Kamu alacağının vadesinde ödenmesi, haciz uygulanması veya haczedilen malın paraya çevrilmesi hallerinin kamu borçlusunu çok zor duruma düşüreceğinin anlaşıldığı durumlarda, Kanunun ve alacaklı kamu idarelerinin öngördüğü şartlarla, kamu alacağı 36 ayı geçmemek üzere tecil edilerek taksite bağlanabilmektedir.
Tecil, talep edilmesi halinde alacaklı kamu idareleri veya tahsil daireleri tarafından zorunlu olarak yerine getirilmesi gereken bir işlem değildir.
Kamu idarelerinin alacaklarının kanunlarda yer verilen sürelerde ödenmesi (tahsili) esastır. Ancak, alacaklı kamu idareleri, icra takibine başlama ya da icrayı devam ettirme hallerinin varlığında borçlunun “çok zor” durumda kalacağını öngörür ve takdir ederlerse maddedeki şartlarla kamu alacağını tecil edebilmektedirler.
Tecilin yapılması sırasında kamu alacağının tecil dolayısıyla tehlikeye girmemesi, teminat altına alınması şartları göz önünde bulundurulacağı gibi, “çok zor” durumun takdirinde de icra takibine başlanılması ya da takibin devamı halinde borçlunun gelir kaynaklarının ortadan kalkmasına ya da faaliyetlerinin devamının engellenmesine sebebiyet verilip verilmediğinin de bir ölçü olarak göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Borçludan teminat alınması Kanunda sayılan tecil şartları arasındadır. Teminatın alınmasında öncelikle maddi teminatın aranması, borçlu maddi teminat gösteremediği takdirde şahsi kefaletin tahsil dairesince uygun görülmesi şartıyla teminat olarak kabulü mümkündür.
Kamu borçlusunun alacaklı tahsil daireleri itibarıyla tecil edilecek borçlarının toplamının 50.000.- lirayı (bu tutar dahil) aşmaması şartıyla tecil edilecek borçlar için teminat aranılmamaktadır. Teminat aranılmaksızın yapılacak tecil ve taksitlendirmelerde 50.000.- liralık sınır alacaklı kamu idarelerinin her bir tahsil dairesine olan tecile konu borç toplamları dikkate alınarak belirlenmektedir. Kanun'a göre tecil ve taksitlendirilecek kamu alacaklarının toplam tutarının 50.000.- lirayı aşması durumunda, gösterilmesi zorunlu olan teminat tutarı 50.000.- lirayı aşan kısmın yarısı olmaktadır.
Örnek:
Mükellef (A)’nın (X) Vergi Dairesine 30.000.- lira ve (Y) Vergi Dairesine de 45.000.- lira borcu bulunmaktadır.
Mükellef (A) anılan vergi dairelerinden söz konusu borçlarının tecil ve taksitlendirilmesini talep etmiş, vergi daireleri borcun taksitler halinde ödenmesini uygun bulmuştur.
Bu durumda, mükellefin her iki vergi dairesine olan ve tecili uygun görülen borçları, ayrı ayrı 50.000.- liranın altında kaldığı için vergi dairelerince herhangi bir teminat aranılmaksızın taksitlendirme yapılacaktır.
6183 sayılı Kanun'un 48. maddesine göre; borçlunun malları üzerine haciz tatbik edildikten sonra borcun tecil edilmesi halinde, daha önce haczedilmiş malları, tecil ve taksitlendirilen borçları için değeri tutarınca teminat yerine geçmektedir.
Taksitlerin hesaplanan tecil faiziyle birlikte tahsil edilmesi gerekmektedir. Taksit tutarları ile hesaplanan tecil faizlerinin tam olarak ödenmemesi tecilin ihlal nedeni sayılmaktadır.
Tecil faizi oranı yıllık olarak belirlenmektedir. Tecil faizi basit faiz usulü uygulanarak ve müracaat tarihinden ödeme tarihine (bu tarihler dahil) kadar geçen günler için ödenecek taksit tutarları üzerinden hesaplanmaktadır. Halen uygulanmakta olan tecil faiz oranı yıllık %12'dir.
Kamu borçlusunun, vade tarihinden önce ya da vade tarihinde yaptığı müracaatlar üzerine tecil edilen kamu alacaklarına uygulanacak tecil faizinin hesaplanmasında vade gününe faiz alınması söz konusu olamayacağından vade gününü takip eden tarih esas alınmaktadır.
Katma Değer Vergisi, Geçici Vergi, Özel Tüketim Vergisi, Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi, Özel İletişim Vergisi, Harçlar (ikmalen tarhiyata dayanan tapu harçları hariç) ve Ecrimisil alacakları tecil edilememektedir.
Bizzat borçlunun kendisi veya vergi borcundan sorumlu tutulan kanuni temsilciler, ortaklar gibi asıl borçlu ile birlikte borçtan sorumlu tutulan kişiler veya bu konuda özel olarak vekalet verilen kişiler de tecil ve taksitlendirme talebinde bulunabilmektedir.
Tecil ve taksitlendirme, borcun ödenmesinden önceki her safhada, haczin tatbik edilmiş olduğu hallerde ise haczedilen malların paraya çevrilmesine kadar talep edilebilmektedir.
Borçlarının tecil ve taksitlendirilmesini talep eden borçluların, “Tecil ve Taksitlendirme Talep Formu” ile bağlı bulundukları vergi dairesine, vergi dairesi başkanlığına/defterdarlığa veya Başkanlığa müracaat etmeleri gerekmektedir. Söz konusu form, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinden (www.gib.gov.tr) temin edilerek kullanılabilmektedir.
Tecil ve taksitlendirme talebinin değerlendirilebilmesi için formun eksiksiz olarak doldurulması gerekmektedir.
Tecil ve taksitlendirme şartlarına uyulmaması halinde, tecil geçerliliğini kaybetmektedir. Bu durumda;
- Teminat paraya çevrilir ve cebri icraya ilişkin hükümler uygulanarak alacağın tahsili yoluna gidilir.
- Tecil edilen borçlara normal vade tarihinden yapılan ödeme tarihlerine kadar gecikme zammı hesaplanır. Yapılan taksit ödemeleri borca mahsup edilir.
- Bu borçlar için daha önceden ödenmiş olan tecil faizleri, hesaplanan gecikme zammına mahsup edilir. Ancak, tecil edilen kamu alacağının gecikme zammı tatbik edilemeyen alacaklardan olması halinde ödenen tecil faizleri iade veya mahsup edilmez.
Tarhiyat öncesi veya tarhiyat sonrası uzlaşma yoluyla tahakkuk eden vergi ve cezalar için de zor durum nedeniyle tecil ve taksitlendirme talep edilebilmektedir.
Vergi Usul Kanununun 371. maddesine göre pişmanlıkla beyan edilen tutarlar ile aynı Kanunun 376. maddesine göre ceza indiriminden yararlanılmak suretiyle ödeme yapılmasının talep edildiği durumlarda, bu hükümlerden yararlanma şartı ödemenin belli zamanlarda yapılmasına bağlandığından taksitlendirme yapılamamaktadır.
Tecil ve taksitlendirilen bir kamu alacağının tecil koşullarına uyulmaması nedeniyle tecilin ihlal edilmiş olması halinde; bu kamu alacakları için tecil ve taksitlendirme talebinde bulunulması mümkündür. Ancak, daha önce tecil ve taksitlendirilen bir kamu alacağının yeniden tecil ve taksitlendirilebilmesi için tecile yetkili makamların bu talebi uygun görmesi gerekmektedir.