Semada her insan için iki kapı vardır. Bu kapılardan birinde kişinin ameli, her Pazartesi ve Perşembe ulu Allah’a arz edilir. (Onun için müminler amellerimiz oruçlu olduğumuz halde Allahımıza arz olunsun diye oruç tutarlar. Bu müstehap sevaplı bir oruçtur.) İkinci kapı ise, her gün kişinin rızkının indiği kapıdır. Birinci kapının melekleri müminin ruhunu ihtiramla karşılarlar, iltifat ederler. Birinci kat melekleri, ikinci kat meleklerine, onlar da 3,4,5,6,7. arş kat meleklerine ordan da ruhların ana yurdu olan ve ruhların ana rahmine geldikleri yer olan Berzah, ruhlar alemine götürülür. Ruh kendi makamına ulaşır. Mutaffifiyn suresinde, (bu makama illiyyiin denir) Yüce Allah, “Benim kulumu yücelere yazınız ve onu yeryüzüne geri götürünüz. Çünkü ben onları topraktan yarattım ve yine döndüreceğim, sonra onları topraktan dirilteceğim.” buyurur.
Sonra melekler ölünün ruhunu geri getirip cesedine iade ederler. Böylece müminin ruhu makamına giden yolu ve asıl makamını görmüş ve bellemiş olur. Artık ölünün ruhu cesede geri dönünce sorgu anı başlar. Genelde burası da kabir sualidir. Zor sualler için kabir suali mi soruyorsunuz diye buna derler ki, çetindir. Ama müminlere kolaylıktır.
Sonra Münker ve Nekir adında iki sorgu meleği –hakimi- ölüyü sorguya alırlar. Ölüyü mezarına oturturlar. (R.SAV. efendimiz kabir -müminler için- cennet bahçelerinden bir bahçe, yahut -kafirler için- cehennem çukurundan bir çukur buyurur. Arapçası; Hufretün min huferin niran, cennetün min eryazıl cenneh, diye ifade edilir.
Bu arada mümin mütteki ölünün dünyada işlediği sevaplar güzel amelleri, ölüyü kuşatır ve ona moral verir ve korurlar. İmanı, dürüstlüğü, Kur’an’ı, orucu, zekatı, namazı, sadakası, her türlü hayır ve hasenatı, haccı, umresi cesedi çevirirler. Ölü onlara siz kimlersiniz der. Onlar da Allah’ın şu ayetinde ifade edileni söylerler. “Her nefis bu dünyadan ahirete ne gönderdi ise hayır ve şer olarak orada bulacaktır. Biz senin dünyada işlediğin güzel amelleriniz. Seni korumak için buradayız, korkma” derler. Sen bizi bu dünyada nasıl elde ettin, emri tuttun ise bugün sıra bizde, derler.
Münker ve Nekir melekleri suale başlar. (Orada Allah insanlara her lisanı anlama özelliği verecek.)
Men Rabbüke: Rabbin kimdir, ey kişi. Rabbim Allah ve madiynüke. Hangi dindensin, dinin nedir? Dinim İslam der. Vema nebiyyüke. Peygamberin kim? Hz. Muhammed S.A.V. der. Vema kıpletüke, Kıblen nerededir? Kıblem Kabe’dir, der. Vema kitabüke, Kitabın nedir? Kitabım Kur’an’dır. Müminler neyindir? Müminler kardeşlerimdir, der. Amellerini söyle, ne yaptın dünyada? Sayar. Ömrünü nerede geçirdin. Malını nereden kazandın, nereye harcadın? Sayar. Helalden kazandım, helale harcadım. Allah’ın dinine ve Allah’ın kullarına hizmet ettim. Allah’ın razı olduklarını yaptım. Menettiklerinden kaçtım. Allah’ın kitabını kural, Hz. Muhammed’i önder ve rehber edindim. İslam yolundan yürüdüm ve buraya geldim, diye meleklere cevap verir.
Bu sırada semadan bir nida gelir. Ey benim meleklerim, kulum doğru söylüyor, diye tasdik edilir. O sırada kabirinden gideceği cennete bir pencere açılır. Mümin ebedi kalacağı cennetteki makamını görür. Sevincinden uçar. O zaman yarabbi kıyameti tezden kopar da ben makamıma ulaşayım, der.
O zaman müminin ruhu serbest kalır. Mezarı, dünya ve gökteki makamı arasında serbestçe dolaşır. Ta kıyamet kopup tekrar dirilinceye kadar bu hal devam eder.
R.SAV. devamla buyurdular ki:
Muhakkak ki, kafir ve münafık (gizli kafir) bir kul ölmek üzere iken onun yanına semadan yüzleri simsiyah yanlarında adi çaput parçaları olduğu halde o kimsenin karşısına dikilirler. Daha sonra Azrail AS. Gelir, o münkirin başucuna dikilir. Ey kötü ve çirkin ruh, Allah’ın gazabına ve intikamına doğru çık der. O kimsenin cesedini sarsar, ruhunu yaş yünden karaçalı dikeninin çekip çıkarıldığı gibi ruhunu cesedinden çıkarır, yakalar ve semadan gelen meleklere teslim eder. Pis kokulu çaput parçalarına kötü ruh sarılır. Bekletmeden semaya çıkarılır. 1. kat göğe varılır. Kapı açılmaz. R.SAV. Araf 7/40 sh. 154’deki, “Hatta yelicel cemelü fi semmil hıyat” ayetini okudu. Yani onlar için gök kapıları açılmayacak onlar deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete giremeyecekler. (Araf 40. ayet) okudu. Onların adını yerin dibine Sicciyne yazınız, der. Sonra kafirin ruhu cesedine iade edilir. Kafirin küfrü ve nifakı onu kuşatır.
Sorgu melekleri suale başlar. Mümine sorulan sualler sorulur. Hiç birine cevap alamazlar. Kabir ölüyü deprem gibi sıkar. Kemikleri kül ufak olur. Korkunç bir kabir azabı olur. Kabirden cehenneme bir pencere açılır. Cehennemdeki yerini görür. Feryadü figan eder. Ennarü yuğradüne aleyha gudüvven ve aşiyya, (Firaun için) Sabah akşam ona cehennemdeki yerini göstererek azap ederiz, buyuruluyor ve kıyamete kadar bu kabir azabı devam eder. Kafirin durumu budur. (İmamı Suyuti Ruhlar Alemi 3.baskı sh 29-35)
Genel anlamda kabir azabı kafirler ve münafıklar için olmakla beraber, tevbe edemeden ölen asi günahkar kullara da kabirde geçici de olsa bir azap vardır. Ama mahiyetini kimse bilmemektedir.
R.SAV. efendimiz bazı kötü işleri saymış, bunlar kabir azabına sebeptir. Şunlar da kabir azabından korur buyurmuştur. Kabirde; iman konusundan sonra namaz kılmayanlar, taharetine, idrar, dışkı temizliğini iyi yapmayanlar, komşusuna eziyet edenlerin kabir azabı göreceklerini beyan etmişlerdir.
SÜRECEK