Kovulmuş şeytanın şerrinden sana sığınırım. Esirgeyen, bağışlayan Allah’ın adı ile başlarım.

Bütün mevcudatı, mahlugatı, kainatı yoktan var eden, varlığından bizleri haberdar eden, bağda kurdun bir danası, havada kuşun bir danesi yok iken bütün canlıları yaratan, yaşatan, doyuran, besleyen, yaşamamız için bütün imkanları önümüze koyan, sayısız nimetlerini ihsan eden yüce Allah’a sonsuz ham ve senalar, övgüler olsun. Ve yine yüce Allah’ın sevgilisi, habibi, edibi (edeplisi) Hz. Muhammed Mustafa SAV.e, onun aline, ehli beytine, ashabına sonsuz salat ve selam olsun.

*

Dünyada bilinsin veya bilinmesin sebepsiz hiçbir iş yoktur. Bütün olay sebep=sonuç ilişkisine bağlı olarak meydana gelir. Hatta birisinin ölümü, diğerinin yaşama sebebidir. Örneğin; Aslan ceylanı avlar, ceylan canından olurken aslan gıdalanır. Bu basit bir misaldir. Yine; su 100 derecede kaynar, suyun kaynaba sebebi hararet, yani enerjidir. Bu dünya işleri böyle olduğu gibi ahiret işleri de böyledir. Dünya ahiretin, ahiret cennet ve cehennemin, ebedi hayatın sebebidir. İslami açıdan iman ve ameli salih, hayırla cennetin ve cemalullaha ulaşmanın, cehennemde inkarın, küfrün ve tevbesiz olarak ölen günahkar insanların sebebidir.

Öyle ise; “kainatın, dünyanın yaratılış sebebi nedir” sorusu, “nereden geldik, nereye gidiyoruz” sorusu felsefenin ana konusu olmakla beraber alimlerin, ariflerin, cahillerin yani herkesin en çok sorduğu sorulardır. İşte bu yazımız da bu sorulara ilahi aklı ve mantıklı cevaplar arayacak. Bu konuda önce ulu Allah, R.SAV.in ve ilmin, bilimin ışığında bildirilenleri siz azizlere aktaracak ve sizleri bu konuda aydınlatmak için araştırmalarımızı sizlere aktaracağız. İnşallah okur, bilgilenir, nurlanırsınız.

*

Böyle bir girişten sonra, esas konumuza geçebiliriz: Kainatın yaratılış sebebi, mevcudatın gerçek sahibi ancak Hz. Allah’tır. İsbatı, isbat istemeyecek kadar nettir. Çünkü insan bu dünyada Hz. Adem gibi 1000, Hz. Nur gibi 950 sene yaşasa ölürken ahirete bir kirli çorap bile götüremez. Çıplak gelir, çıplak gider. Öyle ise bu mülkün sahibi kim? –el cevap- Hz. Allah’tır Bu gerçekten hareketle bu koskoca kainatın sahibi ve maliki Hz. Allah olduğuna göre, bu mevcudatı, akıllara durgunluk veren bu düzen, bu intizam, bunca nimetler kimin için yaratıldı?

“Allah bu alemi, alemlerin hepsini insan için, yani bizler için, bizleri de kendisi için yaratmıştır.”

Kullarım dünyada ve ahirette mutlu ve kutlu olsunlar için bu akıl ermez dengeli, nizamı yaratmıştır.

Kainatta bulunan ne varsa hepsini de en şerefli varlık olan insanın emrine vermiş, “yararlanın, itaat edin, isyan etmeyin” buyurmuştur.

İbrahim Suresinin 259. ayetinde şöyle buyurur:

“Ey akıl sahibi insanlar, ulu Allah size kendisinden isteyebileceğiniz ne varsa onları size nimet olarak vermiştir. Allah’ın size vermiş olduğu nimetleri saymaya kalksanız sayamazsınız. O kadar çoktur. Fakat ne yazık ki insan bu nimetlere karşı rabbine nankör ve zalimdir.”

Demek ki bunca sayısız nimetler bize verilmiş ve bizden şükür ve nimetin sahibinin bilinmesi ve nimetleri yerinde kullanmamız istenmiştir. İnsanların çoğu bunu başaramamıştır.

(SÜRECEK)