Bu yazıyı 08.01.1999 cuma günü camilerden verilen cuma vaazının uzamasından dolayı okurlardan ve dostlarımdan gelen şikâyetler üzerine yazıyorum.
Söz gümüşse sükut altındır diye bir atasözümüz vardır. Sizler ve bizler sözün gümüşünü bile yapamayacağımıza göre az konuşmakta fayda var.
Hatip az konuşmalı ki tesirli olsun, güzel konuşma dersi almalı bu konudaki kitapları okumalı, sesinin tonuna dikkat etmeli. Haber okuyan spiker gibi hep aynı tonda konuşmamalı, bağıra, bağıra da milleti terbiye ediyor havasına girmemelidir.
Halkımız hatiplerin uzun konuşmalarından, hep aynı şeyleri anlatmalarından usandı. İkide bir kul hakkını ağzından düşürmeyen hatipler, vaktinde yani ezan okununca konuşmalarını bırakmadıklarından oradaki cemaatin hakkına girmektedirler.
Bilhassa cuma günleri hatipler, dışarıda namaz kılanları, ihtiyarları, hastaları düşünmemekteler. Borçluları, randevusu olanları ve Allah’ın verdiği rızkı aramak için işlerinin başında olmalarını bilmezlikten gelmektedirler.
Kimse camiye gelip te alışveriş etmez, ederse acayip olur, günah olur.
Sayın hatipler uzun konuşma sizi hedefe götürmez. Zaten 10-15 dakikadan sonra ne kadar güzel konuşsanız da dikkat dağılır ve dinlenmezsiniz. Konuşmaların çoğunu dinliyorum aynı laf, aynı söz. Uzatılıp durulan o konuşmalar az ve öz anlatılsa 10 dakikada biter… Uzat ta uzat.
Hatipler, cemaat geç geliyor diyormuş. Elimize geçtin, bırakmayım diye de düşünüyorlar herhalde.
Akıl vermek gibi olmasın ama ezan okunmaya beş dakika kala anlattıklarımın özü demeliler ve ezan okununca sözü elektrik kesmiş gibi kesmeliler ve ya Ulucaminin haricindeki imamlara konuşmayı kesmeleri tembihlenmelidir.
Sayın Müftümüze bu konuyu Ramazanın başlarında bildirdim. Hatta bu yüzden bir arkadaşın idrar spazmı geçirdiğini ve neredeyse sonda takmak üzere hastaneye götürecekleri zaman zorla idrarını yaptığını anlattım. Tahmin ederim işi ciddiye alıp tedbir almadı veya tedbir aldı hatipler dinlemedi, öyle ise bu daha vahim.
Bir yerde okuduğuma göre Peygamberimiz Efendimizin hiç bir hutbesi, (veda hutbesi hariç olabilir) çıkması ve inmesi de dahil 10 dakikayı geçmemiştir. İmam efendilerimiz de buna uymalılar diye düşünüyorum.
Dikkat ederseniz benim yazılarım kısadır. Bir dost bu konuda ikaz etti, kısa yazarsan okunursun, yazı uzayacak gibi olursa işin özü lafın azı de 3-5 cümleyle bitir dedi. Ben de öyle yapıyorum. Ama nefsim ille yaz diyor, ama o ağabeyin sözü aklıma geliyor, kesiyorum.
Ben hafızlara hep imrenirim hele bir de sanatı varsa, noktasında virgülünde hata yapmadan 600 sayfalık Yüce Kuranı nasıl ezberlediler diye, gıpta ederim. Bu yetenekli insanlar Türkçe mealini de hiç eksiksiz ezberleseler diye düşünüyorum. Ve bu işi Çorum Kuran kurslarından birisi yapsa diyorum. Böyle bir Arslan çıkar İnşallah. (18.01.1999)
Saygı ve sevgilerimle.

Evi ev eden avrat
Yurdu şen eden Devlet
Aileyi devam ettiren evlat
Kovanı kovan yapan bal ile beydir.

Bir alemdir benim iç dünyam
Nasıl söylesem nasıl anlatsam
HUZUR; Kuran ve Sünnette bilirsen
Hakiki yolu buldum... Amma gün akşam oldu