Emperyalist işgale ve sömürgeciliğe karşı verilecek savaşın, bağımsızlığa doğru giden yolun ilk adımı...

Dün olması gereken törenlerle kutlandı. Önceki yıllar sönük geçen törenler, dün daha görkemli idi.

Olması gereken de buydu. Çünkü:

-19 Mayıs, 23 Şubat 1994 günü Yunanistan Parlamentosunda "Pontus Rum Soykırımı"nı anma günü olarak ilân edilirken...

Ve de 2006 yılında, özellikle Selanik'te iki "Pontus Rum Soykırımı Anıtı" açılırken...

-"Pontus Rum Soykırımı" iddiası, özellikle ABD'de büyük kabul görüp, eyalet senatolarında hemen kabul edilirken...

Yani 19 Mayıs; Yunanistan'da, bir kısım Amerikan eyaletlerinde ve bazı ülkelerde "Pontus Rum Soykırımı" olarak anılırken...

Ülkemizde olması gereken, büyük bir dayanışma içinde ve de görkemli törenlerle bir mesaj verilmesi gerekli idi.

Çünkü 19 Mayıs kutlamalarının amacı, salt bir bayram kutlamak değil, yeni bir yurtseverlik heyecanı yaratmak idi.

Zaten bayramların amacı da milli duyguları canlı tutmak, toplumsal duyguları diri tutmak ve bir kaynaşmayı sağlamak değil midir?

***

İşte bu nedenlerle:

-Tam 100 yıl sonra, bugün 19 Mayıs'ın heyecanını yaşayarak "Anadolu İhtilali"nin ilk adımını kutlamak...

-Tam 100 yıl sonra, 19 Mayıs'ın hedefini hatırlamak ve de hatırlatmak...

-Tam 100 yıl önce dayatılan Sevr anlaşmasının yırtılmasını, bugün bir kez daha hatırlamak...

-Ve de tam 100 yıl sonra, yeniden dayatılan yeni bir Sevr'i yeniden yırtıp atmak...

İşte bunun için bugün, olması gereken ve verilmesi gereken mesaj bu idi.

Ve de:

-Tam 100 yıl sonra, egemenliğin Saray'dan halka aktarılışına giden yolun ilk başlangıcını kutlamak...

-Tam, 100 yıl sonra, bir aydınlanma hareketini yeniden başlatmak, Köy Enstitüleri ruhunu yeniden canlandırmak...

***

Bugün ülkemizin milli bayramlarından:

"23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" 1921'de, "Cumhuriyet Bayramı" 1925'te, "30 Ağustos Zafer Bayramı" ise ilk olarak 1923'te Afyon, Ankara ve İzmir'de kutlanır, ama 1935'te resmi bayram olarak kabul edilir.

19 Mayıs ise...

İlk kez 1935'te Beşiktaş'ın girişimiyle Fenerbahçe Stadı'nda Galatasaray ve Fenerbahçeli sporcuların da katılımıyla "Atatürk Günü" adıyla kutlanır.

Ve düzenlenen bir spor Kongresinde Beşiktaş Kurucu Üyesi Ahmet Fetgeri (Aşeni) tarafından "Atatürk Günü"nün "19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kutlanması önerilir. Kabul edilen bu öneri, Atatürk'ün de uygun bulmasıyla 20 Haziran 1938 tarihli kanunla "Gençlik ve Spor Bayramı" olarak kabul edilir.

12 Eylül 1980 Askeri yönetimi tarafından ise bayramın adı, 1981'de "Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı" olarak değiştirilir.

***

19 Mayıs, 19 Mayıs 1919'dan 19 yıl sonra bayram ilan edilmiştir.

Edilmiştir ama diğer milli bayramlara giden yolun yakılan ilk ateşidir 19 Mayıs.

Çünkü 19 Mayıs:

-Milli dayanışmanın, egemenlik, bağımsızlık gibi temel kavramların doğuş günü idi...

-Atatürk'ün önderliğinde, "Anadolu İhtilali" de dediğimiz emperyalizme karşı verilen milli mücadelenin başlangıç günü idi...

-Dörtte üçü emperyal işgale uğramış ülkede, kendiliğinden gelen ve yükselen direnişlerin, milli bir kuvvete dönüşmesinin ilk günü idi...

Ve daha da önemlisi:

-Tarihi diyalektiğin doğru okunduğu, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişin, modern bir devlete dönüşün temelinin atıldığı gün idi 19 Mayıs.

-Ve de Atatürk'ün ağzında ifadesini bulan, "Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum" diyen büyük bir kavganın da ilk günü idi 19 Mayıs.

Tüm Türkiye halkına kutlu olsun bu büyük gün.