Dün akşam gelen şehit haberleri ile tüm Türkiye yasa boğuldu…

Sosyal medyada hesabı olan gerçek sanatçılar bu acıyı kelimelerle anlatmaya çalıştılar,

Hülya hanım neredeydi?

Her gün yurdun dört bir tarafından onlarca kadın istismarı haberleri geliyor. Sayıları da gün geçtikçe artıyor… Bir kadın olarak canımız yanıyor…

Gerçek sanatçılar bundan dolayı üzüntülerini dile getiriyorlar…

Şişli’de bir kadın sokak ortasında boğazından bıçaklanarak öldürülüyor…

Diyarbakır’ da bir kadın çalıştığı işyerinde kocası tarafından av tüfeği ile vuruluyor…

Maltepe’de biri, boşanmakta olduğu eşini, çocuklarını, kayınpederini önce işkence yapıp sonra öldürüyor…

Kadının; fiziksel, cinsel ve duygusal zarar görmesi olaylarında Hülya hanım neredeydi?

Yurtlarda, vakıflarda kız ve erkek çocukları fiziksel, cinsel ve duygusal istismara uğruyorlar…

Vakıf görevlileri devlet tarafından daha üst makamlara getiriliyor…

Kadın bakanımız da 45 çocuğa tecavüz edilen Ensar Vakfını savunarak; buna bir kere rastlanmış olması hizmetleri ile ön plana çıkan kurumu karalamak için gerekçe olamaz, diyor

Cami imamı cinsel tacizde bulunduğu 14 yaşındaki kız çocuğu için biz onunla imam nikahı yaptık, diyor…

9 yaşındaki çocuğa 7 kişi tecavüz ediyor ve ‘çocuğun rızası vardı’ deniliyor…

Çocuk istismarlarında Hülya Hanım neredeydi?

Bilmiyor mu istismarlar ve ihmaller yalnız aileleri değil, toplumu, sosyal kuruluşları, eğitim sistemini, yasal sistemleri bile etkileyen bir toplumsal sorundur.

Hülya hanım, biliyor musunuz yaşadığınız topraklarda Türk ismi siliniyor

TC kaldırılıyor.

Andımız çoktan kaldırıldı, içinde Türküm kelimesi olduğu için…

Biliyor musunuz Cumhuriyet ile yönetildiğimiz için o Türk filmlerini çevirebildiniz.

Adını sürekli karaladıkları iki ayyaş dedikleri Mustafa Kemal Atatürk sayesinde sanatçı kimliğini aldınız, ama sanatçı kimliği almak başka sanatçı olmak başkadır.

Ulu önderimizin dediği gibi;

SANATKAR EL ÖPMEZ, SANATKARIN ELİ ÖPÜLÜR!

Farkında mısınız bilmem ama ülkemizde açlıktan çöpten yemek arayanlar çoğalırken, milyon dolarlık rüşvetler havalarda uçuşuyor…

Rüşvet alanlar aklanıyor…

Garibanın çocuğu askerlik yapıp şehit olurken, devleti yönetenlerin çocukları çürük raporu alıyor.

Eğitim sistemimiz çökmüşken, devleti yönetenlerin çocukları ve torunları yurt dışında eğitim alıyor

Hülya hanım;

Herkes fazla özgür ülkemizde söylenildiği kadar baskı olduğunu düşünmüyorum. Bundan daha açık bir toplum görmedim ben, kim kendini baskı altında hissedebilir ki? Kimse baskı altında değil, bilakis herkes fazlaca özgür. Çok fazla atıp tutuyorlar, diyorsunuz.

O zaman soruyorum size, Cumhurbaşkanını eleştiren, kendilerinden taraf olmayan gazeteciler neden yıllardır cezaevinde?

Sizce düşünce ve basın özgürlüğü var mı?

İşlerini geri isteyen ve açlık grevine giden Nuriye ve Semih’i ziyaret ettiniz mi?

Maalesef ülkemizin durumu sizin oynadığınız siyah- beyaz filmler gibi değil.

Zengin kız fakir oğlana kavuşmuyor…

Kırlarda kimse sizin koştuğunuz gibi sevgilisine koşmuyor…

Filmlerde sizin kör olan gözleriniz artık eminim ki hala açılmamış, görmüyor.

Kılıçdaroğlu’nu eleştiriyorsunuz, birçok hayati konuda sesini çıkarmadı diye.

Peki, siz Hülya Hanım siz niye çıkarmadınız? Yoksa konuşma özgürlüğünüz mü kısıtlıydı?

Kılıçdaroğlu kendi milletvekili için adalet yürüyüşüne çıktı, evet ama siz de, tacize uğrayan öldürülen kadınlarımız, cinsel istismara uğrayan çocuklarımız, şehitlerimiz için adalet yürüyüşüne çıksaydınız.

Ama pardon, doğru, siz akil kişisiniz. Ancak görevlendirme ile yola çıkarsınız.

Açılımın mimarları kendi kafalarına göre sizi akıllı insan seçtiler

Açılım için gezerken anaların gözyaşları ve gençlerin hayatlarını düşündünüz mü hiç?

Havaalanı ve yol ile devleti yönetenler takdir edilmez Hülya Hanım.

Siz başka ülkede, ben başka ülkede mi yaşıyorum yoksa?

Her gününüz güzel olsun.