Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yermiş.

Bizim de Osmancık Kavşağı’na yapılan “ucube” köprüden ağzımız yandı, kavşak düzenlemelerinde doğal olarak kılı kırk yarıyoruz.

 

Haber kaynaklarımız bize, Burunçiftlik’te yonca kavşak projesinden “maliyet” nedeniyle vazgeçildiğini, daha basit bir projenin ihale edildiğini duyururken, “Osmancık Kavşağı kadar kötü bir proje değil, ama bu da Burunçiftlik’te her türlü ihtiyaca cevap verecek nitelikte görünmüyor.” değerlendirmesini yapmışlardı.

Çorum Milletvekili Agah Kafkas, yayınlarımız üzerine gerçekten duyarlı davrandı, Karayolları Bölge Müdürü’nü Çorum’a davet edip proje üzerinde yeniden bir değerlendirme yapılmasını sağladı.

Sonuçta, tereddütlerin ortadan kaldırılmasına vesile olduğumuz için bize de teşekkür etti.

Sayın Kafkas, “Burada uygulanabilecek en ideal proje” derken, Karayolları Bölge Müdürü de, “Osmancık Kavşağı gibi olmayacak” güvencesini verdi.

İktidar partisi adına ve devletin ilgili kurumu adına yapılan bu açıklamalara inanıyoruz, verilen sözlere güveniyoruz.

Devlet terbiyemiz bunu gerektirir.

Başlıktaki “inşallah öyledir” sözümüz de “kinaye” gibi algılanmasın.

Ne de olsa, bu memlekette çok hayal kırıklıkları yaşadık. Bu projenin de sonucunu görünceye kadar “inşallah” demeye devam etmemiz doğal.

Sanırız haber kaynaklarımız bizi yanlış bilgilendirdi; vazgeçilen yonca kavşak projesinde de Küçük Sanayi Sitesi bağlantısı yokmuş.

Ama bu konudaki yayınlarımız Küçük Sanayi bağlantısının yeniden ele alınması sonucunu doğurursa, amaca ulaşmış sayılırız. Zira, Küçük Sanayi Sitesi’nde 1.500 esnaf 30 yıldan beri -deyim yerindeyse- can çekişiyor. Bu devasa sanayi bölgesi, ana yol bağlantısı olmadığı için bir türlü hak ettiği canlılığa, hareketliliğe kavuşamıyor. Kavşak düzenlemesiyle olmuyorsa bile, bu bağlantının mutlaka gerçekleştirilmesi zorunluluğu var.

Belediye Başkanı Muzaffer Külcü, bunun üzerinde çalıştıklarını söylüyor ki, bu söze dayanarak Küçük Sanayi Sitesi’nin canlanması adına da bir umudu içimizde taşıyoruz.

Yani, Sayın Külcü’ye de inanıyor ve sonucunu bekliyoruz.

Yöresel sorunlara sahip çıkma, konuları tartışmaya açma, varsa tereddütlerin giderilmesine fırsat yaratma, eleştiri yoluyla doğruların bulunmasına katkı sağlama…

Bizim yerel gazetecilikten anladığımız bu.

Peşin hükümlü değiliz.

Kimsenin borazanlığını yapmıyoruz.

Çıkar hesabımız yok.

Doğru bildiğimizi sonuna kadar savunacak akla, yüreğe, kaleme de sahibiz.

Şunu açık kalplilikle söyleyebiliriz ki, Burunçiftlik Kavşağı ile ilgili tereddütlerimizin yersiz çıkmasını herkesten çok biz isteriz.

Keşke Osmancık Kavşağı konusunda da haksız çıksaydık.

Keşke Burunçiftlik’te “maliyet” nedeniyle değil de, “böylesi daha iyi” diye proje değişikliğine gidilmiş olsaydı.

Biz şahsen kırk yıldır, ÇORUM HABER olarak da yirmibeş yıldır, Çorum’a bir çivi çakanı yürekten alkışlarız, daima hayırla anarız.

“Çorum nereye gidiyor?” tartışmasını da “Çorum’u sevenlerin gazetesi” olmanın omuzlarımıza yüklediği sorumlulukla ve Çorum milliyetçiliği duygularımızla açtık.

Herkes bildiğini söylesin, eleştirsin, içini döksün…Bütün bunlardan doğru sonuçlar çıkaralım, Çorum yararına, olabilirse yeni bir moral ortamı oluşturalım, işbirliği kanallarını açalım, yeni bir yol haritası belirleyelim.

Gerekiyorsa, sorumluluk mevkiindeki yöneticilerin, siyasilerin işlerini kolaylaştıracak bir “akil adamlar” platformu meydana getirelim.

Ankara’da “lobi” etkinliğine ağırlık verelim.

Kimilerinin penceresinden Çorum kötüye gidiyordur, kimileri açısından da iyiye gidiyordur.

Kötüye gidiyorsa “iyi”yi, iyiye gidiyorsa “daha iyi”yi aramamızda bir sakınca mı var?

Yeter ki iyi niyetli ve samimi olalım.