“Bir çiçekle bahar olmaz” ama maşallah Çorum’da iki yenilgiyle karakış geldi bile. Önce 1922 Konyaspor, ardından İnegölspor yenilgileriyle bence de şampiyonluk umutları bitti ama lig devam ediyor. Durun hele bir.

Doğruyu bulmak, hastayı tedavi itmek için önce doğru teşhisi koymak gerek. Nedir doğru teşhis? Doğru teşhis şu: Manisa ve Samsunspor gibi ligi domine etmiş iki deve dişi gibi takımın arasından sıyrılıp şampiyon olmak öyle kolay iş değil. Şartlar eşit değil bir kere. Onların iki futbolcuya verdikleri para bizim takımın toplam maliyetiyle eşdeğer. Bu saatten sonra 15 puanlık farkı kapatıp şampiyon olmak yüzyılın mucizesi olur herhalde. Kaldı ki, kadro kalitesi, oynanan futbol ve şehrin bakış açısı belirlenen hedefle ters orantılı. Bu yüzden, gerçeklerin ışığında hareket etmek lazım.

Nedir bu gerçekler? Kabul etmek lazım ki, bu takımın artık şampiyonluk şansı kalmadı. Ama, Play-Off şansı güçlü şekilde devam ediyor. Ancak İnegölspor maçındaki futbolla değil! Aradaki 15 puanlık farka ve kadro kalitesine rağmen ısrarla direkt şampiyonluk diye diretmek, takımı germekten başka bir şeye yaramaz. Öncelikle, takımı psikolojik olarak rahatlatmak gerek. Zaten eleştiriler de şampiyonluk kelimesine odaklı yapılıyor. Çünkü, insanlar kadro kalitesine bakıyor, oynanan futbola ve alınan sonuçlara bakıyor, “Bu takım şampiyon olamaz” diyor. Bu pencereden bakıldığında eleştiriler maalesef haklı.

Madalyonun diğer yüzünde ise başka bir gerçek var. Nedir bu gerçek? İmkânsızlıklara ve kadro kalitesine rağmen beklenilenin üzerinde toplanan puanlar… Bu da, Başkan Fatih Özcan ile arkadaşları, teknik heyet ve futbolcuların başarısı. Bu yüzden kutluyorum kendilerini. Bu şehir biraz destek olsaydı, eminim bugün her şey daha farklı olurdu.

Gelelim bundan sonrasına. Naçizane düşüncem şu: Direkt şampiyonluk kelimesini artık bir tarafa bırakıp önce takımı psikolojik olarak rahatlatmak. Bu takım, şartlara göre zaten beklentilerin üzerinde bir performans sergiledi. 2.Lig’deki ilk sezonunda Play-Off’a kalması bile ayakta alkışlanacak bir başarı olur. Olmazsa da kimsenin diyeceği bir şey yok. Dediğim gibi, yönetim çıtayı yüksek tuttuğu için beklentiler ve haliyle eleştirilerin dozu yüksek oluyor.

Sosyal medyada yapılan eleştirilerin çoğuna katılmıyorum. Gelecek kaygısını ortadan kaldırmak düşüncesiyle oyuncular alındı. Bu oyuncular ancak oynayarak gelişim gösterebilirler.

Gelinen noktada, yönetimin radikal kararlar alması ya da teknik heyette değişikliğe gitmesinin yarar getireceğini düşünmüyorum. Ha, Bahri Hoca’nın da takım gibi formsuz olduğunu kabul etmek gerek.

Takımdan ayrılan futbolculardan sadece Eren Tokat ve son maçlarda da Berat Ali’den verim alınabiliyordu. Bugün, özellikle Eren’in boşluğunun doldurulamadığını görüyorum. Son İnegölspor maçında Osman-Murat ikilisi arasındaki uyumsuzluğu görmek için futbol bilgini olmaya da gerek yok. Farklı alternatifler denenmeli.

Çorum Futbol Kulübü, İnegölspor maçında oynadığı futbolla play-off mücadelesi veren takım görüntüsünden de çok uzaktı. Bloklar arasındaki kopukluklar ve özellikle savunmadan çıkarken kaptırılan toplar büyük sıkıntı.

Bu takımın sadece biraz morale ihtiyacı var. Lütfen eleştiri yaparken, gerçeklerin ışığında yapın.