Keza heykelleri ve üç boyutlu tabloları hayâlî değil gerçektir. Tuluk Hoca harika sanatını icra ederken, meydana getirdiği objeler ya Çorum’a ait bir sokaktır, ya bir çeşmedir, ya Safranbolu’ya ait bir konaktır. Yani sadece bir sanat eseri ortaya konmamıştır. Kent kültür varlıklarımız ölümsüzleştirilmiştir. (2)

&

Gelelim Taş Mektep’e.

Evet, efendim 2014 yılı gelmeden, beş altı yıl önce teşebbüse geçen Sayın Tuluk Hocamız, işbu eserini, ancak Mart 2016’da matbaadan çıkarabilmiştir.

TAŞ MEKTEP, HASAN TULUK ve Dr.ÖNDER İPEK

Taş Mektep, Hastane, Kışla, Sıhhat Mektebi, Sanat Okulu, …, …, ve son olarak Müze olan bu tarihî bina avcumuzun içinde denecek kadar yakınımızda. Orada okuyan, okutan, çalışan pek çok Çorumlu tanıyorum. Okuldan mezun olduktan sonra bir daha adımını bile atmamışlar. Binlerce Çorumlunun nice hâtıralarının olduğu bir mekân burası. Beş yüz metre uzağımızda mütevazı köşesinden, bakalım bugün kimler gelecek diye devamlı yolu gözleyen Taş Mekteb’i hiçbir Çorumlunun öksüz bırakacağını sanmıyorum.

Müze olduktan sonra Almanya’dan, Japonya’dan insanlar geliyor. Boğazkale ve Hattuşa’yı da gezip 10.000 km. uzaktaki ülkelerine dönüyorlar. Çorumlu her gün önünden geçiyor ve yanında her Çarşamba, “Gel abla gel, kaya gibi domates, kemer patlıcan, marula bak marula” diye bağırıyoruz.

Tarihî değeri itibariyle dünyaca saygın ve Türkiye’nin ilk on müzesi içinde yer alan çok değerli bir müze burası. 2010 yılında Avrupa’da “YILIN MÜZESİ” ne aday gösterilmiş. Bu kentin kaç insanı bunları biliyor?

Taş Mekteb’in, 2014 yılına yüzüncü kuruluşuna yetiştirmek için dört- beş yıl öncesinden çalışmaya başlanmış. Hasan Hocam, 63 kişi ile temas kurmuş, dört arşive girmiş, 210 fotoğrafa ulaşmış. 204 sayfa ve bol metinlerle bilgilendirilmiş. Albümün ön cilt kapağını kaldırın, 50 yıl evvelki Çorum, bütün safiyeti ile “hüzzam”dan size “artık arama beni” diyor. Arka cilt kapağı kaldırıyorsunuz aynı mekânın bu günkü fotoğrafı size “yıllar ne çabuk geçti” diyerek gülümsüyor. Çünkü arka planda görülen evin biri sizin eviniz. Eminim ki Taş Mektep’te (bendeniz hariç) her Çorumlunun mutlaka bir hatırası var. (3)

&

Memleketimizde ilim, irfan ve sanat ehli kıymetli insanlarımız gani. Ancak beyinlerdeki yaratıcılığın, şuunat âleminde somut olarak tezahür etmesi için emeğin yanında maddî imkânlar çok önemli. Sağ olsunlar. Allah’ın gani esması ile tecelli ettiği iş adamlarımızın maddî desteği ile zihinlerdeki TAŞ MEKTEP güzel bir cilt ile gün yüzüne çıkmıştır. Bu meyanda, Altan Makine, , Ar-San Tuğla Kiremit, Bil-Sar, Duduoğlu Çelik Döküm, Ece Banyo, Erksan Oto Radyatör, Ünal Yem ve Yağmaksan’a sponsor oldukları için Çorumlular namına teşekkür ederim.

TAŞ MEKTEP (1914-2014), kuşe baskı, harika bir cilt ve fevkalâde üstün bir emekle meydana getirilmiştir. Kapağında “ÇORUM MÜZE BİNASI 100. YIL ANISI FOTOĞRAF ALBÜMÜ” yazan bu değerli çalışmayı Sayın Tuluk Hocam, “Emeği geçen herkese” ithaf etmiştir. Kitabın arka kapağındaki şu ifadeye dikkat buyurun lütfen.

“…, ve anladık ki, şayet Taş Binanın yerine çağdaş bir yapı inşa edilmiş olsaydı, bugün ne 100. yılını kutlayacağımız bir ‘TAŞ MEKTEP’ imiz, ne de dünya müzeleri arasına girmiş “ÇORUM MÜZEMİZ” olacaktı.

&

Kitabın ilk sayfasında sağ alt köşede sanki saklanmış gibi bir cümle var ki beni çok etkiledi.

“Kendi küllerinden yineden doğuş!” Samimiyetle ifade edeyim ki “Kendi küllerinden yineden doğuş!” konu başlığı altında konferans verilebilir. Dilimizi ve ilimizi eski diye yıkıp /atıp değiştirmenin ne kadar yanlış bir hareket olduğunu anlamayan kalmamıştır sanırım.

Sayın Tuluk Hocamızı, Müze müdürümüz Dr.Önder İpek’i ve katkıları için sayın iş adamlarımızı ve emeği geçen herkesi Çorum Kent Kültürüne kazandırdığı bu nadide eser için tebrik ediyorum.

&

Yayına Hazırlayanlar:

Dr.Önder İPEK (Müze Müdürü), Hasan TULUK (Teknik öğretmen- Uluslararası Metal Sanatçısı)

Grafik Tasarım: Pegasus Görsel İletişim Hizmetleri (Çorum)

Baskı : Dumat Ofset /Ankara

Baskı Tarihi: Mart 2016 -Çorum

(2) Söylemeye mecburum. Bu çalışmaların yapıldığı mekân gayri sıhhi bir bordum katıdır.

(3) Lütfen evinizde, kömürlüğünüzde, çatınızda, bodrumunuzda eğer varsa, babanızdan, dedenizden, nenenizden, kalan çok eski bile olsa fotoğraf, herhangi bir eşya, asker gömleği, postal, kırık silah, horozlu ayna, çakı, kama, dürbün, matara, kütüklük, düğün fotoğrafı, asker fotoğrafı, okul fotoğrafı, çocuk bisikleti, sahan, tepsi, oklava, cezve, kapı kilidi, anahtar,kitap, defter, kalem, silgi, eksi paslı kirli tablo.., .., …, ne olursa olsun lütfen çöpe atmayın hurdaya vermeyin. Belediyemizde KENT ARŞİVİ BÖLÜMÜ var. Oraya getirin, ister verin adınıza kayıt edilsin, isterseniz resimlerini çekip size geri versinler. Yeter ki çöpe ve hurdaya gitmesin. İleride KENT MÜZESİ YAPILACAK, bunlar genç kuşaklara mirastır.