Başlıkta kullandığım güzel atasözümüz, gerçeklerin saklanamayacağını, örtbas edilemeyeceğini anlatıyor. Bir de, “Gerçeklerin, er-geç ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu vardır” deyimini unutmamak gerekiyor. Halkın gerçekleri öğrenme ve haber alma hakkı ise, zaten demokrasinin en temel unsurlarından, olmazsa olmazlarından biri.

19 Aralık 2019’da birkaç saat ara ile iki genç insanın intiharı üzerine, “Geçim sıkıntısı bunalım, bunalım da intihar getiriyor…Toplumun psikolojisi bozuldu…Vicdanlar kanıyor” başlığı altında, ülke gerçeklerine kısaca değinerek, şu değerlendirmeyi yapmıştık:

“Vicdanları kanatan bu gibi acıların yaşanmaması için, ekonomik sıkıntıların aşılmasına, piyasaların canlandırılmasına ve istihdamın artırılmasına yönelik çok ciddi önlemlerin alınması gerekiyor.”

“Ülke ekonomisinin, dış politikadaki yanlış yönelimlerin faturasını ödediği bilindiğine göre, öncelikle Cumhuriyet’in kurucu değerlerine dönülmesinden ve geleneksel müttefiklerle ilişkilerin onarılmasından başka çare görünmüyor.”

“Yalnızca Avrupa’da 1.7 trilyon euronun eksi faizde olduğu, yani para bolluğu yaşandığı biliniyor. Türkiye’nin dışarıdan kaynak çekebilmesi için ise ‘güven verici’ olması gerekiyor. Güven verici olabilmek için de, demokrasi kurallarının ve hukukun tam olarak işletilmesine ihtiyaç var.”

Galiba, sağduyunun sesi kulaklara ters ulaşıyor ki, haber alma özgürlüğünün üzerine şal çekilerek, güneş balçıkla sıvanmaya çalışılıyor. “Kimse işsizlikten, ekonomik sıkıntıdan intihar etmiyor; bunalıma girmiş, zaten eşinden de ayrılmış, yoksa ekonomi tıkırında!” Bunu söyleyenler kendileri inanıyorlar mı acaba?

Haber kaynaklarını karartarak, halkın gerçeği öğrenme hakkını elinden alarak hiçbir sorunu çözemeyeceğiniz gibi, demokrasiye de en büyük darbeyi vurmuş olursunuz. Açık yara kanamaya, vicdanlar sızlamaya devam eder. Çünkü biz, “bunalıma girip intihar etti” diye yazdığımızda, halk, temelinde yatan işsizliği, yoksulluğu, açlığı çok iyi biliyor.

Zararı yok, biz yine her şeyi açık açık yazmayalım, ama siz hastalığın teşhisini doğru koyun, ekonomiyi düzeltmek için çaba gösterin. Bu vatanın evlâtları, çaresizlikten canlarına kıymasınlar. Gerçeği gizlemenin kimseye bir faydası olmaz, ama gerekeni yapmayıp insanların ölümüne seyirci kalmanın vebali büyüktür.