Dinen zengin sayılan insanların kurban kesmesi vaciptir.
Bayram namazıyla başlayıp bayramın 4. günü ikindi vaktine kadar kurban kesilebilir.
(Rahmetlik olan bir yakınımız Arefe günü kurbanını keser ve etini fakirlere verirdi. Bunu da, “Bayram sabahı fakirlerin de sofrasında et bulunsun” diye açıklardı. Bunu yaparken Allah’ın sonsuz rahmetine sığınırdı. Allah rahmet eylesin.)
İnsanlarımız kurbanları bayramın 2-3-4. günü kesilirse sanki kabul olmaz sanıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda görevini yeterince yapmıyor ve ihmalkâr davranıyor. Üstüne basa basa bu konu anlatılmıyor.
Günümüzde artık kurban kesme yerleri belediyelerce tespit ediliyor ve kurban kesecek görevliler çeşitli kurslara tabi tutuluyorlar.
Bunlar güzel şeyler ama gel gör ki, kurbanımı bayramın ilk günü keseceğim diye insanların buralara akın etmelerinden sıra bulmak mümkün olmuyor. Bu durumu bahane eden insanlarımız da ehil olmayan şekilde ve kendi başlarına kurbanlarını kesmeye çalışıyorlar. Bu yüzden de çirkin manzaralar ve vahşi görüntüler ortaya çıkıyor.
(Kurbanlıkları vurmak, yaralamak, sopa atmak gibi. Koskoca adamlar ellerinde sopalarla caddelerde kurbanlık kovalıyorlar. Yakalayınca da Allah yarattı demeden basıyorlar sopayı! Elini, kolunu, bacağını kesenler, özensiz, acı çektirerek ilkel kesim yapan insanlar, kaçan boğaları, onları odunlarla, taşlarla, hatta silahlarla kovalayıp kurbanlık hayvanlara bin bir türlü eziyet çektirerek ibadet yaptığını sanan acımasız, cahil insan görüntüleri ve uyuşturucu iğneler atarak kurbanlık yakalamaya çalışan görevliler ortaya çıkıyor. Bu cahil insanlar bir de ibadet yaptıklarını sanıyorlar Allah ıslah etsin.)
Bir an o bıçağın kendi boğazınızı kesmek üzere sürtülmeye başladığını ve çekeceğiniz acıyı düşünün. Madem bayıltma imkânı var bu neden kullanılmıyor? İnsanoğlu bu kadar gaddar olmamalı.
Bu gaddarlıktan da ileri bir durum! Yetkisi olanları, sorumluları, vicdan sahibi olan herkesi bu konuda düşünmeye ve sadece düşünmekle kalmayıp harekete geçmeye davet ediyorum. Bu günkü imkânlarla mutlaka bu yapılmalı ve HAYVANLAR BAYILTILARAK KESİLMELİDİR!
Sudan bahanelerle, ipe un sermekle hiç birimiz bu sorumluluktan kurtulamayız. Bunu başta yetkililer olmak üzere kullar sormuyor ama Allah bir gün sorar diye düşünüyorum.
Gerçi bizim bu konuda pek duyarlı olacağımıza da hala inanmıyorum ama… Müslümanlık insanlara, hayvanlara kısacası bütün canlılara merhametli olmayı öğütler, ama bizim inancımız, dinimiz gereği diye yaptığımız işlere bakınız.
Daha önce Diyanet İşleri Başkanlığıyla yaptığım çeşitli yazışmalar sonucunda kurbanın bayıltılarak kesilmesinin hiçbir mahsuru olmadığını öğrendim. Hayvan bayıltılıp kesilince de çok güzel oluyor. Hayvan acı çekmiyor. Kurbanın eziyet edilmeden ve acı çektirilmeden bayıltılıp kesilmesi gerekmektedir. Bu konuda Diyanet İşleri Başkanlığı ve Müftülükler halkı uyarmalıdır. BU İŞİN VEBALİ ONLARADIR!
Her kurban bayramı gelir, televizyonlarda, camilerde kurban kesmenin sözde tarifi yapılır. Bırak bayıp kesmeyi hayvanın nasıl kesilmesi gerektiği bile doğru dürüst anlatılmaz, Hâlbuki Müslüman bir insanın bütün canlılara karşı merhametli olması gerektiği, bu yüzden de kurban olarak kesilecek hayvana acı çektirilmemesi üzerine basarak anlatılmalıdır.
Bana göre hepimiz vebaldeyiz. Allah bizi zor affeder sanıyorum. O bıçağın boynumuza sürtülmeye başladığını bir daha düşünelim ve lütfen biraz insafa gelelim!
Tüm İslam âleminin Mübarek Kurban Bayramını kutluyor, hayırlara vesile olmasını diliyorum.
Saygı ve sevgilerimle.