“Dünyayı erkekler,
Erkekleri kadınlar yönetir.”
Yeni bir güne yeniden merhaba diyelim. Bugün, diğer günlerden çok
farklıdır; sakın aklınızdan çıkarmayın!
Günler, aylar öncesinden hazırlıkları yapıldı. Sokaklar, reklam panoları
dolduruldu. Hanımlar, beyler ve de bayanlar; azıcık daha dişinizi sıkın. Cuma
gününe bir şey kalmadı. Dünyanın bütün
kadınları bir kez daha günlerini görmüş olacak. Bir başka deyimle o gün
“avratlar” yürüyecek. Sokaklarda, evlerde sadece onların sesi duyulacak. O gün
konuşacak erkekler de kadın haklarını anlatacak.
Azıcık daha sabredelim. Zamanı geldiğinde bakanı, bakmayanı; milletin
vekili, milletin aslı; resmi kurumların, özel kurumların yetkilileri, yetkisizleri;
bütün mahalle, cümbür cemaat; reklam panoları, gazete bayilerinde yer alan
bütün gazeteler hep bir ağızdan haykıracak:
KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN!
Aylar önceden tasarlanmış fotograf sergileri açılacak. Konserler
verilecek. Tiyatrocular, günün anlam ve önemini anlatan oyunlar oynayacak.
Geçmiş yıllarda yapılanların tıpkısı yeniden karşımıza çıkarılacak.
Yanılmış olmayı çok isterim, ancak gelecek yıllarda yine aynı dolma bizlere
yeniden yedirilecek. Bizlerde bu kafa oldukça daha çok yalancı dolmalar yiyeceğiz.
Cuma günü geldiğinde uzmanlar tarafından özenle hazırlanmış palavra dolu
nutukları dinleyip kendimizden geçeceğiz.
Bir gün sonra nasıl olsa her şey unutulacak. Nelerin değiştiğini, günü
geldiğinde birlikte göreceğiz.
Modası geçmiş, işimize yaramayan eşyaları sokaklara atmaya başladık.
Yaptıklarımız bizde alışkanlığa dönüştü. Beğenmediğimiz her şeyi sokağa atmaya
başladık. Evlerimizde beslediğimiz kedilerimizi, köpeklerimizi sokağa attık.
Geriye dönmek bize yakışmazdı; atacak bir şeyler bulmamız gerekliydi. Sıra
yaşlılara, ülkemizin geleceği çocuklara gelmişti!
Ekonomik sorunlar arttıkça yeni çözüm yolları bulmamız gerekliydi.
Basında yer alan haberler doğruysa boşananların sayısında ciddi bir artış
vardı. Az ya da çok mürekkep yalamış gençlerimiz evlilikten kaçar olmuştu!
Gazetelerde yer almayan haberlere göre hiçbir güvencesi olmadan
çalışanların sayısında ciddi bir artış varmış. Oldukça zor koşullarda, çok düşük
ücretlerle çalışanların sayısı, iş bulamayanların sayısından daha fazlaymış.
Yasal olarak suç olmasına karşın binlerce insanın asgari ücretin altında bir
ücretle çalıştığı söylentileri ortalıkta dolaşıyor. İnanmak isteyenler
yazdıklarımı ciddiye almasınlar, çalıştığı halde maaşını zamanında
alamayanların sayısı az değil.
Basına yansımadığı sürece kimse ciddiye almıyor. Çocuk yaşta
evlendirilenlerin sayısı belli değil. Günlerce
‘oğlum, bak git’ haberini karşımıza çıkaran medya, can alıcı sorunlara
bir kez olsun değinmiyor.
Çocuk yaşta kızlar, onlarca erkeğin tecavüzüne uğruyor. Yıllarca süren
davanın sonucunda mahkeme kararıyla kız çocuğu erkekleri baştan çıkaran, onları
tecavüze teşvik eden kişi oluyor.
Bu günlerde basında farklı bir haber yer aldı. Habere göre Suriye’den
kaçmak zorunda kalan bazı ailelerin kızlarına fuhuş yaptırılmış. Komşumuz biraz
daha özgürleştirilsin kendilerine sunulan özgürlüğün ne demek olduğunu daha iyi
anlayacaklar.
Büyüklerimizin sözüne göre gülme (Irak’lı) komşuna. Bir gün senin de
gelir başına! Eyyy Arap kardeşim, senin
bunlardan haberin yok mu?
Cicili bicili sözlerin, reklamların arasında alt tarafı bir yerel
gazetede haddini bilmez birinin yazdıklarını kaç kişi ciddiye alacak? Bir gün
sonrası, cumartesi tatilini fırsat bilip evli evine, köylü köyüne gidecek.