Uzun süredir rahatsız olan sevgili hocam efsane keman üstadı Fikret Karahan’ı da ebediyete uğurladık..

12 Ocak Cumartesi günü Fikret Karahan için Maltepe Merkez Camisi'nde ikindi vakti cenaze töreni düzenlendi. Cenaze namazı öncesinde Fikret Karahan'ın eşi Gönül hanım ve oğlu Cüneyt Karahan, cami avlusunda taziyeleri kabul etti.

Bardaktan boşanırcasına yağan yağmur altında yapılan cenaze töreninde pek çok sanatçı dostu, öğrencisi ve müziksever son yolculuğunda Fikret Karahan’ı yalnız bırakmadı. Sanki asuman da gözyaşlarıyla Fikret hocama ağlıyordu.

Kemâni Fikret Karahan, Türkiye’de ilk defa fasıl musikisini radyolarda uygulayan TRT'nin, İzmir, İstanbul, Ankara ve Erzurum radyolarında ses ve saz sanatçısı olarak çalışan müstesna bir kabiliyetti. .

16 Nisan 2009 Perşembe gecesi Kadıköy Evlendirme Dairesinde Fikret Karahan’ın yönettiği Sevgi Musiki Topluluğunun konserinde sunuculuk yapmıştım.

23 Nisan 2009’da da Çorum Haber’de bu güzel konseri sizlere anlatmıştım.

Fikret hocam konser öncesi verdiği kısa özgeçmişinde kendisini şöyle anlatmamı istemişti.

1925 yılında İzmir’in Tire ilçesinde doğmuşum. 1950 yılında Radyo mecmuasının açmış olduğu ses yarışmasında birinci olduktan sonra İstanbul Radyo Evi ses sınavını da kazandım. Aynı yıl gönül verdiğim keman saz sanatkârlığına yönelip Ankara Radyoevinde göreve başladım.

Muzaffer İlkar, Sadettin Kaynak, Suphi Ziya Özbekkan ve Ahmet Özsoy’dan ders alarak sanatımı geliştirdim.

28 yıl Büyük Maksim gazinosunda başkemancı olarak Zeki Müren’e eşlik ettim.

Yaklaşık 14-15 yıldır müzik topluluklarında Türk müziğini genç kuşaklara, sevenlere öğretme görevini yürütmekteyim.

Fikret hocamın büyük bir keyifle yönettiği konserde Sevgi Musiki Topluluğu Mahur, Hüzzam, Uşşak ve Nihavent makamında şarkılarda müzikseverlere unutulmaz bir gece yaşatmıştı. Şiir ve müzik sevdalısı bir insan olarak böylesine güzel bir konseri sunmaktan ben de büyük bir keyif almıştım.

Konser yazımın sonunda aşağıdaki dörtlüğümü sevgili Fikret Karahan hocama ve Sevgi Musiki Topluluğunun güzel insanlarına ithaf etmiştim.

Yolu sevdadan geçen, müzikle handan olur,

Aşkla, meşkle mestolur, bülbüle canan olur,

Fikret Karahan üstadın dergâhında yoğrulan,

Sevgiler musiki olur, gönüller hayran olur…(Mehmet Özata)

Geçen sene Aralık ayında Sevgi Musiki Topluluğu aynı yerde vereceği bir konser öncesi Fikret Karahan hocamın rahatsızlandığını duyunca hemen kulise gittim.  Hocam bir sandalyeye oturmuş dinleniyordu. Beni görünce “Mehmet, evladım beni hiç yalnız bırakmazsın, her konserime gelir ve bizleri Çorum’a tanıtırsın, sevgine, saygına ve vefana çok teşekkür ederim. Yalnız bu konseri yönetecek gücü kendimde bulamıyorum” dedi. ” Ben de elini öperek, “hocam yüreğinizdeki bu musiki aşkı varken, ilk peşrevde kendinize gelir, konseri coşkuyla yönetirsiniz” dedim. 

O konseri de çok güzel yönetti hocam.

Konser sonunda, “Mehmet haklıymışsın, hiç zorlanmadım “dedi.

Kesriye’li Sıtkı Beyin sözlerini yazdığı İsmail Hakkı Nebiloğlu’nun Yegâh makamında bestelediği şu güzel şarkıyla sevgili hocam Fikret Karahan’ı ebediyete uğurluyorum.

Doldur ey saki, bu cem bezminde bir gün mey biter,

Boş kalır fâni kadehler, tel susar, hey hey biter,

Dem geçer, devran döner, hicran biter, her şey biter,

Boş kalır fâni kadehler, tel susar, hey hey biter…