1981 yılında Dominik’te, Latin Amerika Kadın Kurultayı toplanıyor. Bu toplantıda, 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü” olarak benimseniyor.

1985 yılında ise, Birleşmiş Milletler tarafından 25 Kasım, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması amacıyla uluslararası mücadele günü ilan ediliyor.

*

1960 yılının 25 Kasım’ında, Dominik Cumhuriyeti’nin kuzey bölgesinde bir uçurumun dibinde üç kadının cesedi bulunur. Bunlar, diktatörlüğe karşı özgürlük mücadelesi veren Patria, Minerva ve Maria Mirabel kardeşlerdir. Diktatörlüğün askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra vahşi şekilde katledilmişlerdir.

İşte bu nedenle, 25 Kasım, insanlık ayıbının yıldönümüdür, veya insanlığın utanç günüdür.

*

Avrupa Birliği’ne tam üyeliği hedef alan Türkiye, ne yazık ki bu hedefine ulaşmak bir yana, son yıllarda hedeften daha da uzaklaştı.

Her ne kadar, AB’ye giremesek bile, demokrasi, hukuk, insan hakları, çevre duyarlılığı, kadına şiddet ve çocuğun istismarına karşı duruş, hayvanlara iyi muamele gibi çağdaşlaşma kriterlerinde kendi standartlarımızı yükseltmemiz gerektiğine her fırsatta vurgu yapıyor olsak da, bu açıdan ilerleme kaydettiğimizi söyleyebilecek durumda değiliz.

Bunun sonucu olarak, ülkemizde cinsiyet eşitsizliği sorunu aşılamıyor, kadına şiddet, çocukların istismarı ve doğaya, hayvana duyarsızlık hız kesmeden devam ediyor. Nitekim, araştırmalar, ülkemizde kadınların üçte birinin, hayatlarının bir döneminde fiziksel veya cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyor.

Bu oran, vicdanları sızlatacak kadar ciddi bir sorunla karşı karşıya kaldığımızın açık göstergesi. Yine, hukuksal düzenlemelerin, yasaların, kadınların en temel insani haklarını korumaya yetmediğinin somut bir kanıtı.

*

Bu sorunun kökenini, töre, gelenek, karakter haline getirilmiş ilkel duygularda ve kötü alışkanlıklarda, çağdaş birey, çağdaş toplum olamamakta aramak gerek.

Oysa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Avrupa ülkelerinden bile önce, kadına sahip olması gereken hakları tanımak suretiyle, bırakınız Türkiye’yi, dünyaya öncülük etmişti.

Neden sürdüremedik, geliştiremedik, tersine daha da gerilettik?

*

Kadına şiddetin bir “insanlık suçu” olduğunu tekrar tekrar ifade ederek, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü”nde herkesi, ama herkesi “insanlığa” davet ediyoruz.

Sadece ve sadece “insan olmaya”…