Rönesans kültürünün yanında, Batı'da oluşan tüm kültürel değerlerin içinde sömürgecilik, işgalcilik, emperyal bir geçmiş ve emperyal bir yaşamışlık vardır.

Bugün her türlü terör örgütlerinin üretim kaynağı ve barınağı Batı'dır ve de bugün her türlü terör örgütlerini silahlandıran, başta Amerika olmak üzere Batılı küresel güçlerdir.

Batı, Ermeni soykırım iddiasını kabul etmiştir. Ve de Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 18 Nisan 1987 tarihli kararında, Türkiye'nin AB'ye girmesi için Ermeni Soykırımını tanıması, özellikle ön koşullardan biri olmuştur.

Nasıl ki Türkiye'de ötekileştirilenlere karşı bilinçaltı temizlenmemişse, Batı'nın da Türkiye'ye karşı ya da Türkiye üzerinden İslam'a karşı bilinçaltı temizlenmemiştir.

Batı, 15 Temmuz kalkışmasında bile bir süre susmuş, sonucu izlemiş ve sonra açıklama yapmak zorunda kalmıştır.

***

Peki, son günlerde Batı'da Türkiye karşıtlığının daha da yükselişi nedendir?

-Yani Avrupa ülkelerinde, neden bir Türkiye karşıtlığı yükselir olmuştur?

-Özellikle Almanya, Hollanda, Avusturya üzerinden yaratılan bu Türkiye karşıtlığı yükselişin nedeni nedir?

-Mevcut AKP iktidarına mı karşıdır bu yükselme, yoksa Türkiye'ye midir?

-Ya da Avrasya tartışmalarına mıdır, Rusya'ya yaklaşıma mıdır?

Herhalde ciddi ciddi sorgulanmalıdır bu Türkiye karşıtlığı.

***

Hollanda'yla ortaya çıkan gerginliğe gelince:

-İslam'ı bir tehdit olarak gören Avrupa ve Hollanda'nın...

-Ermeni soykırım iddiasını 2004 yılında tanıyan ve ülkesine bir de soykırım anıtı diken Hollanda'nın...

-Türkiye iç siyasetine müdahil olmak isteyen, Irak'ın işgalinde, Afganistan'ın işgalinde ABD'nin yanında yer alan Hollanda'nın...

Pek de Türkiye dostu olduğu söylenemez.

***

Ama bu gerginlikte, yani Hollanda krizinde AKP iktidarının hiç mi suçu yoktur?

Elbette vardır. Çünkü:

-Türk siyasetçilerinin yurt dışında propaganda yapmaları yasak mıdır? Yasaktır.

-Üstelik bu yasak AKP tarafından, 2008 yılında 298 sayılı "seçimlerin temel hükümleri kanunu"nda değişiklik yapılarak konulmuş mudur? Konulmuştur.

-Kanunlaşıp 22 Mart 2008 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiş midir? Girmiştir.

-Hollanda Başbakanı Rutte, Başbakan Yıldırım'a, "seçimden sonra gelin" demiş midir? Demiştir.

-Nitekim Başbakan Yıldırım da 6 Mart'ta televizyon konuşmasında, "14 Mart'tan önce gidilemeyecektir" demiş midir? Demiştir.

***

Şimdi sormak gerekmez mi?

11 Mart 2017 Cumartesi akşamı Rotterdam kentinde bir referandum etkinliğine katılması planlanmış Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'na giriş izni verilmezken...

Yani Avrupa Konseyi üyesi, NATO üyesi ve AB'ye aday olan bir ülkenin uçağına bile iniş izni verilmezken...

12 Mart 2017 Pazar günü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın, kara yoluyla ve de haber vermeden Hollanda'ya gitmesinin anlamı nedir?

Durup dururken Türkiye'nin gündemine sokulmuş bir başkanlık sistemi için, ülkeyi saran EVET-HAYIR kamplaşmasını Avrupa'ya taşımanın anlamı nedir?

Ve de Avrupa'yla yaratılan gerginlik üzerinden ülkenin itibarını sarsmanın anlamı nedir? Yani bu gerginlikten amaç nedir?

***

Amaç:

-Hiç de inandırıcı olmayan bir mağduriyet yaratarak...

-Avrupa'da zaten var "İslamifobi"nin damarlarını kabartarak...

"EVET" oylarına birkaç puan kazandırmak mıdır?

Peki değer mi böyle bir amaç, Türkiye'nin bir bakanının Hollanda'dan sınır dışı edilmesine?

Değer mi böyle bir amaç, Türkiye'nin uluslararası platformda küçük düşürülmesine?

Ve de değer mi böyle bir amaç, Hollanda'da, Almanya'da ve diğer Avrupa ülkelerinde çalışan işçilerimizin tedirgin edilmesine?