Bu gün sizlere çalışma hayatında en önemli yere sahip olan işçi ve işveren tarafları doğrudan ilgilendiren, koruyan bir yazılı metinden bahsetmek istiyorum, bu metnin adı iş sözleşmesidir.

Hepimizin bildiği gibi iş sözleşmesi yasal açıdan düzenlenmesi zorunlu bir belgedir. Bu zorunluluk bir yana iş sözleşmelerinin doğru ve yapıcı bir şekilde düzenlendiği takdirde tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin açık bicimde ortaya konulması, hem de olası anlaşmazlıkların çözümü için geçerli bir belge haline gelmektedir.

İşe alınacak işçi ile iş sözleşmesi aşamasından önce, yasal olarak istenen ve özlük dosyasında bulunması zorunlu bazı belgeleri temin etmesi istenmelidir. Bu belgelerin başlıcaları,  İşçinin ikamet bilgilerini, İletişim bilgilerini, Aile kimlik bilgilerini, Sağlık raporunu, Sabıka Kaydını, Eğitim durumunu gösterir belgeleri, Özgeçmişini, Referanslarını, Maaşların ödeneceği banka hesap numaraları gibi bilgi ve belgelerdir. Bu belgeleri esas alarak yapacağımız görüşme sonrası iş sözleşmesi aşamasına geçmekte, işe alınacak işçinin işe uygun olup olmadığı konusunda daha sağlıklı karar verebiliriz.

Bu belgelere dayanarak hazırlayacağımız iş sözleşmesi tüm işçilere aynı formatta hazırlanmış bir metin halinden çıkartıp, yapılacak işin tanımını, işin yapılış şeklini ve o işle ilgili çalışma koşullarına sözleşmede mutlaka yer vermemiz gerekmektedir. Ayrıca, işçiye savunma yazısı verilirken, işçiye makul ve yeterli bir süre vermek gerekmektedir. Bu süre uygulamada en az 3 gün olarak belirlenmektedir. Ayrıca işçiye verilen süre içinde savunma yapmazsa savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı da mutlaka sözleşmeye yazılmalıdır. Diğer yandan günümüz teknoloji yapısı içerisinde yer alan, işyerlerinde görüntülü ve sesli kamera sistemleri kayıtlarının ihtilaf halinde kullanılmasının mümkün olabilmesi için işverenin sözleşmede “… işyerinin giriş çıkışları, çalışma odaları güvenlik nedeni ile sesli ve görüntülü kamera sistemi ile 7/24 izlenilmekte ve gerektiği zaman bu kayıtlar kanuni olarak delil olarak kullanılabilecektir..” ifadesinin yazılı olması gerekmektedir.Sözleşmedeki ifadelerin açık ve anlaşılır olması ilerleyen süreçlerde problemlerle karşılaşılmaması için ve tarafların maddi bir yük altına girmemesi için ciddi bir önem arz etmektedir. Her iki tarafın hak ve yükümlülüklerini açık bir şekilde ifade eden, tarafların okuyarak kendi iradeleri altında el yazıları ile ad ve soyadlarının yazılarak imzalanmış iş sözleşmeleri her iki tarafında haklarını koruyacak ve hukuk mercilerinde delil olabilecektir.

Buraya kadar yazdığım hususlar iş sözleşmelerinde olması gereken zorunluluklardı. Şimdi bu konuya neden değindiğimi belirtmek istiyorum.

İş sahipleri yada işletme içindeki ilgili birimler işçilerin işe alımlarında, çoğu zaman ne özlük dosyası evrakları üzerinde duruyorlar nede açıklandığı gibi iş sözleşmesi hazırlıyor, bu durum ise uyuşmazlık halinde işveren ceza olarak geri dönüş yaratıyor. Tek tip, her işçiye aynı iş tanımı ve aynı çalışma koşullarını içeren iş sözleşmelerinde vazgeçip, her iş ve işçi için özel iş sözleşmeler hazırlamaları, işçi işe başlamadan önce özlük dosyası evrakları temin ettirilmeli ve işe başlamadan önce resmi işe giriş belgeleri ilgili kuruma verilmelidir.

Bu işlem ve eylemlerin eksik yapılması halinde bir yandan iş hukukuna göre diğer yandan Sosyal Güvenlik Kurumu mevzuatına göre idari para cezaları ortaya çıkmaktadır. Ayrıca işçi ile işveren arasında ileriki süreçlerde ortaya çıkması muhtemel sorunlarda sözleşmeler delil olmaktan uzaklaşmaktadır.