“Bir varmış…
Bir yokmuş…
Bundan yıllarca önce uzak ülkenin birinde bir kral ile ne zaman uyanacakları hiç belli olmayan
UYUYAN GÜZELLER yaşarmış…
Kocaman görkemli bir şatoda oturan kral kendisine övgü dolu
sözler söyleyenleri altınlara boğar, karşı çıkanları ise şatonun zindanlarına
attırır, bir kehanetle de 100 yıl uyumalarını sağlarmış…
Yitirilen evlatlar,
Yanan ocaklar,
Ve kaybolan baharlara rağmen hiç uyanmazlarmış…
Komşu ülkenin insanları ise; “Ne zaman uyanacaklar, bu
kadar olay karşısında nasıl bir
değerlendirme yapacaklar” diye merakla bekleşip dururlarmış…
Kral oturduğu görkemli şatodan gürler, elini altınlarla
bezenmiş tahtının kenarına vurup;
“Tez halkıma duyurula, bunu kabullenmemiz mümkün değil”
demiş.
Kralın borazancıbaşıları ülkeyi karış karış dolaşmaya
başlamışlar.
“Duyduk duymadık demeyin, Yüce Kralımızın fermanıdır,
Gereğini yapacağız, terörün kökünü kazıyacağız ve barışı
sağlayacağız” …
Bizim güzeller ise
hala uyurlarmış…
Başkaları güç
gösterisi yaparken uyuduklarından, kendi güçlerini de kaybetmeye başlamışlar…
Derken,
Dağdaki terör, şehrin göbeğine gelmiş…
Örgütler ses getirmek için en kalabalık yerlerde kanlı
eylemler yapmaya,
Hiçbir şeyden habersiz siviller deste deste ölmeye başlamış…
Ülkeyi yöneten Kral ile adamları ise hala büyüyen gelişen Türkiye'den bahsedip
gerçeklerin üzerini kapatmaya çalışıyorlarmış...
Başka ülkelerin yardım kampanyaları için uyanan güzeller,
ele ağladıkları kadar kendi dertlerine ağlamıyorlar, hesap sormuyorlarmış…”
Kim miymiş bu uyuyan güzeller?
BİZ!
ELBETTE BİZ!
BİZ öyle yapıyoruz.
Ülkede olup bitenlerden uzak, başka meseleler peşinde
koşturuyoruz.
Karizmatik, güçlü ve istikrarlı bir lidere sahip olduğumuz
için çok şanslı ve mutluyuz.
Siyah, renksizliği ifade eder değil mi?
Ve kederin rengi de siyahtır.
Beşer onar eksiliyor gencecik vatan evlatları.
Ülkem yitirilenlerin kederiyle karalar bağlamalı al yazmalı
başına.
Ve “ölüm”. Kaybetmenin en dönülmez şeklidir.
Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir.
Ama BİZ, “KLEİNE-LEVİN
SENDROMU”na yakalanmış gibi uyuyoruz.
Tıpkı, kötü kalpli cadı yüzünden 100 yıl boyunca uyuyan
prensesin masalındaki gibi,
UYUYORUZ…
UYUYORUZ…
Her Gününüz Güzel Olsun.