İstanbul’da yapılan, ÇEKVA (Çorum Eğitim ve Kültür Vakfı) ve ÇESİAD (Çorumlu Eğitimci ve Sanayici İş Adamları Dayanışma Derneği) toplantılarında yüzlerce Çorum’lu hemşehrimi tanıma fırsatı buldum.

Bir kaç sene önce Çesiad’ın Ümraniye’de yaptığı bir toplantısında tanıdığım, Osmanlı Arşivi Uzmanı Hacı Haldun Şahin’i, geçen Cuma günü Akademisyen arkadaşım Cengiz Erdoğan’la beraber Kağıthane’deki T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, Osmanlı Arşivleri Daire Başkanlığında ziyaret ettik.

Önce Hacı Haldun Şahin’i tanıyalım.

1962 Mecitözü doğumlu Hacı Haldun Şahin, sırayla Ağçakoyun köyü ilkokulu, Ankara /Keçiören Tarhuncu Ahmet Paşa ortaokulu, Mecitözü Lisesi ve Konya Selçuk Üniversitesi Tarih bölümünü bitirmiş.

Daha sonra İstanbul Üni. İktisat Fakültesinde İktisat Tarihi yüksek lisansını yapmış.

Şu an İstanbul Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığında Arşiv Uzmanı olarak çalışıyor.

Haldun bey, Osmanlı Arşivinde sırayla Sadaret, Şurây-ı Devlet fonlarının tasnif çalışmalarını ve bu fonların grup başkanlığını ve Planlama, Değerlendirme ve Dış İlişkiler Komisyonu başkanlığını yapmış.

Devlet tarafından Makedonya Arşivlerinde görevlendirilerek, oradaki Tapu Hasılat ve Yoklama Defterleri kayıtlarının Osmanlı Arşivlerine aktarılmasını sağlamıştır.

Milli Arşiv kanunu taslağının hazırlanması ve Milli Arşiv Şurası hazırlık çalışmalarının yürütülmesinde görev almış ve Türk Arşivciler Derneğinin kurulmasına öncülük etmiş ve derneğin başkanlığını yapmıştır.

Çok görkemli bir çok binada hizmet veren Devlet Arşivlerini çok beğendim. Dünyaca ünlü el yazması Osmanlıca belgelerin belli bir ısıda korunması için devlet ayda beş yüz bin lira elektrik parası ödüyormuş.

Hacı Haldun Şahin kendi yazdığı, Çorum Belediyesi Kültür yayınlarından ÇORUM NÜFUS DEFTERLERİ (1837-1844) (1,5 senede hazırlamış, 774 sahife)

ve ÇORUM BÖLGESİ AŞİRETLERİ (1 senede hazırlamış, 936 sahife) adlı iki dev eserle bizleri karşıladı.

Birazcık Osmanlıca okuyup, yazdığım için bu iki dev eser beni çok etkiledi.

Osmanlı İmparatorluğunda ilk defa Padişah 2. Mahmut zamanında 1831 yılında nüfus sayımı yapılmıştır. Sayımda sadece Anadolu, Rumeli ve Adalardaki erkek nüfus sayılıp, orduya asker vermeyen bölgeler sayımın dışında kalmıştır.

Devlet, bu sayımla İslam nüfusun miktarını askerlik bakımından, Hristiyan nüfusun sayısını da alacağı cizye vergisi yönünden öğrenmek istemiştir.

Arzu eden okuyucular, Çorum Kent Konseyi Başkanlığında bulunan bu iki esere ulaşarak, 182 sene Çorum’da yaşayan sülalelerinin kayıtlarını inceleyebilirler.

Çorum’un meşhur Tokatlıoğlu, Sabuncuzade, Terlemezler, Tombuşoğlu, Çırakoğlu, Sovucaklıoğlu, Ahlatçıoğlu, Hacırecepoğlu ve Kavukçuoğlu sülalesi erkeklerinin kaytan bıyıklı, kır sakallı, kara bıyıklı, kara sakallı tanımlamaları çok hoşuma gitti.

Çorum Sancağının 182 sene önceki tarihine ışık tutan bu iki değerli eseri üç yıl geceli gündüzlü çalışarak el yazması Osmanlıca belgelerden okuyan ve tercüme eden Hacı Haldun Şahin’e emekleri için, Çorum Belediye Başkanı Muzaffer Külcü’ye de parasal desteği için teşekkür ederim.

Meşhur demokrasi paketimiz açıklandı. Vatana, millete hayırlı olsun!

Galatasaray Sultanisinden filozof Sakallı Celal;

“ Türkiye durmaksızın doğuya giden bir gemidir, bazıları bu geminin güvertesinde batıya doğru koşarak batıya gittiklerini sanırlar." diyor.

Doğuda kargaşa, batıda temâşa (yani ar-ge, araştırma-geliştirme) var.

Ne zaman bunun ayırdına varacağız, çok merak ediyorum.

2 EKİM 2013