- Yağmur yağa sel ese, kulak verme her sese. Ne derse desin hizmet et sen herkese.

- Sen sana bak sen sana, hizmet eyle insana. Emek asla yok olmaz, bir gün dönecek sana.

*

Cenab-ı Hakk’ın hikmetini, kudretini, azametini ve sayısız nimetlerini söylemekle, anlatmakla, yazmakla, çizmekle bitmez. Kur’an-ı Kerim’in ifadesi ile “De ki rabbinizin sözleri için denizler mürekkep olsa, ve bir o kadar da ilave edilse, rabbinizin sözleri yazılsa bitmezden önce denizler biter” (Kehif suresi, 109. ayet)

Yüce Allah’ın en aziz, en yüce ve en şerefli varlığı şüphesiz ki insandır. Yaşam insan için vardır, insan da Allah için vardır. Bu kutsal yolda yolcu olan insanlar, bu açık ve net olan yaratıcı ve yaşatıcı gücü bilirse ve ulu Allah’ın buyrukları doğrultusunda bu yolda yürürlerse dünya da onlar için cennet, ahiretteki cehennem de onlar için cennet olur. Yani iki dünyada da cennetteki gibi yaşarlar. Değilse; önü de sonu da felaket olur. İşte, şu kadar zamandır seri yazımızın nedeni, insanlara bu mutluluğu tattırmaktır ve bu konuda yüzyıllar boyunca yaşanmış öğüt, ibret ve hikmet özelliği olan yazımızı burada sonlandırıyoruz. Fakat hikmet sonlandırılamaz. Ancak ara verilir.

Tüm yaşantımız boyunca gerek cami hizmetleri, gerekse cami dışı kültür yaşantımızda insanlara sırf insan oldukları için insan nazarı ile baktık. Herkesi sevabı ile vebali ile kendilerini yine kendilerine bırakmak suretiyle gerçek yargıç olan ulu Allah’ın sonsuz rahmetine havale etmişizdir. Yani, hoşgörülü bir ortam oluşturmanın gayreti ve azmi içinde olduk. Tüm uyarılarımız iyi insan, iyi müslüman, iyi vatandaş olmanın güzelliklerini yansıtmışızdır. Bundan sonra da aynı çizgide devam edeceğiz inşallah. Suç var ise ceza var, af var. Sevap, iyilik varsa rıza var, cennet var. Hepsinin üstünde Allah’ın sonsuz hudut biçilemez rahmeti, merhameti ve elbette ki azameti ve gadabı vardır. Hesabı Allah görür.

Dünyada hiç kimse kimseyi yargısız infaz edemez. İslam’ın ana prensibi budur. Din adamı, ahlak adammı, ilim adamı, toplum adamı olarak bizim görevimiz, ayırımsız herkese iyiyi, güzeli, hakkı, adaleti göstermek ve gözetmektir. Hüküm Allah’ındır. “Elhükmü lillah”dır.

Bu konuyu BARIŞ VE HUZURUN KAYNAĞI adlı şiirimle bitirelim.

Ey kardeş;

Barış mutluluktur diyorum sana,

İç barış suyunu sen kana kana,

Sevgi yoksunları kıyıyor cana

Barışı ayakta tutalım canlar.

Sevelim sevilelim yaşasın canlar

Boş yere akmasın bu masum kanlar

Anlayış sahibi olanlar anlar,

Vatana barışı sunalım canlar.

Sen ben davasında olmasın yarış

Barışla mümkündür hedefe varış

Bu vatan uğruna canlar veririz

Hiç kimse alamaz bizden bir karış.

Kardeş olup şu cihanda gezelim

Ne kimseyi üzüp ne üzülelim

Barış ile düşmanları ezelim

Dünyanın kalbine barış yazalım canlar.

Dört mevsimin baharından yazından

Kimse ayrılmasın hakkın izinden

İncinmen kardaşlar, benim sözümden

Barış ortamını kuralım canlar.

Olalım hepimiz sevgiden yana

Sevgi olur çare bu akan kana

Bugün bana ise yarın da sana

Gelmeden barışa sarılın canlar.

Bütün yaraları bir bir saralım

Olan olaylardan ibret alalım

Bütün bu cihana haber salalım

Ruhumuza barış sunalım canlar.

Sözlerim boşuna söylenmiş değil

İnsanca yaşa ki hem sev hem sevil

Sorunu çözmeye yürekten eğil

Barışsız yaşanmaz bilelim canlar

Fikret söyler bu ibretli sözleri

Alevlenmiş yakıyor hep özleri

Uyarmak isityor gören gözleri

Aleme barışı sunalım canlar...

demek suretiyle; bölüşüm, paylaşım, gerçek sosyal adalet, barış, hoşgörü ve huzur ortamının gelişerek devam etmesi temennisi ile tekrar buluşmak ümidiyle hepinize sevgi ve selamlar sunarım.