Geçen hafta bir kısmını yazdığım torba yasa ile ilgili başka neler var devam edelim.
Sanırım en çok merak edilen, komisyonda çok tartışılan bir konu, kasa affı. Aslında çok yabancı değiliz kasa affı ile ortaklar cari den alacakların af kapsamında nasıl değerlendirildiğine, çünkü yaklaşık 3 yıl önce de benzeri bir af çıkmış idi. Bu düzenleme nasıl çıkarıldı açıklamaya çalışayım;
•Her şeyden önce kasa ve ortaklar cari de bulunan sanal anlamdaki tutarlara esas alınacak tarih 31.12.2013'dür. Yani 31.12.2013 tarihindeki bilançomuzda yer alan kasa ve ortaklar cari bulunan tutar kadar bu aftan yararlanacağız.
•Ortaklar cari hesabında bulunan tutarın bu af kapsamına girebilmesi için alacağın nasıl doğduğu çok önem arz etmektedir. Eğer şirketimiz ile ortaklarımız arasında ticari ilişkilerden doğan bir alacak mevcut ise maalesef bu tutar af kapsamına girmeyecektir. Af kapsamına girebilmesi için ortağımıza şirket kaynaklarından "ödünç para verme" işlemi sonrası doğmuş bir alacak şeklinde olması gerekmektedir.
Peki bu şartları taşıyoruz diyelim, o halde;
•Aralık ayı sonuna kadar bağlı olduğumuz vergi dairesine bir beyanda bulunacağız.
•Bu beyanname üzerinde yararlanmak istediğimiz tutar üzerinden %3 vergi hesaplayacağız.
•Hesapladığımız % 3 vergiyi yine aralık ayı sonuna kadar ödeyeceğiz.
Kasa ve ortaklar caride bulunan ve yararlandığımız tutar üzerinden ödediğimiz bu vergileri, herhangi bir vergimizden mahsup edemeyeceğiz ve muhasebe kayıtlarımıza gider olarak işleyemeyeceğiz.
Torba yasa içinde yer alan, kasa ve ortaklar caride bulunan tutarların işletme dışına çıkartılması bir çok işletmenin işine yaracağı görüşündeyim. Çünkü işletmelerimizin ekonomik gerçekler sonucu belgelendiremediği harcamalarının olduğu, işletme ortaklarının kar dağıtımındaki yüksek stopaj yükü nedeniyle yasal çerçevede kendi adına kullanamadıkları para hareketlerinin varlığı gerçeğini kabul etmemek imkansızdır. Dolayısıyla bir çok işletmemizin bu hakkını kullanacağını tahmin ediyorum.
Ayrıca, kasa ve ortaklar cari de yer alan ve aslında bulunmayan bu tutarlar için yapılacak vergi incelemeleri sırasında geriye dönük bir vergi ve cezai işlem uygulanmayacak olması da, bu durumu daha cazip hale getirmektedir.
Şu husustan bahsetmeden geçemeyeceğim, Torba yasanın komisyonda görüşülmesi aşamasında vergi mükelleflerinin başka bir beklentisi daha vardı, "Matrah artırımı". Matrah artırımı belirli yıllar için daha önce beyan edilen vergi matrahı üzerinden bir miktar daha vergi ödemek sureti ile artırımda bulunduğu yıllar için vergi denetimi kapsamı dışına çıkartan bir düzenlemedir. Ancak iş aleminin bu beklentisini içeren bir düzenleme torba yasa kapsamına alınmadı.
Belki bir daha kasa sanal fazlalıkları ve ortaklardan alacaklar ile ilgili tutarlar için en azından kısa vadede bir af daha çıkmayacağı düşünülürse % 3 gibi cüzi bir vergi ile bu haktan yararlanmakta fayda görüyorum.