Gerek Ticaret kanunumuzda gerekse vergi ve diğer kanunlarda, ticari ve mesleki faaliyette bulunacak gerçek ve tüzel kişilerin tutmak zorunda oldukları yasal defterleri geçerli ve lehine delil olabilmesi için, Ticari ya da mesleki faaliyetinin icra edildiği yerin noterince,her yıl tutacakları defterleri bir önceki yılın aralık ayın da tasdik ettirilmesi yasal bir zorunluluktur.
Gerek aralık ayında bir sonraki yıl defterlerinin tasdik ettirilmemesi, veya ocak ayı içinde ara tasdiki yapılmaması, yevmiye defterinin haziran ayında kapanış tasdikinin yapılmaması hem usulsüzlük cezasına muhatap kalmak demek, hemde defterlerimiz yok sayılarak idare tarafından resen vergi tarhına sebep olmaktadır. Ayrıca Ticari davalarda defterlerimize yaptığımız kayıtlar lehimize delil olmaktan çıkmaktadır.
Kayıtların elektronik ortamlarda yapıldığı bu dönemde yasal defterlerin ciltli defterlere değil bağımsız (müteharrik) yapraklara yapılmaktadır. Her bir sayfa noter tarafından numaralandırılarak onaylanmaktadır. Bu noktada, işletmelerin yıl içinde yapmış oldukları kayıtların sayfa sayısı itibari ile yetmediği durumlarda bu sayfaların arka kısımlarına kayıtlarını yaptıkları görülmektedir. Bu husus çok yanlış bir uygulamadır. Bağımsız sayfaların arka kısımlarına kayıt yapılabilmesi için bu sayfaların numaralarının usulune uygun verilmiş ve noter tarafında arka yüzlerinin de tasdik edilmesi şartı vardır. Aksi halde, işletme adına usulsüzlük cezası kesilmesi ve olayın Vergi Usul Kanunununca re’sen takdiri de gerektirmesi nedeniyle dosyalarının takdir komisyonuna sevk edilmek veya vergi inceleme elemanlarına incelenmek üzere gönderilmek suretiyle işlem yapılması kaçınılmaz olacaktır.
Diğer bir önemli husus defterlerimizin kapanış tasdiklerinin yapılmasıdır. Kanunlarımız işletmelerin kullandıkları yevmiye defteri ile şirketlere ait yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defterlerinin kapanış onayının yapılması şartını getirmiştir. Bunlardan Yevmiye defteri kullanıldığı yılı takip eden Haziran ayı içinde, yönetim kurulu/müdürler kurulu karar defterlerinin ise kullanıldığı yılı takip eden ocak ayı içinde kapanış tasdiklerinin yapılması gerekmektedir.
Peki kapanış tasdiki yaptırılmaz ise ne olur;
• İşletme adına ticari davalarda lehe delil olmaz,
• Defterlerin zayi olması halinde zayi belgesi alamazlar,
• İşletmelerin konkordato talepleri redolunur
• İflas ettikleri takdirde “Taksiratlı muflis” sayılırlar iflasları yasal korumaya alınmaz,
• Ayrıca vergi kanunlarımız açısından da işletmelere resen vergi ve ceza kesilir.
İşletmeler, tuttukları defterlerle kanunda yazılı vesikaları ilgili bulundukları yılı takip eden takvim yılından başlayarak 5 yıl süreyle muhafaza etmeye mecburdurlar. Türk Ticaret Kanununa göre ise defter ve belgeleri saklama mecburiyeti 10 yıldır.
Defter ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziyaa uğrarsa tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin salahiyetli mahkemesinden kendisine bir vesika verilmesini istemek zorundadır. Mahkeme lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. Böyle bir vesika almamış olan işletme defterlerini ibrazdan kaçırmış sayılacaktır.
Görüldüğü gibi işletmelerin telafisi mümkün olmayan ağır ceza ve yaptırımların söz konusu olduğu yukarıda açıklanan hususlara dikkate etmeleri, yasal defterlere ilişkin belirtilen hassasiyeti göstermeleri yararlarına olacaktır.