İktidar iddialı konuşuyor; 
“Ülkemizde istikrar vardır.”
Ama Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylediği gibi, Çorum’da vekil sayısı beş idi birini aldınız. Eşeği çalıp, sonra sahibine getirip “al senin olsun” der gibi bir şey “Türkiye’de istikrar vardır” sözleri…
Bir diğeri;
“Esnafımız artık yazar kasa atmıyor” diyor.
Nasıl atsın ki…
ÖSYM skandallarını protesto eden gençlerin başına gelenleri görünce… zaten iflas etmiş, her şeyini kaybetmiş, evdeki çoluk çocuğunu karakollarda mahkemelerde süründürmeyi göze alamadığındandır.
Esnafın durumunu öğrenmek için istatistiklere bakmayın. Çıkın biraz aralarında dolaşın. Sadece el sıkmakla ve “Nasılsınız, nasıl gidiyor?” diye sormakla ve cevabı da kendiniz vermekle olmuyor;
“İyi gidiyor iyi…İnşallah daaha iyi olacak”
Önünden geçtiğiniz dükkanlara iyi bakın.
Nerdeyse yan yana iki açık dükkân kalmamış…
Ya tamamen boşaltılmış…
Ya  da üzerinde “satılık dükkan” levhası konmuş.
İsterseniz alıcı gibi davranın ve  içeri girip “satar mısın?” diye sorun. Ceketini alıp çıkmaya hazır esnaf görürsünüz.
Veya siz içeri girdiğinizde,  size çay ikram edenlerin memnuniyetten mi,  yoksa asaletinden mi olduğunu düşünün. 
HALK BU KADAR MORALSİZKEN HANGİ İSTİKRAR?
9 milyon emekli yerlerde sürünüyor!
2002-2011 aralığında  geçen her gün,
Ömür  misali aç ile tok arasında tükenip gitmiş...
Hayatta kalmayı başaranlar,
Kuşa dönmüş maaşları ile hem kendilerinin hem de iş bulamadığı için hanesinden ayrılamamış çocuklarının geçimlerini sağlamaya çalışıyor.
Köylü mü?
Böyle bir sınıf, kavram, topluluk kalmadı 2002’den sonra.
Kalanın adı da KADIKÖY’lü oldu zaten!..
Yani,
Ekilecek-dikilecek yerleri olmayanlarla aynı marketten alış-veriş yapıyor, bir eli balda, diğeri kaymakta gezip yürüyorlar!
Ticarethanemizin dibine kadar getirip dayadıkları AVM’ler, uygulanan yanlış ekonomik politikalar, duyarsız-tutarsız meslek örgütleri sayesinde  küçük esnaf dilenci durumuna düşürüldü.
Çoğu,
Gün bulup gün yiyor! Çek-senet ödemeleri hak getire.
Asgari ücretten iş bulabilen gençlerimiz kendilerini “şanslı” addediyor.
Öyle ya, nice üniversite mezunu boşta gezer, zorunlu olarak  baba parası yerken,
O,
Çalışabilmenin, güvencesiz de olsa iş hayatı içinde olmanın mutluluğunu yaşayıp, kendisini şanslı addetmeyip de ne yapsın?
Diyorlar ki,
İstikrar sürsün…
Sürsün be kardeşim, aksini isteyen namert!
Ama hangi istikrar?
Yerlerde sürünen emeklinin istikrarı mı?
İşsiz gencin iş bulamama istikrarı mı?
Tarlasını ekip biçemeyen, mazot alamayan köylünün,
Borç batağı içerisinde kıvranan esnafın,
Kocasının-bebesinin derdinden akşam gözlerine uyku girmeyen ananın istikrarı mı!
HALK BU KADAR MORALSİZKEN; HANGİ İSTİKRAR?
Her Gününüz Güzel Olsun.