Uyanık geçinenleri dolandıranlar!

Dün, bugün, yarın; asla bitmeyen gelecek günler… Milattan önce, milattan sonra; koronadan önce, koronadan sonra fark etmiyor, birileri çıkıp vurgunu vurup geri çekiliyor. Sadece benzer özellikleri olan vurgunları yazmaya çalışacağım:

Yurt dışına giden işçilerimiz için “Alamancı, Almancı” deyimini kullandık. Onlar ülkemize geldiğinde yolunacak birer kaz olarak gördük. Başkaları için onlar, az ücretle çok iş yaptırılan insanlardı. Birileri çıktı, onların birikimlerini yatırıma dönüştürmek istedi. Hemşeri şirketleri kuruldu. Ülkemizin dört bir tarafına son teknoloji ürünleri makinelerle donatılmış fabrikalar kuruldu. Sonunda kurulan şirketler kurallara uygun olarak zarar ettirildi. Yok pahasına başkalarına satıldı. Alanlar başkalarına satıldı. İşçilerimizin parası uyanık kişilerin kasalarına aktı!

Büyük şehirlere akın başladı. Gecekondular çoğaldı. Yeni gelenler kiralık ev bulmakta zorlanıyordu. Arsa kooperatifleri kuruldu. Küçük taksitlerle ortaklarına evler yapanlar ortaya çıktı. Ev sahibi olanlar yok değil. Uygun fiyatla aynı apartman dairesini on kişiye satan yapsatçılar eksik olmadı. İnşaatlar yarım kaldı.

Bankerler devreye girdi. İnsanlar evlerini arsalarını satıp, bütün birikimlerini onlara götürdü. Yüksek faiz modası çok kısa sürdü.

Sıra bankalara gelmişti. Televizyon kanallarında, gazetelerde yüksek faiz veren bankaların reklamları vardı. Aslında banka sahipleriyle medya sahipleri aynı kişilerdi. Bir süre sonra ne hikmetse yüksek faiz verenlerle birlikte yüksek kar payı veren banka sahipleri gerekeni yaptı.

Ver parayı kur yuvayı. Adamını buluyorsun, cebindeki paraya miktarına uygun olan güzellikte “avradı” Doğu illerimizden alıp getiriyorsun. Karpuz seçer gibi hatun seçiyorsun. İsteyenlere yurt dışından istediğin özellikte, istediğin güzellikte, evlenebileceğin birilerini buluyorsun. Torunu yaştaki bayanlarla düğün dernek kurup ‘hükümet nikahıyla’ evlenebiliyorsun. Aracılara istediği parayı vereceksin. Bir süre sonra gazetelerde boy boy fotografların çıkacak.

Başkalarına yardım yapma isteğini, insanların dini inançlarını kazanca dönüştürmek isteyenlerin değişmeyen kazanç kapısı oldu.

Cep telefonlarının yaygınlaşması fırsatçıların işine yaradı. Önce kontür istendi. Kendini polis, savcı olarak tanıtan vurguncuların kurbanları haber bültenlerinde yer aldı.

Kripto para salgını virüs gibi yayılmaya başlamıştı. Kısa sürede bol sıfırlı para kazananlar olmuş. Araya giren uyanıklar yine yapacaklarını yaptı.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethettiği yaşta olan tosuncuklar yurt dışında sürgün hayatı yaşıyor!

Birileri kolay yoldan para kazanıyor. Birileri kolay yoldan çok para kazanma hırsının bedelini ödüyor. Asıl kaybedenler ise işlerini dürüst olarak yapanlar oluyor.