“Rota kupa” sloganıyla şampiyonluk mücadelesi veren Çorum FK, büyük umutlar ve beklentilerin ışığında çıktığı ilk maçta, evinde Diyarbekirspor’la 1-1 berabere kaldı. Skor, sürpriz gibi görünse de, birçok futbol devinin bile ilk haftalarda bu ve benzeri skorlar aldığına defalarca şahit olduk. Hatta, “ilk maçın günahı olmaz” diye klişe bir söz bile var. Tabii, “ilk maçın günahı olmaz” derken de, elbette hataları ve eksikleri dile getireceğiz.

Önce kadrodan başlayalım. Erbaaspor’la oynanan hazırlık maçındaki ilk on birden Sabrican’ı kulübeye çeken Teknik Direktör Ahmet Yıldırım, yerine Serkan Yavuz’a forma verdi. Sakat oyuncu sayısının bir hayli fazla olması, elbette oyun planlarını olumsuz yönde etkiledi ancak, bu kadronun şampiyonluğa kurulduğunu ve bu doğrultuda transferler yapıldığını unutmamak lazım. Yani, her an direkt oynayacak kapasitede oyuncular alındı. Bu açıdan bakar ve hedefi de göz önünde bulundurursak, sakatlıklar mazeret değil.

Maça gelirsek; yaklaşık 1 buçuk yıl aradan sonra tribünlerdeki yerlerini alan taraftarlardaki coşkuyu sahadaki futbolcularda ve hocada göremedim. Bir türlü organize olamayan, orta sahada yumuşak kalan ve top yapamayan, gereksiz yan ve geri paslarla rakibin sahaya yerleşmesine olanak sağlayan bir takım izledik.

Normalde, geriden ayağa paslarla çıkan bir takım beklerken, şişirme toplarla çıkmaya çalışan bir Çorum FK izledik. Buna karşılık, neredeyse tüm hava toplarını rakip stoperler aldı.

Ön liberoda, Atakan’ın beklenilen oyunu oynayamaması üzerine tüm yük Murat Yıldırım’a bindi. Sağ kanatta Halil İbrahim, sol kanatta Burak Çalık o kadar etkisizdiler ki, oyun kitlendi. Erbaa maçından sonraki yazımda İsmet-Burak ikilisinin uyumsuzluğundan endişe ettiğimi belirtmiştim. İsmet, hücumu seviyor, golün de ortasını yaptı. Ama savunma anlamında yetersiz kalıyor. Önündeki Burak Çalık’tan da yeterli desteği göremeyince, sol tarafta işler iyi gitmiyor. Bu maçta da gitmedi zaten.

Genel olarak takımın üzerine ölü toprağı serpilmiş gibiydi. Bir takımda 8-9 futbolcu iyi, 2-3 futbolcu kötü oynarsa pek sorun olmaz. Ama tersi olursa, o zaman sıkıntı. Maalesef, Çorum FK adına iyi diyebileceğimiz oyuncu sayısı azdı. Murat Yıldırım, Serkan Yavuz ve Mehmet Gürkan’ın yanına Salih Zafer ve Abdülhamit’i koyabiliyorum. Gerisi vasatın altındaydı.

Tekrar maça dönecek olursak, aslında gol tam da zamanında geldi. 40.dakikada Mehmet Gürkan’ın golüyle soyunma odasına giden Çorum FK, ikinci yarıda kontrolü rakibe kaptırdı. Hele 60’tan sonra Diyarbekirspor’un golü adeta “geliyorum” dedi. Diyarbekirspor’un teknik direktörü Şenol Demir, 74’te buldukları beraberlik golüne kadar 3 oyuncu değişikliği ile takımına müdahale etti. Maalesef, Ahmet Hoca da bizim gibi facianın göz göre göre gelişini izledi. Maçtaki 3 oyuncu değişikliğini de golü yedikten sonra yaptı. Hele, uzatmalarda Kerem Pala’yı oyuna alması şaka gibiydi. Burak Çalık dökülürken, Mikail ya da Kerem’i neden düşünmedi, doğrusu anlayamadık. Eğer, bu oyuncular 15-20 dakikayı bile çıkartacak kapasitede değillerse, Çorum FK’da ne işleri var?

Özetle, sakat oyuncu sayısı fazla olabilir, kabul. Kayıp 2 puan, oyuna müdahalelerde geç kalan Ahmet Yıldırım’a ve ardından futbolculara yazar.

Çorum FK, sezonun ilk maçında kötü bir futbol neticesinde 2 puan kaybetti. Burada da bardağın dolu tarafından bakmak istiyorum. Çorum FK kötü oynadığı bir maçta yenilmedi. Bu da bir şey.

Dediğim gibi, ilk maçların günahı olmaz. Bu kayıp elbette telafi edilir. Önemli olan, şampiyonluğa olan inancı kaybetmemek ve hatalardan gerekli dersleri çıkartmak. Yoksa, bu kadro şampiyonluk kupasını Çorum’a getirecek kalite ve güce sahiptir. Sadece, biraz zamana ihtiyacı var.

Maçın hakemiyle ilgili de bir şeyler söylemek istiyorum. Sırf ilk 7 dakikada kartlık 3 faul vardı. Hiçbirinde kartına başvurmadı. Sertliğe ve zaman çalmaya yönelik yapılan hareketlere prim verdi. Neticesinde maç maç olmaktan çıktı. Yani, hiç beğenmedim.