Belediyespor, her geçen gün mum gibi eriyor. Bir an evvel radikal önlemler alınmazsa gidişatın sonu hiç iyi değil.

Aslında, yeni stada 2.lig takımıyla girme fikri planlama açısından son derece doğruydu. Ancak uygulamada yapılan hatalar nedeniyle Mart’ta şampiyonluğunu ilan etsin diye kurulan takım bırakın şampiyonluğu, play-off potasından da çıktı ve hızla kan kaybediyor. Belediyespor’un geldiği noktada yapılan en büyük hatalardan biri, sezona Serdar Bozkurt gibi acemi bir teknik direktörle ve bütünlüğün sağlanamadığı bir yönetimle girilmesiydi. Yönetimdeki bütünlük henüz sağlanabilmiş değil. Hatırlayın genel kurul sürecini, yaşananlar profesyonel bir kulüpte olmaması gereken akıllara zarar şeylerdi. Aynı şeylerin bugün de devam ettiğini üzülerek söylüyorum.

Transfer döneminde kaliteli futbolcular alınsa da, gelenlerin hep general olduğunu, savaşacak asker sıkıntısı çekildiği bugün apaçık ortada. Sezonun ilk yarısı güçbela bitti. Ara transfer döneminde görüyoruz ki, sezon başı transfer döneminde yapılan yanlışlardan hiç ders alınmamış. Bırakın ders almayı, ne Futbol Şube Sorumlusu, ne Genel Kaptan bile takımı tanıyamamış. Bir sorunu çözebilmek için önce teşhisi doğru koymak lazım, değil mi? Peki bu takımın sorunu ne? Bunu Futbol Şube Sorumlusu ve Genel Kaptan biliyor mu? Yaptıkları transferlere bakarsak, bilmiyorlar. Yoksa sezonun ilk yarısında hiç oynamamış bir futbolcu, kurtarıcı diye alınmazdı. Gönderiyorsan Erkut’u, daha iyisini alacaksın. Gönderiyorsan Ferhat’ı, yerine gelen daha iyi olacak. Gidenlere bakıyoruz, gelenleri izliyoruz, gelenler gidenlerin yarısı bile değil. Bu nasıl bir mantık, anlayabilen söylesin.

Yöneticilik sadece idare etmek değil, idare ederken sorunları da çözmektir. Belediyespor’da sorunlar çözülmüyor, hep halının altına süpürülüyor. Ama o halı bir gün kalkacak ve her şey ortaya çıkacak.

Çorumspor’dan sonra insanlar Belediyespor’u yeni yeni benimseyeme başladılar. Bu şehrin başarıya ne kadar hasret kaldığını ve üst ligleri ne kadar çok istediğini görüyor ve şahit oluyoruz. Çorum halkı Belediyespor’u benimseyeme başlamışken, kulübün sadece Belediye’ye ait bir takımmış gibi tavır takınması en büyük yanlışlardan biridir. Öncelikle şunu net bir şekilde ifade etmek istiyorum ki, bu takım Belediye’nin değil, Çorum’un takımıdır. Kimsenin Belediyespor’u sadece bir kurumun takımıymış gibi göstermeye ve davranmaya hakkı yoktur. Bu kulübün marka değeri yüksekken, yönetici, teknik heyet ve futbolcu etiketi ucuz olamaz! Belediyespor her şeyin üstündedir!

Eğer bu takım bir üst lige çıkacaksa, planlama yapılırken, işe yönetimle başlanır. Sonra Çorum’a layık bir teknik direktör bulunur ve devamında futbolcular alınır. Hatır gönülle bu işler olmaz. Olursa sonuç böyle olur. Bugün bakıyoruz, yönetimde birliktelik var mı, hatta yönetim diye bir şey var mı? Yok. Teknik Direktör sorunu haftalarca devam etti ve işler arapsaçına döndükten sonra son dakika kararıyla Gürses Hoca getirildi. Demek ki, orada da hata yapıldı. Transfere bakıyoruz, gelenler gidenlerin yarısı bile değil. Bu şartlar altında başarı bekleniyor. Ne diyeyim, inşallah gelir.

Belediyespor başarılı olur mu, olamaz mı, bilemem. Bildiğim tek şey, ilgililerin bir an evvel bir çözüm bulmasıdır. Gerçi, eleştiriye tahammülü olmayan, yaptığı her şeyin doğru olduğuna inanan ilgililer (!) bunu nasıl yapacak, doğrusu ben de merak ediyorum.

Şampiyonluk gitti, hiç değilse Play-Off kaçmasın. Ey ilgililer, ey Futbol Şube Sorumlusu, ey Genel Kaptan, tren kalkıyor.