Evet! Sözümüz işin sonunu hesaplayabilenler içindir. Hürriyete kavuşsun diye kanaryayı doğaya salmak; ona iyilik değildir. Atmacaya veya başka avcı kuşa yem olur.
Cadde kenarına dikilmiş ağaçların budanmasına karşı çıkmak, ağaçların istediği gibi büyümesi hürriyetini sağlamaya çalışmak ağaç için de şehir için de kötü sonuçlar doğurur.
Ağaç yol tarafında güneşi bol bulduğu için dallarını o tarafa uzatıp, dengesiz büyür. O dallara yoldan geçen büyük araçlar çarpar. Hem dal kırılır ağaçlar zarar görür hem araçlar hasar görür, şehir trafiği perişan olur.
Yani bu örnekler hürriyet kavramının yanlış anlaşılmasının masum çeşitlerindendir.
Yanlış anlaşılmaların pahalıya mal olacağı şartları yaşıyoruz.
Yöresel deyimlerin uluslararası konuşmalarda kullanılması yanlış anlamalara sebep olabilir.
Son zamanda çok karşımıza çıkan, “Rusya yavuz hırsız” deyiminin kullanılmasının yanlışlığıdır.
Uluslararası olmayan “Yavuz hırsız ev sahibini bastırır” deyiminden alınan, başka kullandığımız “Yahudi gibi hem vuruyor, hem vay diye bağırıyor” veya “Zeytinyağı gibi üste çıkıyor” gibi sözcüklerden bizim çıkardığımız anlam başka dillerde çıkmıyor.
Rusya ile aramızdaki gerginlik zaten tavan yapmış. “Haksız olduğu halde, haklı pozu takınıyor” anlamına gelen sözcükleri olduğu gibi kullanmak yerine “Rusya Yavuz Hırsız” şeklinde, sadece bizim anlam verebileceğimiz deyimleri kullanmamak lazım.
Yanlış anlaşılacak, gerginlik getirecek sözcükleri kullanmamak lazım. Hürriyet ve kanarya gibi uç örneği bu yüzden anlattım.
*
Terör haftayı doldurmadan çirken yüzünü tekrar gösterdi ve geçen Cumartesi Taksim’de, Salı günü de Belçika’da büyük faciaya yol açtı.
Onlar dururken; “Kanaryanın hürriyeti” veya “yavuz hırsız” sözcüklerini irdelememin, işin aslı dururken detayla uğraşmak olduğunu biliyorum, ama sunulacak çare olmadığı için insan şaşkınlaşıyor. Ben de bu şaşkınlığı yaşıyorum.
Geçmişte çok çile çekmiş bir ülkenin mensuplarıyız. Dik duralım, iyi günlerin gelmesi için üzerimize düşeni yapalım.
Morale ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde rahmetli olmuş, Orhan Şaik Gökyay ve Arif Nihat Asya’dan birer şiir sunuyorum.

BU VATAN KİMİN
Bu vatan, toprağın kara bağrında
Sıradağlar gibi duranlarındır;
Bir tarih boyunca, onun uğrunda
Kendini tarihe verenlerindir...

Tutuşup: kül olan ocaklarından,
Şahlanıp: köpüren ırmaklarından,
Hudutlarda gaza bayraklarından,
Alnına ışıklar vuranlarındır...

Ardına bakmadan yollara düşen,
Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
Huduttan hududa yol bulup koşan,
Cepheden cepheyi soranlarındır...

İleri atılıp sellercesine,
Göğsünden vurulup tam ercesine,
Bir gül bahçesine girercesine,
Şu kara toprağa girenlerindir...

Tarihin dilinden düşmez bu destan:
Nehirler gazidir, dağlar kahraman,
Her taşı bir yakut olan bu vatan,
Can verme sırrına erenlerindir...

Gökyay'ım ne yazsan ziyade değil,
Bu sevgi bir kuru ifade değil,
Sencileyin hasmı rüyada değil,
Topun namlısında görenlerindir...

*

Aşk ile şevk ile Orhan Şaik Gökyay’la başladığımız yola hızımızı kaybetmeden Arif Nihat Asya’nın bayrak şiiri ile devam edelim;

BAYRAK
Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,
Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım!
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.

Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.

Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver.
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar:
Yurda ay yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düştüğümüz gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı
Yüksek yerlerde açan çiçeğim.
Senin altında doğdum.
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, her şeyim:
Yer yüzünde yer beğen!
Nereye dikilmek istersen,
Söyle, seni oraya dikeyim!
*
Bunlar ömrü 70 seneden uzun şiirler. Kim bilir neler oldu da onun üzerine yazıldı. Terörü yenmek için bugünkü imkânlarımız çok daha güçlü. Moral bozukluğu olmadan alışveriş ve günlük normal yaşantımızı yaşayalım. Terörü teröristi sevindirmeyelim.
Terörsüz en güzel günler sizlerin olsun.