Nature Medicine dergisinde yayınlanan ilk makale, bilim insanların koronavirüsün genel genom dizisi üzerinde yaptığı incelemeler sonucu hazırlanmış.

Makaleye göre bilim insanları, incelemeler kapsamında koronavirüsün genom dizisinin yarasa ve pangolin’ de bulunan virüslerle benzer olduğunu saptadı. Böylece uzmanlar koronavirüsün laboratuvarda hazırlandığına dair herhangi bir kanıt bulamadı. Yani koronavirüs bilim insanlarına göre bir genetik mühendislik ürünü değil, doğal yaşamın bir ürünü.

Makalede imzası olan baş araştırmacı Kristian Andersen, koronavirüs için mevcut genom dizisi verilerini karşılaştırdıklarını ve sonuç olarak koronavirüsün doğal süreçlerden kaynaklandığının kesinleştiğini söylüyor. Böylece koronavirüsün herhangi bir biyolojik silah olmadığı, devletlerin yeni nesil savaşı olmadığı bizzat bilim ışığında kanıtlanmış oldu.” diyor.

Bilim ışığında kanıtlanmış olsa da, bu lanet virüsün tabiatta kendi kendine oluşup mutasyon geçirerek dünyadaki bütün insanlara saldırmasını benim aklım almıyor.

Böylesi bir belayı hiç görmedik, hiç yaşamadık,

Bütün dünya dehşet içinde nedir hiç anlamadık!

*

Havaya karışmış sanki, nefes alana saldırıyor,

Büyük küçük demeden herkesi öldürüyor… (Mehmet Özata)

*

Bu lanet virüs yüzünden evlerde hapsedilmiş olmak ruhumu daralttı. Şimdi, meşhur şair Enis Behiç Koryürek’e bir ruh çağırma seansında, 18. Yüzyılda Trabzon’da yaşayan Çedikçi Süleyman Çelebi’nin insan ruhuyla ilgili dörtlüğü aklıma geldi.

*

Arşı âlâdan inip âlemi menhusa geçer, (Menhus=Uğursuz)

Arzı fânide beni Adem’de mahpusa geçer,

Öyle bir nuru ilâhidir ki, karar eyleyemez,

Eski fânustan çıkıp yeni bir fânusa geçer… (Fânus= cam fener, kafes)

*

Böyle zamanlarda musiki, hiciv ve mizah ruhumuza iyi gelir diyerek Baaddin’e sığınıyorum.

BAADDİN FIKRALARI

1-“Evet belki evde canınız sıkılıyor ama iyi ki, hâlâ sıkılan bir canınız var.”

2-İnsanı bedenen ameliyat etmek için uyutmak, ruhen ameliyat etmek için uyandırmak gerekir. (Tolstoy)

3-Yok öyle umutları yitirip karanlıklara savrulmak. Unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak. (Nazım Hikmet Ran)

4-Diyanet’ten virüsle ilgili beklenen açıklama geldi. “Endişeye gerek yok! Elimizde yeterli sayıda imam ve pamuk var!

5-Yıllar sonra torunlar sıkılınca, gelip, “Hadi bi daha anlatsana dede, aynı ayda nasıl hem deprem oldu, hem savaşa girdik, hem uçak düştü, hem Coronavirüs çıktı, hem de dolar fırladı?” diye soracak. Anlatmaya başlayınca da, küçüğü büyüğünü dürtüp,“Sallıyo yine bunak, şimdi de çekirge istilasını anlatacak” diyecek.

6-Rahmetli Albay Ahmet Kutadgu, 5-6 yaşlarında çocukları Ahmel ve Ahter’i Çanakkale’ye götürdüğünde, “Rüzgarın sesini duyuyor musunuz çocuklar?

İşte bu ölümsüzlüğe kavuşan şehitlerimizin nefesidir.” demiş.

7-Az gelişmiş ülkelerde çok gelişmiş insanlar acı çekerler. (Mehmet Özata)

8-Bir kadın size öküz dediyse, “sizi seviyor” demektir. Belki de aşıktır, ya da hoşlanıyordur! Belki de hiç biri, öküzsünüzdür harbiden!

9-100 Trakya’lıya ne yapıyorsun?” diye sorduk. 100 kişiden de “nayapayım beya, sen nabıyon?” cevabını aldık. Kimse ne yaptığını söylemedi beya!

10-Evi yıkık, halısı hasır, döşeği çuldur. Oğlu şehit, torunu yetim, gelini duldur. Neden vatanı koruyanlar hep yoksuldur?

11-Önce ıslık çalıp şeytan çağırıyorum, sonra besmele okuyup kaçırıyorum.

Azıcık spor yapsın şerefsiz.

12-Biraz TRT Haber izleyim de “memlekette her şey yolundaymış” hissine kapılayım.

13-Cehalet, ayrıcalıklı sınıfın elinde ustaca kullandığı bir silahtır. (Karl Marks)

14-Ne kadar büyük olsa da keder, zaman kuşunun kanatlarına takılır gider.

15-Söyle ki hayran olayım, / Aşkın oduna yanayım, / Her ne yana bakar isem, Gördüğüm seni sanayım. (Yunus Emre)

*

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk hocamı araştırdım, “Çok iyi bir öğretmendi, iyi bir insandı.” diyorlar ama, geldiğimiz noktada Milli Eğitimi Diyanet İşleri Başkanlığına teslim etmiş görünüyor. Bunun vebali büyüktür Ziya hocam, eski bir öğretmen olarak rica ediyorum. Lutfen, bir an evvel Milli Eğitimi çağdaş, demokratik ve laik eğitim sistemine döndürmeye çalışın. Yanı başımızda korkunç bir İran örneği var. Mollalar, koskoca Pers imparatorluğunun varisi petrol zengini muhteşem İran’ı perişan ettiler.

*

Nice çocuklarımız hurafelerle büyüyor,

Cehaletin sarmalında hayatları sönüyor,

Milli eğitim kendi cahilini yetiştirdikçe,

Yazık ki, çağdaş ülkem Ortaçağa dönüyor…(Mehmet Özata)

25 Mart 2020