Sevgi bakışlı,
Yiğit gülüşlü Berkin’i kaybettik.
Çok erkendi ya…
Çok erkendi…
Vicdan var mı?
Acıları dindirecek güç var mı?
İnsanlığınız var mı?
Erdeminiz var mı?
Varsa gereğini yapın.
Ama yapılmayacak!
Gezi olaylarında kaybettiğimiz gençler gibi hasır altı edilmeye çalışılacak.
Berkin bir gözünü açsaydın,
Hem özgürlük, hem de umut olacaktın
Yüreğindeki sıcaklığı atarcasına kış ortasına; Bozkırlardan yenibaharlara umut olacaktın.
Büyüyerek biriken bir umut.
O umudu taşıyanlar ki bulutların defteri ellerinde, karanlığı yırtmak için yürüyor şimdi sokaklarda senin adını haykırarak.
Bakma sen zapt edilmiş sokaklara.
Ama denizler, var ya o Denizler Mahirleşerek kabarıyor şimdi özgürlüğün nadide mevsimine doğru…
Sonra Ethem, Abdullah, Ali İsmail, Mehmet, Mustafa, Medeni’nin gözlerinden öp, badem gözlü Berkin’im. Ve onlara de ki; iyi kalpli insanlar hala var bizim adımıza savaşan.
Bu yürek kaygısı değil, umut kavgası.
Sanmasınlar ki vurdukça azalacaksınız, öldükçe çoğalacağız, de onlara…
Çünkü;
Her rüzgar, efil efil nice tohumlar bırakıyor yarınlara…
Haydi bakalım dönüyor dünya soldan sola. Bu dünya ki -belki biz yaratmadık-, ama biz yaşayacağız.
Gülümseyeceğiz.
Bak ardından işçiler, emekçiler, öğrenciler, ANALAR alanlara diziliyor peşi sıra. Sokaklar ve bu memleket bizim!
Selam olsun yüreği yanan analara, selam olsun nasırlı yumruklarını yıldızlara uzatanlara, selam olsun…
Her Gününüz Güzel Olsun.