Daha önce de yazdım, AKP Genel Başkanı Erdoğan, bilinçli olarak kutuplaştırdığı, ülke insanının (kendi kıstaslarına göre) gevşediğini hissettiği an; tekrar (hatta tekrar ve tekrar) kutuplaştırma politikalarına sarılıp, toplumu germeye kaldığı yerden devam ediyor.

Son günlerde durup durup, CHP’nin, T. İş Bankası Hisselerini dillendirme nedeni de bu siyasal(!) taktik(!) anlayışından kaynaklanıyor.

Yoksa o da biliyor; CHP’nin, bu hisselerden maddi bir kazanç sağlamadığını ve de CHP’ye giren çıkan bir şeyin olmadığını…

… …

Ama bir şeyi daha biliyor.

Öyle ya da böyle, bir şekilde bu hisselerin hazineye devrini sağlayabilirse; bu bankada bulunan daha büyük kaynaklara da erişmenin yolu açılacak.

Çünkü T.İş Bankası, sadece banka değil. Bu bankanın (bankaya eşdeğer) çeşitli alanlarda sahip olduğu ortaklıkları, iştirakleri de var.

İşte bu iştirakler cazip geliyor AKP Genel Başkanına,..

Yani?

Yani, ‘T. İş Bankası’ denince, ağızlardan akan sular; CHP’nin temsil ettiği hisseler için değil; aşağıda belirtilen iştirakler için.

Züğürtlerin rüyalarını ve hayallerini işte bu iştirakler süslüyor.

… …

İşte o iştirakler.
* Şişe Cam Grubu, Paşabahçe Şişe Cam A.Ş
* Metaliş Grubu: Metal ve Makina Sanayi, Asmiş Ağır Sanayi Makinaları, Cam İş Makina ve Kalıp Sanayi, Etitaş, General Elektrik, Antdemir Demir Çelik.
* Metalurji Grubu: Ferro Döküm Sanayi, İzmir Demir Çelik.
* Otomotiv Grubu: Çelikord, Türk Pirelli, Fruehauf Taşıt Araçları.
* Tekstil Grubu: Trakya İplik.
* Kimya Grubu: Soda Sanayi.
* Elektrik Grubu: Batı Karadeniz Elektrik Dağıtım, Kocaeli Elektrik Dağıtım.
* Gıda Grubu: Karadeniz Su Ürünleri, Tarım Gıda.
* Sigorta Grubu: Anadolu Sigorta, Anadolu Hayat, Camiş Sigorta, Destek Reasürans, Milli Reasürans.
* Bankacılık Grubu: Araptürk Bankası, Sınai Yatırım Bankası, TSKB, Yatırım Bankası, İş Bankası Gmbh.
* Finansman Hizmetleri Grubu: İş Genel Finansal Kiralama, İş Faktoring, Yatırım Finansman İş Yatırım Ortaklığı, İş GYO.
* Ticaret Grubu: Cam Pazarlama, Camsar Sanayi, Camtaş Düzcam Pazarlama, Paşabahçe Mağazaları.

… …
Nasıl?

Müthiş değil mi?..

AKP Genel Başkanı Erdoğan, “T.İş Bankası’nın sahip olduğu bu firmalar, ‘bize’ geçse; yönetimlerinde, ‘bizim adamlarımız’ bulunsa, bizim adamlarımız nemalansa fena mı olur?..” diye düşünüyor.
Türkiye’deki kurumları tek tek teslim alan Bay Erdoğan’ın gözü, işte bu kurumlar nedeniyle; CHP’nin T. İş Bankası’ndaki bu hisselerinde.

Olay budur.

* * *

Konuyu buraya kadar getirmişken; konuya ilişkin bir başka konuya daha değinelim.

Üççeyrek asrı devirdim, çok şey gördüm, çok şey yaşadım ama inanın, bu durumu anlamakta zorlanıyorum.

Zorlanmaktan da öte üzülüyorum.

Sen hem gözünü diktiğin bu hisselerin sahibine “ayyaş” diyeceksin; hem haddin olmadığı halde (senin o koltuğa oturmanı sağlayan bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusunu) eleştirip, karalayacaksın; yıllardır Atatürk adıyla çalışan tesislerden, Atatürk adını sileceksin; sonra da utanmadan, sıkılmadan karaladığın bu insanın malında mülkünde hak iddia edeceksin.

Böyle bir şey olabilir mi?

!!??...

Neyse, biz yine konumuza dönelim.

Ziraat Bankası’ndan sonra Türkiye’nin en büyük ikinci bankası olan T.İş Bankası’nın ortaklık yapısı şöyledir.
İş Bankası Munzam Sandık Vakfı yüzde 40.25; Halka Açık Pay yüzde 31.66; Atatürk Hisseleri (CHP) de yüzde 28.09’dur.

Ülkemizde ve dünyada bu büyüklükte, çalışanlarının ortak olduğu başka bir kuruluş yoktur.

YANİ İŞ BANKASININ PATRONU YOKTUR, SADECE DEĞİŞEBİLEN PROFESYONEL GENEL MÜDÜRLERİ VARDIR.

Atatürk’ün vasiyeti doğrultusunda TEMSİL HAKKI CHP’ye ait olan bu yüzde 28.09’luk hisselerin faiz gelirini, yine Atatürk tarafından kurulmuş olan Türk Dil Kurumu ile Türk Tarih Kurumu alır.
Yani CHP, bu hisselerden dolayı tek bir kuruş dahi nemalanmamaktadır.

Bankayı, en büyük hisseye sahip Munzam Sandık Vakfı Çalışanları yönetir ve yönlendirir.

* * *

Şimdi de gelelim Erdoğan ve onun gibi düşünenlerin T.İş Bankası rüyasına…

Ortada tescilli bir vasiyet var.

Bu paranın sahibi olan Atatürk, ne diyor, tescilli yasal vasiyetinde?

“Kurucusu olduğum T.İş Bankası’ndaki hissemi temsile, CHP’yi yetkili kılıyorum” diyor.

“Hissemi devrediyorum” demiyor; “faizini almaya /nemalanmaya” da demiyor.

Ya ne diyor?

“Hissemi temsile, CHP tüzel kişiliğini yetkili kılıyorum” diyor.

Ne demek bu?

“Bankadaki hisselerimden, kurucusu olduğum Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu NEMALANACAK; yine kurucusu olduğum CHP de; sadece ve sadece hisselerimi TEMSİL EDECEK” diyor.

Var mı Rahmetlinin bu vasiyetinde anlaşılmayan bir husus ya da var mı bu vasiyeti ANLAMAYAN?

!!??...

Var.

Kim onlar?

Bir ilkokul öğrencisinin bile anlayacağı bu VASİYET OLAYINI; sadece ve sadece BU SERMAYE PAYIYLA BİRLİKTE; (ele geçirebileceklerini sandıkları) DİĞER GETİRİLERİNE GÖZ DİKENLER, “ANLAMAZDAN” GELİYOR!

… …

Ne diyor(lar) rahmetlinin; GELİRİNİ, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumuna; TEMSİL YETKİSİNİ de CHP’ye verdiği, anılan bankadaki % 28,09 sermaye payı için?

“Efendim, siyasi partiler banka kuramaz. CHP, Gazi Mustafa Kemal’i suiistimal ederek, söz konusu meblağı sahipleniyor. Bu hisse, Hazine’nindir…” diyor(lar).

Böyle bir şey olabilir mi?

Ha bu vasiyeti ve miras hakkını hiçe sayıp; mirasa konu parayı, kel alaka bir kuruma zimmetlemişsin; ha üçüncü şahısların, çoluk çocuğuna bıraktığı bir mirası geçersiz sayıp; yine kel alaka bir şahıs ya da kuruma zimmetlemeye kalkışmışsın.

Kamu düzenini korumak ve yasaları uygulamaktan birinci derecede sorumlu olan bir zat, böyle bir şey söyleyip, böyle bir talep de bulunabilir mi?

Muz Cumhuriyeti mi burası?

Elbette değil.

Bunun öyle olmadığını Erdoğan da biliyor.

Biliyor bilmesine de; esas ulaşmak istediği hedef o kadar tatlı, o kadar cazip ki, hiç aklından çıkmıyor!