CHP Genel Başkanı olduktan sonra Sayın Kılıçdaroğlu’na saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Bu bazen sözlü bazen fiziki saldırılar şeklinde, hız kesmeden devam ediyor.

İlk saldırı 2014 yılında TBMM’de yumruklu bir saldırı oldu. Saldırganın gerekçesi netti “Kılıçdaroğlu’nu vatan haini olarak görüyorum”. Belli ki saldırgan öğüdünü eline almış.

2016 Yılında Fatih Camiinde bir şehit cenazesi töreninde, önüne mermi kovanı atıldı.

Yine 2016 yılında Artvin Ardanuç ilçesinde Kılıçdaroğlu'nun konvoyuna ateş açıldı; bir askerimiz şehit oldu. Kılıçdaroğlu askerin ölümüne çok üzüldü, “Keşke o mermi askerimize değil, bana denk gelseydi” dedi.

2017 Yılında, adalet yürüyüşünde IŞİD militanınca girişimde bulunuldu. Yürüyüş yoluna Düzce sınırlarında hayvan dışkısı döküldü.

2019 Yılında Ankara Çubuk ilçesinde, şehit cenazesinde linç girişiminde bulunuldu. Güvenlik güçleri Kılıçdaroğlu’nu bir eve kapattı. Kışkırtılan kalabalık, evi taşladı ve “evi yakın” diye tezahüratta bulundular. Osman Sarıgün adında bir inek hırsızı Kılıçdaroğlu’na yumruk attı.

Sağ cenah saldırı sonrası Osman Sarıgün’ü kahraman ilan ettiler. Fotoğraf çekinme yarışına filan girdiler. İdol olarak seçtiler. Elini öpenler filan oldu. Sağ kesim kahramanını bulmuştu, inek hırsızlığını da içlerine sindirmişlerdi. Fakat adam durmadı, bu defa da inek hırsızlığından, benzin hırsızlığına terfi edince, elini öpenlerin kahramanlık umudu boşa çıktı.

Yandaş bir televizyon kanalı, Ulucanlar Cezaevinden yaptığı yayında, darağaçlarını göstererek “Türk kamuoyu, Kılıçdaroğlu gibi bazı isimlerin de bu darağacında idam edilmesini bekliyor” diyecek kadar ağzının ayarını bozdu.

Son olarak organize suç örgütü lideri, Kılıçdaroğlu’na 3 mektup yazarak “Kazığa oturturum” filan gibi zıvanadan çıkan terimler kullandı. İlginç olan iktidar partisi sessiz kalırken, MHP lideri bu saldırının arkasında durabildi. Olayın pervasızlığı, Cumhuriyet tarihinde bir ilkti.

Bu satırlar yazıldığında televizyonlar Kılıçdaroğlu’na yeni saldırı ve suikastların haberlerini veriyor.

Sayın Kılıçdaroğlu Millet İttifakı’nın en önemli aktörü. İktidar ilk seçimlerde gidici. Karşısındaki en büyük güç CHP ve Kılıçdaroğlu, artık iktidarın korkulu rüyası olmaya başladı. 18 yıldır haksız, hukuksuz, satıp savan, ülkeyi şirket gibi yöneten, hiç bir hesap vermeyen iktidar, Lale Devri’ni yaşadı. Fakat yolun sonuna gelindiği açıkça gözüküyor. O halde Kılıçdaroğlu’na saldırı için her yol meşru. Bu güne kadar, hiç bir saldırgan ceza almadı.

Oysa Sayın Kılıçdaroğlu’nun göstereceği en ufak tepkide, ağzımdan yel alsın, ülke kan gölüne döner. Uygar asil ve beyefendi, sorumluluk çerçevesinde davranmanın erdemli ve vakur insan olmanın, seçkin örneklerini veriyor. Sağduyulu, sorumlu ve soğukkanlı davranıyor.

Ne yapalım “Korkunun ecele faydası yok”. Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı gümbür gümbür geliyor. Hiç bir terör, hiç bir Bizans oyunu özgürlük ve demokrasi, hak, hukuk, adalet selini durduramıyor.