Ne diyor şair; “Sana benim gözümle bakmayanın mezarını kazacağım, seni selamlamadan uçan kuşun yuvasını bozacağım…”
Herkes bakar ama bazıları görür derler ya, bir çok canlının yavrusu doğunca bir müddet gözü bir şey görmez. İnsanoğlu da böyledir, yavrusu doğunca gözü yavrusundan başka bir şey görmez. (Hikmet’i İlahi işte)
Güzel görmek için güzel bakmak lazım. İyimser olabilmek ve iyiye yormak insanlara Allah’ın bir lütfu olsa gerektir.
Hani meşhur bir tespit vardır, yarısı dolu bir bardağa kötümser bakan, “yarısı boş”, iyimser bakan da “yarısı dolu” der. İyimser bakmak, iyimser olabilmek işte böyle bir şeydir. Rüyanızda bile gülüyorsanız güzel bakıyorsunuz demektir.
Bir de kökten kötümserler vardır ki onlar dolu bile olsa bir bardağı boş görebilirler. Anadan doğma iyimserlerse boş bir bardağa dolu derler, ne güzel değil mi!?
İnsanlar iyimser olmalı ve hep geleceğe bakmalıdırlar. Geçmişe bakmak insanı yorar. Tabii ki geçmişten dersler almak gerekir ama geçmişe de takılıp kalmamak lazım. Geçmişe takılıp kalmamak lazım derken geleceği de sadece Allah bilir. Biz geleceğin ne olacağını bilmemekle birlikte gelecekle ilgili akıllı ve dengeli planlar yapmak mecburiyetindeyiz. Olaylara güzel ve doğru bakarak ona göre planlar yapmak durumundayız.
Gözlerin renginden çok bakış açısı önemlidir herhalde! Yoksa siyah gözler, kahverengi gözler, bal rengi gözler, ela gözler başka bakar, diğerleri başka bakar denir. Tabii ki bütün gözler aynıdır ama bakış açıları farklıdır. Baktığında içinde kendini gördüğün gözler vardır. Gülen gözler, yıldız gibi parlayan gözler, insana güven veren gözler. Ve tabii ki arkasından GÜLEN YÜZLER, gülen yüzlerle birlikte gelen TATLI SÖZLER.
İncir kabuğunu doldurmayan yanlışlar için kavga eden, söz söylemesini bilmeyen diller vardır. Buna karşılık kavgayı yok eden, canı canan edip, sarmaş dolaş eden tatlı diller de vardır. (Ya o dilleri öğreten analar! O analara kurban olunmaz mı!? )
Çook görme özürlüler gördüm yürekten, kalpten gören. Ama bakıp ta görmeyen öyleleri var ki bunlar başka özürlüler. Öyle görmeyenler var ki, bunlar dünyaya bizim gözümüzle bakmak istemezler.
Görmeyen bir hastaya doktor, “istersen gözlerini alabiliriz” der. Öyle ya adam zaten görmüyordur, ama adam, “benim dünyamı yıkmayın!” der.
Hani bazı insanlar vardır sadece yüzü değil taa gözlerinin içi güler. Güler yüz, tatlı dil, gerisi Allah bilir.
Mutluluk nedir? Bakmayı bilmektir! Herkes bakar ama ustası başka bakar. Dünya bakar körler, kör olup ta aslında görenlerle doludur.
Bir de kalp gözü açık olanlar vardır da onları anlatmaya bilgi ister, göz ister, yürek ister!
Her şey gönlünüzce olsun, saygı ve sevgilerimle efendim.