Yaklaşık 6-7 senedir İstanbul’da yaşayan Osmancık’lıları 15 günde bir, Çorum

Lisesi 1963 mezunu arkadaşlarımı da ayda bir toplayarak çocukluk, gençlik ve yaşlılık anılarımızı paylaşırız.

21 Ocak 2017 Cumartesi günü Kadıköy Saray Muhallebicisinde bay/bayan 35  Osmancık’lı arkadaşımızla bir araya geldik.

Yıllar evvel Osmancık’tan çıkarak gurbet ellerde hayata tutunan arkadaşlarımızla buluşmak herkesin çok hoşuna gidiyor. Yıllarca birbirini görmemiş insanların hasretle kucaklaşması beni çok duygulandırıyor. 

Pek çok arkadaşımın, “Hocam sayende, ilkokulu beraber okuduğum ve 40-50 senedir görüşemediğim arkadaşlarıma kavuştum. Bu toplantılar olmasaydı, belki de dünya gözüyle birbirimizi görmeden ölüp gidecektik. Allah senden razı olsun” diyerek beni kucaklaması bana büyük bir mutluluk veriyor. 

28 Ocak Cumartesi günü de aynı mekânda Çorum Lisesi mezunu arkadaşlarımla buluştuk. Toplantıya, 54 senedir görmediğim ama yıllardır çok meşhur bir Avukat olarak namını duyduğum Çorum lisesinin meşhur futbolcusu ağabeyimiz  Aydoğan Semizer, Çorum Ambarı sahibi iş adamı Haldun Karaoğlu, Dr. Sefer Kaya, emekli Savcı Gümüşhacıköy’lü Hüseyin Eyüpoğlu (Talaş), ÇEKVA (Çorum Eğitim ve Kültür Vakfı ) Genel Müdürü Alaca’lı Erdal Karslı, iş adamı Üstün Atalay, emekli Türk Telekom Depo Müdürü Mecitözlü Abdullah Bükülmez, Akademisyen Cengiz Erdoğan, sanayici Safa Kılıç, Çorum’da futbol hakemliği ve Beden Terbiyesi Bölge Müdürlüğü yapmış Samsun’lu Adnan Bayezit katıldılar.

Çorum’lu meşhur Tiyatro yazarı kardeşimiz Tuncer Cücenoğlu,  İskilip’li emekli Noter Hüseyin Kadayıfçı, Avukat Yaşar Köstekçi, emekli Banka Müdürü Tuncay Erzurumlu iş adamı Metin Muci ve emekli Vali Süleyman Oğuz çağrılı oldukları halde toplantıya gelemediler.

Elli dört yıllık dostların tekrar buluşması hepimizi çok duygulandırdı. Özellikle, “toplantıya gelmez” dedikleri Aydoğan ağabeyin herkesten önce gelmesi hepimizi

çok sevindirdi. Yaklaşık üç saat Çorum ve Çorum lisesi anılarımızı paylaştık.

Toplantı sabahı Çorum’dan Avukat Adnan Çırakoğlu telefonla arayarak arkadaşlara selam söyledi. Metin Muci telefonla arayarak rahatsızlığı nedeniyle gelemediğini bildirdi. Osmancık’tan İsmail Ayvaz’ı, Ankara’dan Avukat Arif Damar’ı ve emekli Yargıtay üyesi İsmail Seçer’i telefonla arayarak hal hatır sorduk.

Alaçatı’dan Beden Eğitimi öğretmenimiz Hikmet Dikmen’i  arayarak, hal hatır sorduk ve arkadaşlarımla görüştürdüm.

Toplantı sonrası Haldun Karaoğlu’nun telefonla beni arayarak, “Mehmet’ciğim bu toplantıları daha sık yapalım ne olur!” demesi beni çok duygulandırdı.

Şair Murathan Mungan ,” Bilmem ki, karşılaşsak hatırlayabilecek miyiz birbirimizi yeniden? İkimiz de bir başkasıyken.” der.

Gerçekten, hepimiz yetmişli yaşları deviren ihtiyar delikanlılar olarak ömrümüzün hazan mevsimini yaşıyoruz. Pek çok arkadaşım çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle yaşam mücadelesi veriyor.

Aradan geçen koskoca elli dört yıl hepimizi başkalaştırmış. Japon Hitamara ne güzel söylemiş. “Ne zaman karşısında dursam derinliklerinde aynaların, çıktığını görürüm karşıma yaşlı bir yabancının…”

Böyle zamanlarda Udi Hasan’ın Isfahan makamındaki şarkısı aklıma gelir ve udumu elime alarak çalmaya çalışırım.

Sen de mi hâlâ esir-i zülfüyar olmaktasın,

Uslan ey dil uslan artık ihtiyar olmaktasın,

Bilmiyorsun kendini zar-ü nizar olmaktasın,

Uslan ey dil uslan artık ihtiyar olmaktasın…

Toplantıya katılan ihtiyar delikanlıları alttaki fotoğrafta görebilirsiniz.

Fotoğraftakiler soldan; Sefer Kaya, Hüseyin Eyüpoğlu, Üstün Atalay, Adnan Bayezit, Haldun Karaoğlu, Erdal Karslı, Safa Kılıç, Mehmet Özata, Aydoğan Semizer (başı çok az görünüyor) Abdullah Bükülmez ve Cengiz Erdoğan...