Baktılar ki önlerinde engel kalmadı, artık her gün hedeflerine doğru, son rötuşlarını tamamlayacak birkaç gündem yaratıyorlar.
Evvelce, Cumhurbaşkanı belirliyordu gündemi, şimdi sağından, solundan, bakanları, milletvekilleri, yandaşları dört bir koldan yardım edip, baş döndürücü, insanları ( tabii Cumhuriyet taraftarı , duyarlı vatandaşları) iyice sersemleten bir hıza ulaştılar.
Ne tarafa bakacağımızı şaşırdık.
“Kadının, annelik kariyerini merkeze alması gerekir.” diyen, Sağlık Bakanına mı?
Yolsuzluk yaptıkları ve rüşvet aldıkları polis baskınları ile belgelenmesine rağmen, bu belgelerin yeterli olmadığına karar veren, Meclis Soruşturma Komisyonunun kararına mı?
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesinde, kendisine Fahri Doktor unvanı verilen Cumhurbaşkanının, törende, Üniversite Kampüsüne , bundan böyle, Külliye denmesinin doğru olacağını söylemesine mi?
İktidarca, hastanelerde bundan böyle bir imam görevlendirilmesi kararına mı?
7 Ocak’ta Paris’te, Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo’ya İslami teröristlerce yapılan saldırı sonucu, içlerinde 4 ünlü karikatüristin de bulunduğu 12 kişinin ölümü üzerine, Başbakanın, hem Paris’te düzenlenen katliamı protesto yürüyüşüne katılıp, hem de tüm Dünyada 3 milyon adet bası- larak dağıtılan dergiden seçkiler yayınlayan Cumhuriyet gazetesini hedef göstermesine mi?
IŞİD terör örgütünün katliamlarına, Boko Haram terör örgütünün en son Nijerya’da bir köyü basıp 2000 kişiyi öldürmelerine yeterli tepki göstermemelerine mi?
12 Ocak’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ı karşılama töreninde, Cumhurbaşkanının Saray merdivenlerine, 16 Türk Devletinin asker kıyafetlerini giymiş muhafız alayı askerlerini dizmelerine mi?
En sonunda yağcılıkta zirve yapan, kadınların yüz karası, AKP Balıkesir Milletvekili Tülay Babuşçu’nun: “600 yıllık Osmanlı İmparatorluğu’nun , 90 yıllık reklam arası son buldu.” daha sonra da “Reklam arası bitti, film başladı ve 2023’te siz isteseniz de istemesiniz de vizyona girecek.” diyerek, kendisinin milletvekili olmasını sağlayan Cumhuriyete nankörlüğüne mi?
Aslında bu sözlerinin, Ankara ve İstanbul Belediyelerine sattığı milyarlarca liralık lalelerin karşılığı olduğunun anlaşılmasına mı?
Bir Vakıf Başkanının , 6 yaşındaki kız çocuklarının evlenebileceği beyanına mı?
Ya 91 yaşında vefat eden, Suudi Arabistan Kralı Abdullah için bir günlük yas ilan ederek bayraklarımızın yarıya indirilmesine ne demeli?( Tabii Cumhurbaşkanının oğlunun vakfı TÜRGEV’e Suudi Arabistan’ın yaptığı 100 milyon Dolar bağışın karşılığı olarak.)
Aklımız iyice zorlanıyor artık. Bakalım halkımız ne zaman oynamaya başlayacak?!!
Bu arada Yunanistan’da yapılan seçimlerde, yolsuzluk ve rüşvet şaibeli PASOK iktidarını devirerek, zafer kazanan sol ittifak SYRİZA ve genç, sıra dışı, ateist lideri Aleksis Çipras’ın, örnek ve umut oluşundan medet umar olduk. 1.2.2015