Brüksel'deki NATO Devlet Liderleri Zirvesi sona erdi. Ülkemiz açısından şu konu da bizim yararımıza diyebileceğimiz bir durum ne yazık ki yok. Deyim yerindeyse ‘sıfıra sıfır, elde var sıfır’. Suriye’li göçmenler, S 400’ler, F 35’ler, Halkbank Davası, Suriye’deki ve sınırımızdaki terör örgütleri ve FETÖ konusu gibi pek çok konuda lehimize hiçbir karar yok.

İşin kötüsü 24 Nisan Ermeni Soykırım Yasa Tasarısı konusunda ABD’nin aldığı kararın hesabını soracağız diye açıklanmıştı. Bırakalım hesap sormayı, Dünya Liderimiz bir gazetecinin sorusu üzerine “Hamdolsun o konu gündeme gelmedi” dedi. Elbette durum herkeste şaşkınlık yarattı. Yandaş medya durumu kurtarmak için sefilleri oynuyor.

Abdülkadir Selvi (Sedat Peker’in deyimi ile Düşkün Abdülkadir) “görüşme iyi geçtiği için” Erdoğan’ın bu ifadeyi kullandığını yazabildi. Abdülkadir daha önce de Binali Yıldırım’ın oğlu için “Venezuela’ya test kiti ve maskeyi çantasında götürdüğü için kayda sokmadığını” yazmış. Canı sağ olsun komedide Aziz Nesin’e taş çıkartmıştı.

Dünya Liderimizin, ABD Başkanı Joe Biden ile ne şekilde toka yaptığı, sıralamada nerede durduğu veya bilmem hangi gazetecinin, Dünya Lideri’nin fotoğrafını ne şekilde denk getirip çektiği haberleri, toplumu ilgilendirmiyor. Türkiye lehine hangi kararlar alındı, ona bakalım. Elbette hiçbir dişe dokunur karar yok, yandaş medya da var diyemediği için işi magazine döküyor, durumu kurtarmaya çalışıyor.

Mevcut iktidar gerek yurt içinde, gerek yurt dışında ülkenin kredisini öylesine bitirdi ki Cumhuriyet Tarihi böylesi zor ve sancılı bir dönem görmedi. Afganistan’da jandarmalığa adaylık dilekçesi veriyoruz. Fakat buna bile ABD, iştahla olur demiyor. Büyük olasılıkla kabul etse bile, nazlı ve burnumuzu sürterek kabul edecek, vah vah ne durumdayız.

Bektaşi’ye sormuşlar:

- Baba erenler, Allah var mı?..

- “Yahu olmaz olur mu, hayatım boyunca iddialaşıyoruz, hep onun dediği oluyor”

Peki, Amerika Allah mı ki hep onun dediği oluyor?

İsterseniz Temel’in hatırı kalmasın, bir temel fıkrası ile konuyu kapayalım, sosyal medyada dolaşıp duruyor.

Fadime kocası Temel’e, Dursun’un kendisine sarkıntılık ettiğini söyleyince, Temel piştovunu beline koyup soluğu Dursun’un yanında almış.

Alemci Dursun da masayı donatmış, demleniyor. Çalgı , dansöz her şey var.

Hemen Temel’i de buyur etmiş.

Temel sabaha karşı zil zurna sarhoş bir şekilde eve dönünce, kocasının elini kana bulamasından korkan Fadime merakla sormuş; “Ula Temel, Dursun’la koniştun mi?”

“Elbette koniştum! Konişmadan geçmeyu doğru bulmam mümkün değul!” demiş Temel, görevini yapmanın huzuruyla.

Bu kez “ Peki, bana ettiğu sarkintiluk konusunda ne dedu?” diye sormuş Fadime heyecanla.

Temel gayet sakin ve gülerek cevap vermiş;

“Hamdolsun Fadume! Pu konu hiç gündeme gelmedu!”

Hamdolsun fıkra zengini bir ülkeyiz.