Kuyunun dibindeki kurbağa gökyüzünü kuyunun ağzı kadar sanırmış.
Bizler de koskoca dünyayı Türkiye’den ibaret sanıp kadınlı erkekli aptal dizilerle yatıp, aptal dizilerle kalkıyoruz. Cinselliğin mağara dönemini yaşadığımız için zengin kız fakir oğlan aşkını tefrika eden diziler gündemden düşmüyor.
Erkekleri afyon gibi uyutan futbol maçlarının da tadı, tuzu ve heyecanı kalmadığı için erkekler de kadınlar gibi aptal dizileri seyretmeye başlamışlar.
Bir Fransız filozof, “Şarkta (doğu) insanların kafası çalışmaz” demiş. “Neden?” diye sorduklarında, “Kafanın çalışması için beyne kan gitmesi gerekir. Şarkta insanların kanı mide ile cinsel organları arasında kısır döngü yaptığı için beyne kan gitmiyor, bu yüzden insanların da kafası çalışmıyor” diye izah etmiş.
Çok basit ve aşağılayıcı bir değerlendirme ama bana doğruluk payı var gibi geliyor.
Bütün televizyon kanallarında sabah akşam yüzlerce diziden geçilmiyor.
Yetmemiş gibi ertesi gün bütün gazetelerde varoş dudaklı, uzun bacaklı dizi oyuncularının haftalık, aylık aşkları ve nerede görüldükleri tefrika ediliyor.
Bazı kanallarda da uçuk, kaçık tiplerin seçici olduğu garip yarışma programları, “bu farz benim” gibi sıra dışı tiplerin yarı çıplak katıldıkları moda programları yapılıyor.
Benim güzel halkım da koltuklarına gömülüp çekirdek çıtlatarak bu basit programları seyrederek bu garip insanların raiting yapmasına katkıda bulunuyor.
İzlenme ölçer rakamları yüksek çıkınca “tamam halk bunları istiyor” diyerek kanallar var güçleriyle bu garip dizilere, yarışmalara ve uçuk programlara devam ediyorlar.
Yani, kabahatin büyüğü sizlerde aziz kardeşlerim.
Sizler izlemeseniz bu garip, uçuk ve kaçık programlar yapılmaz.
Gelelim bir başka hayatın spor rengine...
Basın yayın ve görsel medyada Fenerbahçe haberlerinden geçilmiyor. Zamanında “Fener haberi yapılırsa o gazete çok satar” diye bir garip algı oluşturulmuş, basın ve televizyon kanallarında sürekli Fenerbahçe’den bahsediliyor.
Türk futbolunda haklı veya haksız bir şike süreci yaşandı. Fenerbahçe’ye UEFA 2 sene Avrupa kupalarına katılmama cezası verdi.
Aziz başkan da bir yıl hapis yattı. Fenerbahçe’liler kötü günler yaşadılar.
Bu zor günleri Fenerbahçe’liler, Aziz başkanları, Devlet, Futbol Federasyonu, hakemler ve gözlemciler elele verip başarıyla aşmayı başardılar. Ardından, Galatasaray Başkanı “Cemaat Aziz başkandan 50 milyon istedi, vermeyince kumpas başladı” diyerek tarihi bir dayanışma örneği göstererek Fenerbahçe’ye yardımcı oldu.
Hakemleri hizaya sokan Aziz başkan, şimdi Futbol federasyonuna, Kulüpler Birliğine, Passolige ve yayıncı kuruluş Digitürk’e “yayın havuzundan çıkarım haaa” diyerek Türk futbolunu hizaya sokmaya çalışıyor!
Galatasaray başkanı Duygun Yarsuvat ne zaman konuşsa garip garip espriler yapıyor. Her ne hikmetse, batıya açılan penceremiz Galatasaray’ın eski başkanları ve yöneticileri sürekli Galatasaray’ı eleştirerek kulübe zarar veriyorlar.
Bugün, Galatasaray sitesine mail atarak eski başkan ve yöneticilerin Galatasaray’la ilgili hiçbir demeç vermemelerini, özellikle Duygun Başkan’ın da “Allah rızası için konuşmamasını” rica edeceğim.
Görüyorsunuz hayatın renkleri hep kara veya ben öyle görüyorum.
Bir beyaz renk var. Geçen Cumartesi gecesi Üsküdar Belediyesi Bağlarbaşı Kültür Merkezinde eski musiki cemiyetim Aşiyan korosunun muhteşem bir konseri vardı.
Koro, solistler ve konuk TRT sanatçısı Güzin Değişmez olağanüstü bir müzik ziyafeti çekerek bizlere unutulmaz bir gece yaşattılar.
Üsküdar Musiki Cemiyeti ve Aşiyan’ın ritm sanatçısı Erdoğan Ataözden ağabeyimiz de Allah’a yürümüş.. Erdoğan abiyle Türk musikisi ritmini, ahengini ve rengini yitirdi. Bugün Üsküdar Doğancılar camiinden Erdoğan abiyi ebediyete uğurlayacağız.
Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. 4 Şubat 2015