Kimilerine göre meczup, kimilerine göre veli “Hayat pahalı!” diye sayıklıyordu. Bunu işiten Taptuk Emre ise “Doğru der Pîrim Velî. Hayat pahalı, niçin? Günü sayılı da ondan. Bilmezsiniz tabii. Bilen söylemez, söyleyen bilmez. Sayılı şey olsa gerek.” diyordu.

TDK'ye göre paha; "değer, fiyat, eder" anlamlarında bir kelimedir.

Meczubun ya da Veli’nin maddeyle ne işi olur ki! O hayatın manasını, yani ne kadar değerli olduğunu anlatmak istiyordu. Hayatınızın kıymetini bilin dercesine “Hayat pahalı!” diye sesleniyordu kulağı olanlara.

Kimi yerde ise hayat pahalı dedikçe “Çünkü insan ucuzladı!” cevabını alıyordu. “İnsan ucuzlayınca hayat pahalılaşır.”

Gündelik yaşam içerisinde sadece madde boyutuyla ele aldığımız bir kelime baha veya paha. Falan şey pahalanmış, hayat çok pahalı.

Hayat pahalı ise, bize sunulan bir armağan ise her anını dolu dolu yaşamak gerekmez mi? Evimizde sarf ettiğimiz bir ayçiçeği yağının bitmek üzere olduğundan bahsettiğimiz kadar, “Aracın deposu yarının altına düştü hanım.” dediğimiz kadar bahsetmedik bitmekte olan ve geri alamayacağımız ömrümüzden.

pahalıydı, otomobiller pahalıydı, altınlar, pırlantalar, kiralar ve evin geçimini sağlamak hepsi pahalıydı. Berberlerde, otobüs yolculuklarında, marketlerde, kasaplarda kısacası insanın ve hayatın olduğu her yerde bunlardan sürekli bahsedildiğini duyduk. Peki bunları elde etmeye çalışırken harcadığımız ömrümüz pahalı değil miydi? Bunu hiç konuşmadık ve hiçbir yerde duymadık.

Burada anlattıklarımızdan bahisle "Hiç mi tasarruf yapmayalım?" sorusunu duyar gibi oluyorum. Tabiî ki yapalım. Fakat geçen ömrümüze de en az bunlara verdiğimiz önem kadar önem verelim. Hayatın pahalı olduğunu sevdiklerimize söyleyelim, farkındalık yaratalım.

Bir ömrü maddi ederi olan şeylerin peşinden, umarsızca ve pervasızca israf ederken birinin omzumuza dokunarak “Dur” demesi ne güzel olurdu değil mi? Ben de yılın bu son yazısında yeni bir yıla adım atarken naçizane bir şekilde omzunuza dokunmak istiyorum. Türk halkı olarak sevdiklerimize değerli armağanlar almayı ve de vermeyi severiz. Madem “Hayat pahalı!” henüz yaşıyorken, henüz etrafımızdayken sevdiklerimiz onlara sarılalım, onlara sevgimizi ifade edelim. İhmal ettiğimiz hayatımızda yeri ve değeri olan insanları, sevdiklerimizi vakit kaybetmeden arayıp gönüllerini alalım.

son günlerin modası, reklamlarda da sıkça duyduğumuz “Ân’ı yaşa!” söylemi var ya aslında altı boş bir söylem değil. Ama içi dünyanın pahasız şeyleriyle doldurulup pazarlanmaya çalışıldığı için pek bir anlam ifade etmiyor. Peki ne yapmak lazım? Yapmaktan hoşlandığımız şeyleri daha sık yapalım. Mesela daha çok gülelim. Hayatı usta bir komedyen edasında yaşayalım.

Dünyada az bulunan şeyler zaten pahalıdır. O halde hayat gerçekten pahalı! Pahalı olan şeyi, ucuz olanlarla değiştirmeden yaşamanız dileğiyle...

En güzel yıllar sizin olsun.