Kadeş antlaşması; dünyanın kayıtlara geçmiş ilk barış antlaşmasıdır.

Antlaşmada HİTİT KRALİÇESİ PUDUHEPA' nın imzası var. Tarihte çok az görülen kadın-erkek eşitliğine işaret eden önemli bir ayrıcalık oluyor.

Çorum ili toprakları dünyanın en eski medeniyetlerinden Hitit'lerin ana merkezini oluşturuyor. Hitit-Çorum ilişkisi eskiden beri işleniyor. Kadeş olayı çok farklı, üzerinde durulması gereken, mirasçısı olduğumuz; "göğüs kabartan" bir olay ama, çok gündeme getirilmemiş.

Bunu düşünen Sayın Mehmet Yolyapar; meydanın ortaya çıkmaya başladığı günlerden beri, meydana "Kadeş" isminin konulmasını öneriyor.

Önerinin ilk yapıldığı günlerde, hoşuma gittiği için, ben de Sayın Yolyapar'ın önerisini destekleyen bir yazı kaleme almıştım. Halen de bunun destekçisiyim. Meydanın uygun bir yerinde görkemli bir şekilde Kadeş antlaşması tableti replikasının yerleştirilmesi bu alana çok yakışacaktır.

Bu konuda belki, tercihen bir tasarım yarışması düzenlenebilir. Yarışma sonucunda finale kalan tasarımları halkın da görüşünü alarak belirleyip uygulamak Çorum'a ayrıcalık kazandıracaktır.

* * *

Farklı şeyler anlatmanın hazırlığı içerisinde olduğumdan; şehirlerimizin yetiştirdiği değerli insanları araştırıyordum. Gazete manşetinde meydanla ilgili önerileri görünce, fırsatı kaçırmak istemedim. Okuduklarınızı kaleme aldım. Meydan ismi ile ilgili fikrimizi anlattık. Şimdi ilk niyetimizi araştırmaya devam edersek; Başta Fatih Sultan Mehmet'in hocası, İstanbul'un fethinin moral kaynağı olan Ak Şemsettin'le başlayan tarihi değerlerimizle birlikte, günümüzde yaşayanları da listede görüyoruz.

İnternette araştırma yapmaya devam ederken, Çorum Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün web sitesini de ziyaret ettim. Sitede, "Şehrin Yetiştirdiği Ünlü Şahsiyetler" bölümünü incelerken önemli bir eksik gözüme çarptı.

tanıdığım; birbirine çok yakın iki isimden Prof.Dr. Turan Ilgaz'ı listede görürken, Prof.Dr. Duran Leblebici' yi göremedim.

Bu durum, bu tip listelerin eksiksiz, tam olarak hazırlanmasının son derece zor olduğunu gösteriyor. Yine de Prof.Dr. Duran Leblebici gibi önemli bir ismin unutuluşunu çok yanlış buldum.

Bu benim gördüğüm bir hata oluyor. Kim bilir daha ne hatalar var? Onun için önemi çok açık ve net olan bu listelerin, tarafsız, ehil kimseler, hatta gruplar tarafından daha titiz hazırlanması gerekiyor.

Öğüneceğimiz değerlerimizin daha da artmasını diliyorum.

* * *

Değerli okuyucularım;

Pazartesi günü 15 Temmuz. Hepimizin malumu olduğu üzere 15 Temmuz 2016 tarihinde milletçe birlik ve beraberliğimizi bozma hedefiyle emsali görülmemiş hain ve alçakça bir darbe kalkışmasına tanıklık ettik.

Milli kurumlarımıza, milletimizin bölünmez bütünlüğüne kast ederek milli iradeyi ayaklar altına almayı isteyen FETÖ/PDY terör örgütü tarafından gerçekleştirilen bu pervasız kalkışmayı, milletçe geri püskürtmeyi başardık.

Ben de bu vesile ile bu hain kalkışmanın üçüncü yıl dönümünde cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazarak kalplerimizdeki mümtaz yerlerini her daim muhafaza edecek aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle yâd ediyorum. Ruhları şad olsun.

En güzel günler sizlerin olsun.