Bugün yetmiş yaşıma girdim. On yıllık öğretmenliğimde gençleri, on yedi yıllık Mobil, on yıllık Türkpetrol çalışma hayatımda yetişmiş gençleri ve yedi yıllık emeklilik hayatımda da yaşıtım ihtiyar gençleri gözlemledim.

Sonra ellerimi havaya açarak;

Tanrım, nasıl yarattın bunca insanı tip, tip?

Uslarında nasıl fark yarattın ey yüce sahip?

Hikmetinden sual olmaz ama, neydi muradın?

Hepsi başka bir âlem, hepsi başka bir garip!….(Mehmet Özata)

diyerek, bu dörtlüğü yazmıştım.

“İnsan bu, meçhul” derler, çok doğrudur.

Büyük düşünür Byron’da, “ İnsan, tebessümle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır.” diyerek, insan anlaşılmazlığına vurgu yapmış.

Geçen Pazar günü Olimpiyat stadında oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinde bazı gariplerin ortada hiçbir olay yokken sahaya hucum etmelerini dehşetle izledim.

Olaylar sonunda tutuklanan 69 kişiden hepsi serbest bırakılmış!

Ben de üzülerek, her hafta stadlarda buna benzer olayların yaşandığı bir ülkeye olimpiyatların verilmemesine hak vermeye başladım.

“Kuvvete dayanmayan adalet aciz, adalete dayanmayan kuvvet zalimdir.” derler. Başka söze söze gerek var mı?

Dün gece de bir yemekte, Galatasaray kulûbünün İmparator lakaplı Fatih Terim hocamızın sözleşmesini feshettiği haberiyle sarsıldım.

Gece televizyonlarda gelişmeleri izleyince, günlerdir spor basınında yer alan ve benim çok kızarak “abesle iştigal” diye yorumladığım haberlerin çoğu doğruymuş meğer. 

Bir Galatasaray’lı olarak çok şaşırdım ve çok üzüldüm. Fatih Terim Galatasaray’a yıllarca şampiyonluklar ve UEFA kupası kazandırdı. Galatasaray’ımızın kurucusu rahmetli Ali Sami Yen’den sonra Galatasaray’a en çok hizmet eden imparator lakaplı hocamız Fatih Terim’dir.

Hayatımda şunu da öğrendim ki, hayatta hiç kimse, ama hiç kimse vazgeçilmez değildir. Fatih Terim hocam çok karizmatik ama çok da zor bir insandır.

Geçen yıllarda Milli takım hocasıyken biz gazetecinin, “Milletvekillerinden daha çok maaş alıyorsunuz, bu sizi rahatsız etmiyor mu?” sözüne, “Türkiye’de kaç Milletvekili var, 550, kaç Fatih Terim var, 1”  diye cevap vermesi çok ilginçtir.

Fatih Terim, Galatasaray kurumsallaşmaya giderken Başkanımız Ünal Aysal’ın “eleman” sözünü bir türlü kabullenememiştir. Fatih Terim’in, geçen hafta kendisini arayan başkanımızın telefonlarına cevap vermemesi ipleri koparmıştır.

Acilen Galatasaray yönetim kurulunu toplayan Başkan Ünal Aysal, yöneticilere

”Galatasaray’ın kaderini Fatih Terim’mi, yoksa bizler mi çizeceğiz?”  sözüne bütün yönetim, “biz çözeceğiz” cevabı verince Fatih hocayla yollar ayrılmıştır.

Bir Galatasaray’lı olarak Fatih Terim’e yaşattıkları başarılar için teşekkür ediyorum. Bütün Galatasaray’lılar kendisini her zaman sevgi, saygı ve minnetle anacaktır.

Hep uçlarda yaşayan çok garip bir toplumuz. Her günümüz, her anımız olay.

13. yüzyılda; “Ya sırtımıza alıp taşıyoruz, ya ayağımızın altına alıp basıyoruz. Öğrenemedik bir türlü yan yana yürümeyi…” diyen Ömer Hayyam haklı galiba!

İnsan muammasını en güzel yorumlayan yüce Mevlana’dır.

Yüzde ısrar etme, doksan da olur,

İnsan dediğinde noksan da olur,

Sakın büyüklenme, elde neler var,

Bir ben varım deme, yoksan da olur…(Mevlana)