Hz. Muhammed SAV ve onun ümmetinin değeri, diğer ümmetlerden daha üstündür. Çünkü, Hz. Muhammed SAV. ve onun ümmeti olan bizler ahir, son zamanda iyiliklerin az, kötülüklerin kol gezdiği, nefsi tatmin etmek için hızlı gelişen ilim ve teknolojinin kötülüğe alet edildiği, nefsani arzuların önündeki engellerin gelişmelerle teker teker ortadan kaldırıldığı, insanın nefsiyle şeytanıyla mücadelede güçsüz kaldığı, kıyamete kadar olan zamana ahir zaman denmektedir.
Bütün bu durumlar karşısında yüce yaratanın yardımı, affı, mağfireti, bağışlaması olmadan insanın bu kötülüklerden kendisini koruması çok zor ve imkânsız hale gelmektedir.
İşte bu durumda bizi yine bizim peygamberimiz Hz. Muhammed SAV vasıtası, onun şefaati ve yüce Allah’ın sonsuz rahmeti ile kurtulacağımızı, Cenab-ı Hak ve R.SAV. bize kolaylıkları haber vermektedir. Cenab-ı Hakk’ın bize ihsan ettiği en büyük kurtuluş rehberimiz Hz. Muhammed SAV. hazretleridir.
Yüce Allah kurtuluşumuza, bağışlanmamıza Hz. Muhammed SAV.i vesile ve sebep kılmıştır.
Eski peygamberlere bu nimetler verilmemiş, çünkü onların sorumlulukları R.SAV. ve ümmetine göre daha azdır.
Mesela, Cuma günü ve Cuma namazı ile ilgili olarak Hz. Musa Turi Sina’da 1001 kelam için Cenab-ı Hakk’ın huzuruna giderken yolda dağda bir kavim görüyor. Öyle bir kavim ki; yedikleri dağ ve kır meyve ve gıdaları, içtikleri yağmur suyu, işleri sanki melekler gibi ibadet etmek, ama bunlar insan, melek değiller. Hz. Musa AS. bu insanların ibadet ve itaatlarına imrenerek “yarabbi bu insanlardan daha kutsal bir kavim var mıdır” diye Cenab-ı Hakk’a iltica ediyor. Cenab-ı Allah; Hz. Musa’ya hitaben; “Ya Musa, ileride ahir zamanda bir peygamberim, Hz. Muhammed SAV adında bir resulüm gelecek ve onun zor zamanda dünyaya gelmiş ümmeti olacak. Hz. Muhammet hürmetine onlara sizlere vermediğim bir vakit verdim. Onun adı Cuma günüdür. Onlar diğer günlerde kılmadıkları 2 rekat namaz kılacaklar ve bir araya gelecekler. İşte ümmeti Muhammed SAV.in kıldıkları iki rekat Cuma namazı, o gördüğün ibadet için yaratılan kavmin 70 bin senelik ibadetinden daha hayırlıdır,” buyurunca, Hz. Musa A.S. peygamberimize ve onun ümmetine gıpta ediyor. Çünkü Hz. Muhammed SAV. alemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Cenab-ı Hak Hz. Muhammed SAV. ve onun ümmetinin günahlarından kurtulup pak olarak ahirete göçmeleri için bir çok nimetler ve imkanlar vermiştir.
Bize verilen bu imkanlardan birincisi Hz. Muhammed SAV.dir. Yüce Allah günahkâr ve asi kullarının kurtuluşu için mekanlar içinde mukaddes mekanlar, zamanlar içinde mukaddes zamanlar yaratmıştır. Kabe, Mekke, Medine, Ravza, Kudüs gibi mukaddes yerler Cuma, arefe, bayram ve kandil gecelerinde ve zamanlarında yapılan yönelişler, tevbeler, af ve bağışlama isteyenleri, ulu Allah’ım bağışlayacaktır.
İkincisi; Hz. Muhammed SAV. efendimiz insanlık için yegane ve tek kurtuluş rehberi ve önderidir.
İnsanlığın kuruluşu için gönderilmiştir ve R.SAV.in varlığı ve Hz. Kur’an insanlığın kurtuluş sebebidir. Hz. Muhammed SAV.in dünya ve ahiret için tek bir derdi vardır. İnsanlığın ve ona uyan ümmetinin kurtuluşu, onların dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşmalarıdır. Hz. Muhammed SAV. doğmuş, ağlaması ümmeti, “yarab ümmetimi bağışla” olmuştur.
Mübarek mekanlarda ve mübarek gün ve gecelerde sabahlara kadar ümmeti için günahları için af ve bağışlanmasını istemiştir.
Özellikle; miraçta, Cenab-ı Hakk’la en yakın şekilde görüşmesinde, ümmetini dilemiştir. “Benim ümmetim ahir zamanda kötülüklerin etrafa hakim olduğu, müminlerin bu sıkıntılar içinden çıkmada çok zor durumda olduklarını, bu durumda yüz kapıyı açsan arkasından şer çıkacağı ,böyle bir zamanda ümmetin nasıl hakka ulaşacak, imdat ey Mevlam” diye ulu Allah’a yalvarmış, bu yakarışa ulu Allah’ın karşılığı Mevlid’in müellifi, Türk ermişi Süleyman Çelebi hazretlerinin dili ile şöyle anlatılır: