Paris’teki Eyfel kulesi Fransız Devriminin yüzüncü yılı anısına 1889 yılında yapılmıştır. Mühendis Gustave Eiffel tarafından tasarlanan, 7300 ton ağırlığında, 300 metre yüksekliğindeki demir yığınının yapılmasına pek çok Fransız aydını karşı çıkmıştır. Eyfel Kulesinden nefret ettiğini her fırsatta dile getiren Fransız yazar Guy de Maupassant, sık sık kulenin içindeki kafede otururken görülür.
Bu kadar nefret ettiği bir yerde ne işi olduğunu soranlara verdiği cevap ise manidardır: “Bu lanet demir yığınını Paris’te görmediğim tek yer burası.” der.
Aynı pencereden dışarıya bakan iki insandan birisi yerdeki çamuru, diğeri gökteki yıldızları görürmüş. Beni dostlarım, genelde gökteki yıldızları görmeye çalışan bir insan olarak tanımlarlar.
Geçen Cumartesi, ÇEKVA Çorum şubesi Başkanı Ahmet Güngör hocam beni 3 Mayıs’ta Çorum’da yapılan “Çorum’lu Sanat Dostları” toplantısına çağırdı.
Osmancık’tan minibüsle gelirken “İskilip’li İsmet Kasımcan hocamı arayarak, “Hocam Çorum’a geliyorum, sen de gel, görüşelim” dedim. Sağolsun, hemen geldi.
Avukat Adnan Çırakoğlu ve İsmet Kasımcan hocamla “Küçükev” denilen çay bahçesinde sohbet edip hasret giderdik.
Çorum lisesi anılarımızı paylaşarak, kaybettiğimiz arkadaşlarımızı rahmetle, hayatta olan kardeşlerimizi sevgi ve saygıyla andık.
Daha sonra Çorum Haber Gazetesi Genel Müdürü Mehmet Yolyapar üstadı ziyaret ederek, hal, hatır sorduk. Mehmet bey, her zamanki nezaketiyle bizleri karşıladı ve ziyaretimizi Volkan Sınayuç kardeşimizin çektiği bir fotoğrafla Çorum Haber’de sizlerle paylaştı..
Ardından Gazi caddesinde tur atarken Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Koro Şefi Eczacı Enver Leblebicioğlu üstadı ziyaret ettik.
Bir ara, yıkılan eski ucube Kültür Sitesinin yerine yapılmak istenen bir başka ucube demir yığınını görünce şaşırdım, canım sıkıldı.
Gazi caddesinden geçen yabancılar, eski Kültür Sitesi garabetinden sonra yerine yapılan demir yığınını görünce “Çorum’luların estetik duygularından şüphe edecekler” diye korkuyorum.
Hemen Çorum Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Gül hocamı telefonla arayarak görüşlerimi ilettim. Sağolsun, Zeki bey eleştirilerimi anlayışla karşıladı. “Hocam şu anda Belediye Başkanımız Muzaffer Külcü’nün rahmetli kayınbiraderi Murat Demirezen’in taziyesinden geliyoruz, bu konuyu sonra görüşelim” dedi.
Bu vesileyle, Çorum Belediye Başkanımız Muzaffer Külcü’nün büyük acısını paylaşır, başsağlığı dilerim. Allah başka acı göstermesin.
Çorum kültür hayatına önemli katkıları olan Çorum’un güzel insanları “Çorum’lu Sanat Dostları” toplantısı çok hoşuma gitti. Emekli öğretmen Abdülkadir Ozulu’nun yönettiği toplantıda ben de kısaca kendimi tanıtarak birkaç dörtlük ve rubaimi okudum.
Toplantıya Ahmet Güngör, Salim Savcı, Senem Gül, Murat Köymen, Mustafa Aygün, Hasan Korkmaz, Gülser Kırış, Bekir Sağır, Haydar Kılıç, İbrahim Gösterir, Arap Kurt, Nihat İnce, Necdet Filizli, Hilmi Şensoy, Muhammet Yazıcı, Salim Demir ve Can Yoksul katıldılar.
Toplantıda, Çorum’lu Sanat Dostları, Çorum Haber’de yayınlanan yazılarımı severek okuduklarını söyleyerek beni çok mutlu ettiler.
Çorum’un sanatsever ve aydınlık güzel insanları hayattan ve tabiattan emdikleri güzellikleri şiirlerle dile getirerek ruhlarındaki güzelliği ve sevgiyi bizlerle paylaştılar.
Sevgi öyle bir şifadır ki, hastalara can verir,
Paylaştıkça çoğalır, hayata anlam verir,
Sevgisiz gönüller kıraç toprağa benzer,
Ne sevecek can verir, ne de bir cana verir…(Mehmet Özata)
7 Mayıs 2014