Dünya fani, ahiret baki. Dünya furu –geçici- ahiret asıl –kök-tür. Ona göre inanmalı, imanla yaşamalı, ahirete ciddi bir şekilde hazırlanmalıdır. Dünyanın geçici, sonu boş, zevk ve sefalarına köle olmamalıdır.

Mevlana hazretleri dünya ile ilgili şu örneği veriyor:

“Dünya tüm insanların içinde yolculuk yaptıkları bir gemi gibidir. Gemiyi hareket ettiren, yüzdüren denizin suyudur.” Bu deniz; dünya nimetlerini temsil eder.

“Abder keşti helak keşti est=ab ender zir keşti yesti est” Farsça beyitte özetleniyor ki, manası: Ey insan. Bu dünya hayatı azgın dalgalar arasında denizde yüzen ve içerisinde insanların yolculuk yaptıkları sağlam bir gemi gibidir. Yolcuların amacı gemiyi arızasız menziline –ahirete- ulaştırmaktır.Bu da suyun geminin içine girmesini önlemekle olur. Eğer su geminin içine girerse -dünya nimetleri- gemiyi batırır. Ama su geminin altında olursa gemiyi yüzdürür. Eğer insan dünya nimetlerine yani dünyaya, dünya zevklerine esir dursan gemiyi delmiş, gemi su almış olur ve batar. Amma suyun geminin içine girmesini engellersen, gemiyi su yüzdürür.

Dünya ve nimetleri de böyledir. Nimetleri kötüye kullanırsak, nefsimize esir oluruz. Güzele, doğruya, hayra, iyiliğe kullanılırsa şükretmiş oluruz. Şehvet, şöhret, haram, haksızlıklar nimetlerin kötüye kullanılma yerleridir. Unutmayanız, balığı avlayan oltanın ucundaki bir parça ettir. Kuşu tuzağa düşüren bir dane yemdir. Akıllı insan nefsin ve şeytanın tuzaklarına tutulmaz, oyuna gelmez, haramla bedenini, evladını, eşini, aşını zehirlemez, R.SAV. “Sizin en hayırlınız dünyası için ahiretini, ahireti için de dünyasını terk etmeyenlerinizdir. Dengeli bir yaşayışla dünyad amutlu, ahirette ebedi, kutlu olabilirsiniz” buyurmuştur.

“Ey ümmeti ashabım. Ulu rabbim sizlerin iyiliği için birçok sırları sizden gizlemiş, sizi hür iradeleriniz ile tercih etmenizi istemiştir. Eğer sizler benim bildiğimi bilseniz, benim gördüğümü görseniz az güler, çok ağlardınız.” (Buhari Müslim)

Hz. Muhammed SAV. buyururlar ki: “Dünyada mutlu ve huzurlu, ahirette ebedi saadetin anahtarı beştir:

Beş şey gelmeden, şu beş şeyin kıymetini bilin;

1-İhtiyarlık gelmeden gençliğinizin kıymetini biliniz.

Gencin ibadeti yaşlının ibadetinden çok daha hayırlıdır. Neden?

a-Gencin kanı canlıdır. Nefis ve şeytan ona daha çok musallat olur. Gencin şehveti azgındır. Frenlemesi zordur. Genç güçlüdür. Limitleri uzundur. Günahtan yaşlılara göre daha az korkar. Bütün bunlra göğüs gerip Allah’a olan borçlarını sorumluluklarını yerine getirrise gencin ibadeti projektör gibi parlak, yaşlılarınki ise mum ışığı gibidir. Çünkü yaşlılar günahı değil, günahlar onu terketmiştir. Onun için gençlik bir hazinedir. Ömrün en verimli kısmıdır.

b-Gençlik çabuk eskitilen bir gümüş elbise gibidir. Korunmalıdır.

c-Gençlik uçan kuş, ihtiyarlık nacar (ah-vah-tüh) iştir.

d-Gençlik hatanın çok işlendiği, yaşlılık pişmanlığın çok duyulduğu zamandır. Yaşlılıkta ah çekmek istemezsen gençlikte hata etme.

e-Gençler hayalleri, yaşlılar hatıraları ile yaşarlar.

(SÜRECEK)