şey kazandırmaz aksine karşı tarafın savunma mekanizmasını harekete geçirirsiniz hele de kavga etmeyin daima kaybedersiniz
•Sorun
Hem anlamak için hem konuşmacıyı yönlendirmek için soru sorun sorularınız konuşma içeriğinin daha kolay anlaşılmasını sağladığı gibi konuşmacının da dinlendiğinin geri beslemesi olarak algılanacaktır
Sonuç olarak: Doğa insanlara iki kulak bir dil vermiştir “2 kere dinlemek 1 kere konuşmak” için bu durumda doğal olarak kurumsal yapılarda; karşılıklı iletişimde, DİNLEMEDEN ANLAYAMAZ ANLAMADAN UYGULAYAMAZSINIZ