Ülkemizde demokrasi sanki tam işliyormuş, kurumlar tıkır tıkır çalışıyormuş, ülke güllük-gülistanlık ve halkımız refah içinde yaşıyormuş gibi, bugünlerde ve bu zeminde siyasi partilerin peş peşe kurulmasını anlamak zor.

Siyasi partiler neden kurulur?

Ülke yönetmek için.

Şu anda ülke yönetmek amacıyla seçimlere girmeye hazır partiler var mı?

Tabela partilerini dikkate alırsanız yüzden fazla partimiz var, maşallah.

Halkın her kesimine hitap eden, siyasi partiler yelpazesinin, sağında-solunda-ortada yer alan yeterli parti var mı?

Fazlasıyla mevcut.

Hatta aynı kitleye yönelik birkaç parti dahi var…

Rahmetli Erbakan Hoca’nın kurduğu dini motifli Milli Selamet Partisi’nden ayrı olarak, oğlu Fatih Erbakan’ın kurduğu Yeniden Refah Partisi aynı kulvarda…

Sayın Erdoğan ve AKP de, aynı şemsiyenin altında sayılırlar…

Gelelim sola…

CHP solda…

Sadece CHP olsa iyi, bu kulvarda en az 4-5 parti var.

CHP’den ayrılan, Yüksek Seçim Kurulu’n koşup yeni bir sol parti kuruyor.

Şişli Eski Belediye Başkanı bile sol parti kurdu.

Şimdi sıra Yalovalı Muharrem İnce’de…

Nerdeyse “Solda yer kalmadı beyler, yürüyelim” ikazını yapma noktasına ulaştık sayılır.

Muharrem İnce’nin Memleketim Partisi kurulmadı ama yakında…

CHP’den ayrılan üç mebus, İnce’ye daha önceden selam çakmış bile…

İnce hala CHP’li…

Eski CHP’li ya, partisi hakkında her şeyi söylemeye kendini yetkili sayıyor.

Yükleniyor CHP’ye…

Koskoca CHP’den tık yok.

Kemal bey “kaput”…

Hiç yaşanmadı böyle bir tablo…

İnce “ihraç” istiyor ama gerek görülmüyor…

Son demecinde İnce “Ben üç-beş kişiyle uğraşmam, benim hedefim 50+1 de” diyor.

Hani “Küçük at da civcivler yesin” diyenler olablir…

Ben katılmam buna…

Yüzde 50 ve sonrasında 1 var ya, ben buna şaşarım.

50’nin sıfırını atsın, 1 kalsın yeter…

5+1 alsın da, başına koysun…

Bu halk, hele sol oy sahipleri yönünü iyi bilir…

Haddini de bilir…