Yüce dinimizin iman ve inanç esaslarından birisi de şüphesiz bir inanışla ahiret gününe inanmaktır. Ahiret inancı bütün dinlerde vardır. Çünkü dünya fani, ahiret bakidir. Dünya ahiret için yaratılmıştır.

Ahiret, bu dünyada işlenen bütün amellerin hesabının görüleceği, iyiliklerin ebedi olarak ödüllendirileceği, inkarın, inançsızlığın, küfürün ise ebediyyen cezalandırılacağı yerdir.

Gerçek adalet ancak ahirette tecelli edecek, hiç kimseye hardal tanesi kadar bile haksızlık yapılmayacak. Bu dünyada zerre kadar iyilik yapanın sonsuz mükafatını, zerre kadar kötülük, günah işleyenin cezasını göreceği yer ahirettir.

O gün, yani, kıyametin koptuğu gün, bu gördüğümüz dünya bambaşka bir dünyaya dönüşecek, yer dümdüz olacak, üzerinde günah işlenmemiş tertemiz pak bir dünya olacaktır. Böylece büyük bir fiziki değişim olacaktır. Mahşer, arasat bu temiz  düyaya kurulacaktır. Bunların hepsi sırf bu iş için yaratılan ve görevlendirilen meleklerin peygamberlerinden dört büyük melekten birisi olan İsrafil A.S.in birinci sura üflemesi ile başlayacak, ikinci sura üflemesi ile de haşr yani yeniden dirilme olacak, ölmüş olan bütün canlılar, mantar gibi yerden çıkacaktır ve dirilecektir. Herkes dünyadaki yaşantısı, imanı ve ameline göre şekil alacak, kimileri nur yüzlü, ay gibi parlayan güzellikte olurken, kimileri ise domuz suretinde ve korkunç suretlerde, iğrenç görünümlü şekil alacaklardır. Dirilen insanlar, gruplar halinde fevç fevç mahşere, arasat meydanına sevk edileceklerdir.

“Ve hasennahüm felem nüğidiminhüm ehda”, “Yevme yünfehu fissuri fete’hune efvacen.” Yani, dünya ahiretin tarlasıdır, burada ne ekersen orada onu bulacaksın hadisi şerifi bunu anlatmaktadır.

Dünyayı ahirete bağlayan köprünün adı ölüm ve kıyametin kopmasıdır. Yeniden dirilmenin adına hasr ve mehşer arasat denmektedir. Ahiret inancı insanları, müslümanları küfre ve günahlara karşı koruyan en büyük güçtür.

Her mevcudun, her mahlukun, her canlının mutlak, kesin bir sonu olduğu gibi, bu dünyanın da bir sonu vardır. Gün gelecek bu dünya hallaç pamuğu gibi atılacak, yer gök yerinden oynayacak, güneşin ve ayın ziyası sönecek, yıldızlar sonbaharda gazel olup dökülen ağaç yaprakları gibi yere dökülecekler, koskoca dağlar bir serap, toz olup havada uçuşacaklardır. Dünya yaratılalıdan beri duyulmamış, görülmemiş, korkunç felaketler olacaktır dünyada. Hatta o müthiş zelzele, deprem sesinden korkan hamile kadınlar korkudan doğum yapacaklar da haberleri olmayacaktır. 10-15 yaşındaki çocukların saçları korkudan bembeyaz olacak ve ağaracaktır.

İbrahim Suresi 48-52. ayetleri ve birçok ayeti kerimeler bu müthiş kıyameti anlatmaktadırlar.

Ve biz sizleri yeniden diriltiriz. Ve sizi bölük bölüm mehşerde toplarız. De ki Ya Muhammed, onları hiç yoktan nasıl yaratmışsak, ikinci kez de öyle diriltiriz. (Yasin Suresi: kışın ağaçları öldürüp baharda yeşerttiğimiz kadar bizim için kolaydır bu.)

Her şeyin bir alameti, bir işareti vardır. Havanın bulutlanması yağmurun yağacağına inaşettir. Şafağın aydınlığı, güneşin doğacağını gösterir. Kıyamet kopmadan önce kıyametin yaklaştıını bildiren alametleri vardır. Bu işaretler büyük alemetlerin Kur’an ayetleri ile, genellikle küçük alametlerin ise ayetler ve hadisi şerifler R.SAV. tarafından tedbir amaçlı olarak bizlere bildirmişler ve bizleri uyarmışlardır ki, kendimizi ahirete hazırlayalım.

Kıyametin küçük alametleri: Uzun zaman içerisinde ortaya çıkacaklardır. Büyük alametler ise peşpeşe ara vermeden zuhur edecek ve akabinde İsrafil A.S.in sure üflemesi ile kıyamet kopacaktır. Ancak büyük alametler, yeryüzünde Allah diyen kaldığı müddetçe kopmayacaktır. Kıyamet, küfürün, inkarın, inançsızlığın yeryüzüne hakim olduğu bir zamanda küfürün üzerine kopacaktır. Onun için insanığın en büyük düşmanı inkarcılık, inançsızlık, dinsizlik ve küfür ehli olmaktır. Küfür ehli ebedi cehennemliktir.

Kıyametin küçük alametlerinden bazıları şöyle bildirilmiştir:

1-R.SAV. kendisine kıyametin ne zaman kopacağını soran bir sahabiye, kıyametin ne zaman kopacağını ancak Allah bilir, ancak şunlar kıyametin küçük alametleridir. (Ebu Hureyre Buharide)

“Feiza Duyyigatül emanetü: Fentezirüssaatü” Emanetler zayi olduğu, emanete ihanetin çoğaldığı, işlerin ehliyetli ve liyakatlı olanlara değil de, ehli olmayanlara verildiğinde kıyameti bekleyin.

2-“En yürfeulilmü”, İlme bilgiye gereken önemin verilmediği özellikle müminlerin din ilminden mahrum bırakılarak dince cahil olmalarnda.

3-“Ve yüşrebülhamrü” Keyif veren maddelerin özellikle de içkinin toplumları sardığında, çoğaldığında.

4-Ve yezherazzina” Zinanın ve livata, homoseksüelliğin yaygınlaşması, zinanın önündeki engellerin kaldırılması, nikahın öneminin azalması, hatta o kadar ki, cadde ortasında zina yapanlara ortam hazırlanması, kimsenin buna ses çıkarmayışlarında kıyameti bekleyin.

5-“Hatta yetetavelünnasü filbün” Yani insanların yüksek yüksek çok katlı binaları yapmada yarış etmeleri. Htta o kadar ki, ayağı çıplak, üstü başı dökük koyun çobanlarının zamanla şehirlere inip zengin olup yüksek yüksek binalar kaşaheler, köşkler ve sarayları inşa ettiklerinde o zaman kıyameti bekleyin.

6-“Velfitenü veyeksürü herçü” Fitnelerin kargaşanın, huzursuzluğun çoğalması, münafıkların iki yüzlü insanların çoğalması.

7-Herc: Kıtal, Harp darp, luzumsuz sebepsiz ölümlerin çoğlaması, müslümanların birbirleri ile savaşması, hayvan boğazlar gibi birbirlerini hiç uğruna öldürdükleri zaman.

8-Depremlerin sıklaşması, yeryüzünü tehdit eder hale gelmesi.

9-“Hatta yeksüre fikümülmal” Dünya zenginleşecek, müslümanlar zekat verecek fakir bulamayacaklar. Yine insanlar açız diyecekler, şükür ortadan kalkacak. O zaman kıyameti bekleyin.

10-Helal rızık, hramsız ticaret olmayacak, hırs ve tamah buna sebep olduğunda kıyameti bekleyin.

11-Herşey menfaate bağlanacak. Asıl olan Allah rızası ortadan kalkacak. Akrabalık ve dostluk baları kopacak. Bunun sebebi menfaatçilik olacak.

12-Ortalık o hale gelecek ki, bir müslümanın dinini ve imanını, inancını koruması meşe korunu ateşin avucumuzda tutulması kadar zor olacak. Yüz kapıyı açtığımızda 99’unda karşımıza şer çıkacak. Müslümanlar şaşırıp kalacaklar. Yani çok zor duruma düşecekler ki o zaman kıyameti bekleyin.

Arkasından güneş batıdan doğacak. Deccal çıkacak. Dinsizlik dünyayı kaplayacak. O zaman İsrafil A.S.in suru ile kıyamet kopacak, gök yere inecek. Yer hercümerç olacak. Evet, bir kişi R.SAV.eme gelmiş, ya resulallah, ben ölmeden mezarımı hazırladım. Bir mahzuru var mı, demiş te; R.SAV.keşke mezarı kendine değil de, kendini mezara hazırlasaydın Ahiret azığın var mı, buyurmuş.

Bilge Nasrettin Hocaya sormuşlar. Hoca, kıyamet ne zaman kopar? O da hanımın ölürse küçük kıyamet, kendin ölürsen büyük kıyamet senin için kopmuştur demiş.

Önemli olan kıyametin kopması değil, kıyamete, ahirete hazırlıklı, donanımlı, Allah’a kul, Hz. Muhammet SAV.e ümmet olmak, ahirete imanla, alnı ak, gönlü pak korkmadan koşa koşa, uça uça gidebilmektir. O zaman ulu Allah’ın buyurduğu gibi; La havfün aleyhim velahüm yahzanun. O zaman bizler için ne bir korku ne de hüzün vardır. Tedbir kuldan, takdir Allah’tandır. İmanınız güç, Cumanız mübarek olsun...