Olay, internette yaptığım araştırmada gördüğüm kadarı ile hızla yayıldığı belli olan bir ileti ile ilgili. Önce iletiyi okuyalım, sonra fikirlerimizi yazalım.

            İleti şöyle:

                "DELİCE...

            1951-1952 yıllarında İspanya Hükümeti, Türkiye’den çok yüksek miktarda odun kömürü satın almak istiyor.

            O güne kadar İspanya’ya yapılan ihracat kalemleri arasında yer almayan bu talebin bir de özel şartı vardı:

            Kömürlerin İskenderun’dan Saroz Körfezi’ne kadar Akdeniz ve Ege sahillerinde doğada kendiliğinden yetişen 'Delice' ağacından elde edilmesi isteniyordu.

            İstek dönemin Hükümeti tarafından yüksek getirisinden dolayı sevinçle karşılanıyor, ülkemizde bol miktarda bulunan delice kömürü ihraç edilmeye başlanıyordu.

            Görgü tanıklarının anlattıklarına göre, limanların üzeri gemi yüklemeleri sebebiyle kara bir bulut ile kaplanıyor, göz gözü görmüyordu!

            O yıllarda Ankara’da görev yapan ABD Ticaret Ataşesi, dönemin Dışişleri Bakanı’na ihraç edilen kömürün İspanya tarafından nasıl değerlendirildiğini ya da nerelerde kullanıldığını araştırıp araştırmadıklarını soruyor.

            Aldığı cevap, getirisinin önemli olduğu, nerede kullanıldığının Türkiye’yi ilgilendirmediği şeklinde oluyor. Bunun üzerine ataşe konuyu kendisi araştırıyor ve otoyollarda dolgu malzemesi olarak kullanıldığı bilgisine ulaşıyor. Bununla yetinmeyip ABD’de tanıdığı mühendislerden bilgi alıyor ve otoyolda kömür dolgunun bir yararı olmadığını öğreniyor.

            Öğrendiklerini Bakan’a iletiyor, Türkiye’nin rahatsız olmadığını, gelirden dolayı memnun olduklarını söylüyor, konu kapanıyor..."

            NOT: Aşılanmamış zeytin ağacına "delice" denir.

* * *

            Ben olayı inandırıcı bulmuyorum. "Böyle bir ihracat olmuş mu?" diye araştırmak istedim ama, teyit edici bir bilgiye ulaşamadım.

            Devrin Dışişleri Bakanı Ordinaryüs Prof.Dr. Fuat Köprülü yurt dışında da tanınan, o tarihte 60 yaşını geçmiş bilim adamı. Anlatılanlar gibi basit bir oyuna gelmemesi lazım. 

            Ayrıca, fırtına denilebilecek iki muhalefet var. İsmet İnönü başkanlığında Kasım Gülek'li CHP, Osman Bölükbaşı'lı çok detaylı konuları ortaya koyarak iktidarı yıpratmayı hedefleyen muhalefet. İktidar atlamış olsa; onlar böyle bir fırsatı kaçırmazlar.

            O zaman iletiyi kurgulayanlara bakmak gerekiyor. Devleti ve idarecilerini geri zekalı yerine koyan bu anlatıyı neden ortaya atar? Anlaşılması zor bir olay...

            Her iki şekilde üzücü ama buradan bir fayda çıkarmak mümkün;

  • Çam yerine daha faydalı ağaçlar dikmek. Tabii iklime ve toprağa uyum sağlayıp verimli olma şartı unutulmayacak.
  • Çam isteyen hava koşulları olan yerlere iyi cins kereste verecek cinsleri dikmek.

            Böyle bir dönüşüm ülke yararına olacaktır.

            En güzel günler sizlerin olsun.