SUNUŞ:
İnsanlık ve bunun ticari örgütlenmesi olan şirketler, 20.yy.’a Global Dünya savaşlarının yıkıntılarını tamir etmek ve yaralarını ve hasarlarını ikame etme çabaları ile girmişlerdir. Bu çabalar o güne kadar görülmemiş sosyal, kültürel ve teknolojik değişimlerle ivme kazanmış ve yepyeni koşulların egemen olduğu bir döneme girilmiştir.
Bu dönem, konumuz olan ticaret, ekonomi ve yönetim alanında insan odaklı üretim sürecini doğurmuştur.
“HANGİ SORUNU DERİNLEMESİNE İRDELERSENİZ-İNSANLARLA KARŞILAŞIRSINIZ J.WATSON WİLSON”
Uygulama alanındaki bu değişim ve gelişim, bilimsel alanda da karşılığını bularak akademik anlamda süreç hızlanmış ve
“YÖNETİM, İNSANIN, İNSAN TARAFINDAN, İNSANCA VE İNSANİ AMAÇLARA DOĞRU YÖNETİLMESİ SANATI “
Biçiminde bilinir duruma gelmiştir.
Ekonomik rekabet alanında başta enflasyon (ve deflasyon) olmak üzere, günümüzün ekonomik ve toplumsal zorluklarıyla mücadele edebilmek için, bunlarla savaşmak, kaliteyi yükseltmek kantideyi kontrol altında tutmak ve sayısız zorluklar karşısında başarı sağlamanın yolu;
“İNSANA DÖNMEK ONA YATIRIM YAPMAK VE EĞİTMEKTEN” geçer.
GİRİŞ:
Bu yazı dizisinde her türden müessesede çalışan insanlar ele alınarak, bunların en alt kademeden en üst yönetime kadar uyum içinde başarı odaklı çalışması ve bu ortamın organizasyon yöntemleri ve kişilerin güdülenmesi ile verimlilik artışlarının sağlanması amaçlanmıştır.
Bu amaç doğrultusunda kurumsallaşmanın gereği olan yönetimdeki insan davranışları, örneklemeler de yapılarak irdelenecek, işletmelerin kurumsallaşması için gereklilikler ve gerekçeler açıklanacak, kurumsallaşmanın şekilleri ele alınarak yöntemler izah edilecektir.
En küçüğünden çok paydaşlı ve şirketli yapılara kadar, her işletmenin kendisinden bir parça bulacağına inandığım bu analiz serisinin sonunda, çok değerli Çorumlu müteşebbislerin ticari faaliyetlerine devam ederken, yararlı bilgiler edinip bunu işletmelerinde kullanıp artı değer kazandıklarını bilmek, bir Corum’lu olarak beni fazlasıyla memnun edecektir.
BÖLÜM 1
Günümüzde kurumsallaşma olmazsa olmaz bir işletme realitesidir. Geleceğin riskli ve bilinmez yakınlığında, olası risk faktörlerinin önlemlerinin önceden bilimsel anlamda hazırlanması, yönetim ve çalışanların hazırlıklı ve bağışıklık kazanması, konjonktürel değişimlere karşı işletmeyi koruyan bir kılıf olacaktır.
İşletmelerdeki yer alan insanların davranışlarını, önceden tahmin etmek oldukça güçtür. Bunun nedeni, insan davranışlarının muhtelif ve köklü gereksinimlerinden ve önceden belirlenemeyen bilinmez değer yargılarından kaynaklanmasıdır. İnsanlarla birlikte iş yapmanın basit hazır bir formülü yoktur. Kurumsal sorunlara ideal ve kalıplaşmış ve formatlanmış çözümler bulunmaz. Her insan davranışı gibi her işletmenin de farklı bir organizasyonu ve buna bağlı bir organizması yani kurumsal mantık ve felsefesi vardır. Bunun için yapılması gereken, o iş yerindeki insan ilişkilerini daha üst düzeye taşımak amacı ile ilişkilerin geliştirilmesi ve uygulama yeteneklerinin bilgi ve eğitimle geliştirilmesi gerekir.
“İNSAN HER ŞEYİN ODAK NOKTASI VE ÖLÇÜSÜDÜR. ERNESTO IMBASSAHY DE MELLO “
İnsanlar bir amaca yöneldiklerinde örgüt(kurum) kendiliğinden yaratılmış olur. Bu amaca giderken teknolojiden yararlanılır, böylece insan-teknoloji-ve yapı ilişkisi ortaya çıkar. Bu öğelerin üçü de dış sosyal sistemden etkilendikleri gibi onu da etkileri altına alırlar işte bu dört temel öğenin oluşturduğu karışım kurumsal davranışın kapsamını belirler
İNSANLAR YAPI TEKNOLOJİ - DIŞ SOSYAL SİSTEM
KURUM-----------------------------------------ÇEVRE
İNSANLAR: Kurumun iç sosyal sistemidir, dinamiktir, oluşur değişir ve çözülür kurumu oluşturan bireyler, yaşayan duyan ve düşünen varlıklardır. Kurum bireylerin amaçlarına ulaşmasını sağlar. İnsanlar kurumlara değil kurumlar insanlara hizmet için oluşturulurlar.
YAPI: İnsanların rol ilişkilerinin düzenlenmesini sağlar bir departmanda herkes muhasebeci tüm çalışan profesör olmaz işin karmaşasında değişik görevlerde işbölümü gereklidir, temel yapı yetki ve görevlere göre tanzim edilir
“BÜTÜN KIZIL DERİLİLERİN ŞEF OLDUĞU YERDE SAVAŞ KAZANILMAZ”
TEKNOLOJİ: İnsanların içinde çalıştıkları fiziksel ve ekonomik koşulları sağlar, salt elle yapılamayacak işler için makine ve süreçler tasarlanır, Teknolojinin en büyük yararı, insanların daha verimli çalışmasını, başka bir ifade ile daha az çaba ve kaynak ile çalışmalarına olanak sağlamasıdır. Ancak teknolojinin bazen insan davranışlarını kısıtlayıcı dezavantajlarını da unutmamak gerekir.
SOSYAL SİSTEM: Kurumun içersinde faaliyette olduğu dış çevreyi sağlar. Kurumlar, başkalarının da yer aldığı daha geniş sosyal sistem içinde yer alır.Dış sistem insan davranış ve çalışma koşullarını etkiler, bu sebeple kurumsallaşma yolunda insan davranışları incelenirken dış sistemin bulunulan coğrafya ,var olan kültür, siyasal etki vb. oluşumlar da dikkate alınmalıdır.
Bu temel tariflerden sonra kurumsal davranışı şöyle tanımlayabiliriz.
“KURUMSAL DAVRANIŞ ÖRGÜTLER VE/VEYA OLUŞUMLAR İÇİNDEKİ BİREYSEL VE İNSANİ DAVRANIŞLARIN YAPILAR TEKNOLOJİ VE DIŞ SOSYAL SİSTEMLE İLİŞKİSİ AÇISINDAN İNCELENMESİ SONUCU BİRİKEN BİLGİ BİRİKİMİ VE BUNLARIN UYGULANMASIDIR.”
10.6.2014