Hasan Hüseyin Korkmazgil'in “Haziranda Ölmek Zor" şiiri, Nazım Hikmet’in ölümüyle oluşmaya başlayan, yıllarca şairin yüreğinde taşındıktan sonra başka bir dostunun, Orhan Kemal’in ölümüyle kâğıda dökülmüş ve onun anısına adanmış şiiridir.

Orhan Kemal, Ahmed Arif, Nazım Hikmet, Ahmet Haşim, Cahit Zarifoğlu, Cemil Meriç, Peyami Safa, Hasan İzzettin Dinamo ve Ahmet Muhip Dıranas…

Bütün insanları eşitleyen ölümün eli, yılları farklı olsa da aynı ayda "Haziran"da dokundu onlara.

HAZİRANDA ÖLMEK ZOR

gece leylak ve tomurcuk kokuyor

yaralı bir şahin olmuş yüreğim

uy anam anam haziranda ölmek zor

haziranda ölmek zor

çalışmışım onbeş saat tükenmişim onbeş saat

yorulmuşum acıkmışım uykusamışım

anama sövmüş patron sıkmışım dişlerimi

ıslıkla söylemişim umutlarımı

sıcak bir ev özlemişim, sıcak bir yemek

sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler

çıkmışım bir dalgadan vurmuşum sokaklara

sokakta tank paleti sokakta düdük sesi

sarı sarı yapraklarla dallarda insan iskeletleri

gece leylak ve tomurcuk kokuyor

"uyarına gelirse tepemde bir de çınar"

demiştin yıllar önce

demek ki on yıl sonra, demek ki sabah sabah

demek ki manda gönü, demek ki şile bezi

bir de memed'in yüzü, bir de saman sarısı

bir de özlem kırmızısı

demek ki göçtü usta kaldı yürek sızısı

yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü

bıraktım acının alkışlarına üç haziran altmışüçü

üç haziran altmışüçü

bir kırmızı gül dalı konmuş üstüne

bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta

yatıyor oralarda bir eski gömütlükte yatıyor usta...

gece leylak ve tomurcuk kokuyor

geçsem de gölgesinden tankların tomsonların

şuramda bir kuş ötüyor

gece leylak ve tomurcuk kokuyor

haziranda ölmek zor!

Hasan Hüseyin Korkmazgil