Şimdi burada Allah resulü Hz. Muhammed’in erişilmez hoşgörü iklimine şahit oluyoruz.

Bir insan ki senin ailene, müminlerin annesine zina iftirası atacak, seni savaşta askerlerini çekerek düşmana terk edecek ve sen bu adam için Allah’tan af dileyeceksin. Ona dua edeceksin, cenaze namazını kılacaksın vs. Bu dünyada eşi benzeri görülmeyen bir hoşgörü örneğidir.

Evet; Anadolu’yu bir daha terk etmemek üzere Türk yurdu yapan 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile Anadolu’nun kapılarını bu millete açan büyük Türk hakanı Alparslan mekanı cennet olsun. O da 300-350 bin kişilik Bizans ordusu ile mağlup olan ve esir düşen Romen Diyojen’e, R.SAV.in yaptığını yapmış, onu bir tabur asker ve ihtiyacı kadar para, altın vererek payitahtı olan İstanbul’a (Konstantin) göndermiş, yani serbest bırakmıştır. Ne yazık ki babası harp meydanlarında can pazarında can alıp can verirken öz oğlu tahtı ele geçirmiş, esareten himmette kurtulan öz babasını öldürtmüştür.

Ulu Hakan Alparslan bağışladığı canı, öz evladı almıştır.

Aynı alicenaplığı işgalci Yunan’ı 9 Eylül’de İzmir’de denize döken büyük komutan, yüce devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk de Yunan orduları komutanına göstermiştir. Başını dik tut, her asker esir olabilir. Ama siz bizim aziz misafirimizsiniz, demek asaletini göstermiştir.

İşte bunlar engin hoşgörü örnekleridir. Ne mutlu bunları gösterenlere.

*

Araştırma yazımızın bu son bölümünde kainatın efendisi, alemlerin rahmeti, müminlerin şafii-şefaatçisi olan Hz. Muhammet SAV.in nezih yaşamından son derece önemli ender yaşanmış hoşgörü örneklerini denizden damla misali sundum. Bunlar sadece binde birdir. Onun hayatında insanın aklını durduracak derecede af, bağışlama ve hoşgörü yaşantıları vardır. O yücenin her zaman söylediği şu söz çok önemlidir; “Ben lanet edici peygamber değilim. Ben rahmet olarak gönderilen bir rahmet peygamberiyim” (Müslim Birr)

Değerli okuyucu kardeşlerim... Özellikle çok sevdiğimiz ve her zaman dilimizden düşürmediğimiz “herşey güzel Çorum ve saygıdeğer Çorum halkı içindir” hedefine ulaşmak için A’dan Z’ye, 7’den 77’ye her ferdi hoşgörülü olmanın önemini araştırma sonucu olarak anlatmaya çalıştım.

Şimdi bu hoşgörü kültürü veya hoşgörü iklimi yazı dizimizi özetleyerek sonlandıracağım. Umarım bir emek mahsulü olan bu yazılarımızı yeterince insan okumuş ve yararlanmıştır diye ümit ediyorum.

NETİCE:

Müsamaha-karşılıklı anlayış ve herkesin birbirini hoş görmesi, kişisel ve toplumsal yaşantımızın en önemli davranış biçimidir. Bütün insanların davranışlarında hoşgörü ortak paydadır. Herkes sen haklısın dese değirmende kavga olmaz derlerdi eski büyüklerimiz. İşte bu söz hoşgörünün belgesidir.

(SÜRECEK)