Osmanlı Devleti'nin son 200 yılı dahil olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin gıda politikasını Emperyalistler dizayn ettiğinden beri zihinsel olarak sağlam bir gençlik maalesef yetişmiyor. Asıl sorunun kaynağına hiç inmedik, tartışmadık.

Japonya'da çocuklara 7 yaşından itibaren kahvaltı saati en az 6 yumurta yediriyorlar. Ekmek genellikle yok, varsa da çok az. Her akşam ise kesinlikle sofrada deniz ürünü yani balık oluyor. Japonya ve Güney Kore'de ceviz ithalatı son 50 yılda % 140 artmış. Çocuklara durmadan ceviz yediriyorlar. Günde en fazla iki öğün yemek yiyorlar. Tamamen protein odaklı bir beslenme var...

ABD'de teknolojik üretimin merkezi "Silikon Vadisi'nin" nasıl beslendiklerini anlattılar, şok oldum. 1950'lerdeki Alman Devleti'nin gıda politikasını araştırın. Güney Kore de Japonya'yı örnek almaya başladı. Bu ülkeler resmen çocuklara nasıl beslenmesi gerektiğini öğretiyor, dayatıyor..

Şeker, ekmek (tam buğday, kepek fark etmez) odaklı beslenme beyin hücrelerini öldürüyor, beyin gelişimini mahvediyor. Marketlerdeki karbonhidratlı paketli ürünler tamamen operasyon aracı olmuş.

ABD halkı da geri zekâlı, obezite olmuş. Çünkü aynı beslenmenin esiri olmuşlar. Sadece Beyin Göçü ile farkı kapatıyor ya da özel olarak seçtikleri bireylerin beslenmesine önem veriyorlar.

Buradan net olarak söylüyorum. Türkiye Cumhuriyeti'nde milli bir gıda politikası olmadan kalkınma imkânsızdır.

Matematik zekâsı olmayan, kod yazmasını bilmeyen gençliğin olduğu ülke yazılımda ilerleyemez. Yapay zeka maalesef geliştiremez..

Anne, babalara sesleniyorum. Çocuklarınızdan şekerli ürünleri, ekmeği uzak tutun. Bu ülkeye yazık etmeyin.

Şahsen denedim. 1 aydır ekmek, şeker yemiyorum, acıkmamaya başladım. 6 kg verdim. Geçen gün test ettim. Bir kitapta bir sayfayı 32 saniyede okuyup anlarken şimdi 21 saniyede okuyup anlamaya başladım. Bu tesadüf olamaz!

Bu iletiyi değerli bir okuyucum gönderdi. Ben de faydalı gördüğüm için sizlerle paylaşmak istedim. Umarım faydalı olmuştur.

En güzel günler sizlerin olsun.